FİNAL

2.2K 118 32
                                    

"Bebeğim hazır mısın?" Takmaya çalıştığım küpe ile uğraşırken Taehyung'a döndüm. "Şunu takamadım" Giydiği beyaz gömleği içine atıp birde kemer takarak aşırı yakışıklı ve seksi görünen Taehyung büyük adımları ile yanıma geldi. Birde siyah bir fular takmıştı... "Ver bakayım" Biraz uğraşlar sonucu neyse ki takmayı başarmıştı. "Sağol aşkım" Geri çekilip üstümü incelerken niye öyle baktığını merak etmiştim. "Bu elbise ne böyle?" Kendimi incelerken şaşkınca yüzüne baktım. "Niye kötü mü?" Özellikle mor almıştım çünkü Taehyung çok seviyordu. Aniden üzerime doğru yürüyüp elini bel boşluğuma yerleştirmesi ile gözlerimi kırpıştırdım. "Fazla kısa değil mi?" Başımı iki yana sallarken elimi omuzuna koydum. "Dizinin üstünde ama? Ayrıca mor ve aşırı yakışmış" Yavaşça salık olan saçımı arkaya atarken boynuma eğilip iç çekmesi ile tüylerim diken diken olmuştu. Dudağını boynumda hissetmek gözlerimi kapatmama sebep olurken omuzunda olan elimi göğsüne koydum. Kulağımın hemen altına burnunu sürterken eliyle beni kendine daha çok çekiyordu. Yüzünü kaldırıp tam dudağımı öpeceği sırada çalan zil ile gözleri kocaman açıldı. "Siktir! Bu ne boktan zamanlama" Dediği şeye gülerken hızla aşağı indim. "Hoşgeldiniz" Lara ve Jungkook'a sarılıp içeri geçtim. "Yeğenim nerede benim?" Jungkook koltuğa oturduğu gibi heyecanla etrafa bakarken içeri Taehyung girdi. "Geldi geldi! Hoşgeldiniz" Lara direkt bebeğe doğru koşarak ellerini iki yana açtı. "Gel bakalım teyzeye! Yerim seni ya" Bebeği Lara'nın kucağına verip yanıma gelen Taehyung gözlerini kısarak bana baktı. "Biz pasta aldık dimi?"

"Hayatım sen aldın ya" Pasta doğum günü içindi. Evet, bugün minik bebeğimin ilk doğum günü yani hayatımın en önemli günüydü. Çok heyecanlı hissediyordum.

Aradan biraz zaman geçmişti ve artık herkes gelmişti. Şimdi bu sabah Taehyung ile süslediğimiz arka bahçede duruyorduk. Bebeği ablam almış ve bahçedeki kedileri gösteriyordu. Hoseok ise onları videoya çekiyordu. Bu arada ikisi yaklaşık 4 aydır birlikteydi. Sonunda... "Hadi aşkınızı gösterin" Kamerayı bize doğru tutan Jungkook, Taehyung ve benim fotoğrafımı çekmişti. Taehyung dudağını saçıma değdirip bir kolu ile bedenimi sarmıştı. Güzel çıktığına emindim. "Harika!" diyip Lara'yı çekmeye başlarken neredeyse kızın içine girecekti. "Aşkım poz versene!" Lara bir yandan yediği lokmayı yutmaya çalışırken bir yandan sinirle bakıyordu. "Jungkook dur! İfşa oldular hep" Jimin kahkahalar ile ikisi izlerken Namjoon ve Jin sohbet ediyordu. Yoongi ise ablamın gösterdiği kedileri kucağına alıp seviyordu. "Hadi pasta zamanı!" diyip masaya doğru giden Taehyung elimi tutarak peşinden gelmemi sağlamıştı. Haneul'u ablamın kucağından aldım ve masanın önüne geçtim. Taehyung hemen yanımda beklerken Jungkook hepimizi videoya çekiyordu. "1!2!3!" Taehyung ve ben mumu üfleyince hepsi bir alkış ritmi tutmuştu. Haneul'da minik ellerini birbirine vururken hepimiz 'uwu' krizine girmiştik. Bugün tekrar asıl mutluluğu, huzuru ve en önemlisi aile olmayı hissetmiştim. Her yalnız veya kötü hissettiğimde yanımda hep Taehyung olmuştu. Hiçbir şey düşünmeden sadece yanımda olmak istediğini hemen hemen her gün söylüyordu. Zamanında bana hiçbir şey ifade etmeyen 'aile' kavramı artık çok değerliydi. Bu mucize gibi bir şeydi. Her daim beni seven eşim Taehyung, öz kardeşim Cha, her derdimi dinleyen yakın arkadaşım Lara, zor günümde her konuda bana destek olan Hoseok, varlığı ile kendimi hep özel hissettiren Jimin, adeta kendi kızı edası ve şefkati ile beni seven Namjoon ve her zaman beni herkesten çok sevip, koruyan Yoongi... Evet benim ailem böyleydi. Her zaman beraberdik ve bu hep böyle olacaktı. Bütün kalbimle inanıyordum.

"Jung güzelim! Bebeğin üstü hep pasta oldu!" Haneul'u kucağıma uzatan Jimin'e gülerken bebeği alıp bizimkilere seslendim. "Biz hemen geliyoruz" İçeri yürürken aynı anda Haneul ile konuşuyordum. "Kızım bu üstün başın ne? İyi ki önceden Jungkook abin fotoğrafını çekti" Odaya girdiğimde hızla üstünü değiştirdim. İçeri giren Taehyung yanıma gelip gülerken bakışlarımı üstüne diktim. "Bir şey mi oldu?" Başını iki yana sallayıp yanıma geldi. Bakışları nedense hiç masum gelmemişti. Haneul'u beşiğe bırakıp tam karşısına geçince muzip bir şekilde gülmeye başladı. Elimi tutup aniden bedenimi kendine çekmesi ile neredeyse düşecek gibi olmuştum. E malum hâlâ topuklu ayakkabılara tam alışmış sayılmazdım. Dudağını dudağıma bastırırken ona karşılık vermiştim. Elini bırakıp saçları ile oynamaya başlayınca oda belimi tutup beni imkanı varmış gibi daha da kendine çekmişti. Oldukça uzun bir öpüşten sonra nefes nefese ayrılıp son kez dudağıma bir buse kondurdu. Dudağına bulaşan ruj izine gülerken anlamaya çalışır gibi yüzüme baktı. "Dudağın ruj oldu" Benim gibi gülerken omuz silkti. "Keşke kirazlı olan olsaydı" Omuzuna yavaşça vurup kaşım çatık bir şekilde baktım. "Hadi inelim artık" Tam gideceğim sırada elimi tutup durmamı sağlamıştı. Gözlerine bakarken gülmeme engel olamıyordum. "Bu kadar güzel olmak zorunda mısın?" fısıldar gibi konuşup yüzünü boynuma gömdü ve ellerini sırtımda birleştirdi. "Taehyung şimdi olmaz" Boynuma birkaç öpücük kondurup ağır hareketler ile dilini gezdirince yavaşça gözlerim kapandı. "Hayatım herkes aşağıda diyorum" Sonunda kafasını kaldırıp küçük bir kahkaha attı. "Ne olacak sanki? Hem kızımıza bir kardeş gelir fena mı?" Kaşlarım havalanırken elimi yüzüne koydum. "Sen ne güzel konuşuyorsun öyle?" Dalga geçer gibi konuşunca Taehyung kaşını çattı. "Bence güzel olurdu ama neyse. Artık herkes gidince bakarız işimize" Masaya doğru yürüyüp ıslak mendili eline verdim. "Dudağını sil. Tipe bak yerim seni ya" Kahkaha atarken Haneul ağlar gibi sesler çıkarınca ikimizde ona baktık. Taehyung dudağını silince mendili elinden aldım. "Hadi babası al kızını, aşağı" Oflayarak bebeği kucağına alıp kapıya doğru yürüdü. "Bununla yetineceğim artık" Ben de arkalarından giderken gülmeme engel olamadım. Bu adama gerçekten çok aşıktım... Ve bu hiçbir zaman değişmeyecek tek gerçekti. Bundan sonra bir hayatım daha olsa ben yine onu severdim. Aklıma gelen güzel bir anı ile yüzümde sıcak bir tebessüm oluştu.

"Bana bir şans verdiğin için sana çok teşekkür ederim. Hiç böyle tahmin etmemiştim" dedi fısıltı ile.

"İçimden geçenleri söyledim sadece"

Yüzüm göğsüne doğru dönük olduğu için sesim boğuk çıkmıştı biraz.

"Bana güven güzelim, sana sevmeyi en güzel şekilde öğreteceğim. Söz veriyorum"

Kim Taehyung kesinlikle sözünde durmuştu. Çünkü ben şuan onu en güzel şekilde seviyordum.

                           
   

                            SON.

Yanlışım varsa üzgünüm:)

Bu minik bebeğin 3-4 yaşındaki hali çok sevimli ühühü

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bu minik bebeğin 3-4 yaşındaki hali çok sevimli ühühü

Bu minik bebeğin 3-4 yaşındaki hali çok sevimli ühühü

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

                            Ölüyorum...

Jung'un giydiği elbise (elbiseye harbi aşık oldum)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Jung'un giydiği elbise (elbiseye harbi aşık oldum)

love or die/KTHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin