1 hafta sonra
-Jung-
Taehyung gideli tam bir hafta olmuştu ve ben onu o kadar çok özlemiştim ki neredeyse ağlayacak duruma gelmiştim. Ona ne zaman bu denli bağlandım bilmiyordum bile. Tek bildiğim ona aşık olduğum gerçeği idi. Ama şimdi yapabildiğim tek şey evde oturup Lara ile dertleşmek ve cips yemekti.
"Kızım harap etme kendini bu kadar"
Elini sırtıma koyan Lara'ya boş boş baktım ve önüme dönüp kollarımı birbirine bağladım.
"Harap etmiyorum. Sadece merak ediyorum. Uykusuz kalacak diye korkuyorum. Kafasını bir şeye takınca uyuyamaz ki o"
Lara iyice yanıma yaklaşıp koluyla beni yavaşça ittirdi ve muzip bir şekilde gülümsedi.
"Sen beni bu kadar tanımıyorsun? Artık aklını nasıl başından aldıysa"
Kaşım çatık bir şekilde yüzüne baktım ve koluna yavaşça vurdum. Dediği doğruydu aklımı başımdan alıyordu ama niye dile getiriyordu ki? Utanıyordum.
"Benim çok aklım kaldı Lara. Ne yapıyor acaba?"
"Bence kuzeni ile vakit geçiriyor"
Gözlerimi cama diktim ve gökyüzüne baktım. Ay yine etrafı mavi ışığı ile sarmıştı. Şarja takıp masaya bıraktığım telefonumun zil sesini duyar duymaz bir hışım ile kalkıp ekrana baktım. Taehyung'un görüntülü aradığını görünce yüzümde oluşan gülüşe engel olamamıştım. Lara'da bana bakıp gülmeye başlamıştı.
"Taehyung mu?" heyecanla başımı aşağı yukarı salladım ve telefonu açtım. 'Nasıl görünüyorum? Kötü müyüm?' gibi saçma şeylerle işim olmazdı. Gayet doğal bir şekilde çıkmıştım ekrana.
"Sevgilim" Hitap etme şekli ve neşeli sesi kalbimin deli gibi atmasına sebep olurken yine sersem gibi gülmeme engel olamadım. Lara arkadan kıkırdayınca ayağım ile bacağına vurdum çaktırmadan. O odadan ayrıldığına göre artık rahat konuşabilirdim.
"Nasılsın iyi misin?"
Mavi saçları artık eski canlılığını kaybetmiş gibiydi. Yorgun ama bir yandan mutlu görünüyordu. Ya da öyle görünmeye çalışıyordu, bilmiyorum. Heyecanla sorduğum soruya karşılık küçük bir kahkaha attı ve cevap verdi.
"İyiyim iyiyim. Sen nasılsın?"
"Çok daha iyiyim"
Gözlerini kısarak ekrana bakınca refleks olarak arkama baktım.
"Sen evde değil misin?"
"Lara ısrar edince onunla kaldım"
"Ah anladım. Aşkım bak sana ne göstereceğim" dedi neşe ile. Ardından eline aldığı küçük tüy yumağını ekrana doğru tuttu. Gülerek ekrana dikkatle baktım. Bu küçük şey dünyanın en sevimli köpeği olabilirdi.
"Bu nereden çıktı? Çok tatlı!"
"Yol kenarında bulduk. Oldukça kötü görünüyordu. Bizde veterinere götürdük ve sahiplendik"
Yaptığı bu güzel davranış sayesinde bir kez daha aşık olmuştum ona. Bu şu anki zaman için büyük bir şeydi. Çünkü bırakın hayvanları, insanlara bile sahip çıkmak yoktu artık. Köpeği dikkatle yere bırakmasını izledim gülerek. Keşke ikisi şu an burada olsaydı diye geçirdim içimden. Sıkı sıkı sarılıp öperdim. Derin bir iç çekerek elimi çeneme koydum.
"İşler nasıl gidiyor?" dedim sakince.
"Sandığımızdan iyi! Moralimi az da olsa yerine getirdi bu durum. Yanımda bir eksik sensin. Sende olsan tam olacak"