İntikamı böyle almak beni gerçekten mutlu etmişti. Ona vuracağım zaman suratında olan yok artık iması beni gülümsetmeye yeterdi. Uzun zaman kendimi güldürmek için bu olayı düşünebilirdim artık.
Perdeyi açıp diğer bölmeye girecekken biri kolumu tutmuştu. Nasıl yani bu da kimdi?
Şaşkınlıkla beni kolumdan tutanı görmek için arkamı döndüm.
'Neden kolumu tutuyorsun?' gördüğüm kişi wilsondu. Suratı ifadesizdi. Neden tutmuştu beni.
'Bir şey unutmadın mı sence de? Tek kaşını kaldırmıştı. Suratına ise böbürlenmiş bir ifade takınmıştı.
'Anlamadım ne unutmuşum.' Hayır. hayır. hayır. Bu çocuk benden teşekkür beklemiyordu dimi?
'Seni kurtardığım için bana bir teşekkür borçlu değil misin?' İşte söylemişti o kelimeyi. Bitmiştim şuan plana göre onun bana borçlu olması gerekirdi. Böylece beni de yanında tatiline taşımak zorunda kalacaktı.
Şimdi yeni bir plan gerekliydi. Bu çok kötü olmuştu.
'Hayatın boyunca hiç teşekkürlerini sunmadın sanırım. Senin için bu kadar zor olduğunu bilseydim. ' Suratımda ki şok ifadesini görmüş olmalıydı.
'T-teşekkür ederim.' derken hala kendime gelememiş olmamın sebebi beynimin altında milyonlarca plan geçiyordu. Ama hepsini eliyordum. En iyi ve en kusursuz planı acilen bulmam gerekirdi.
İki koluma birden tutup bana yaklaştı. Bir şey söyleyecekti. Ama gözlerim ellerine gidince aniden ellerini teslim olur gibi havaya kaldırdı.
'Özür dilerim. Gerçekten özür dilerim. O çocuk sana dokunup rahatsız ettikten sonra bende aynı şeyi yaptım. Fark edemedim. Bu yüzden bu kadar gerildin. Anlamam gerekirdi.'
Veee BAM..
Kendisi planı önüme kepçe ile sunmuştu.
Fakat yazılarına göre analiz yaptığımız zaman güçlü ve kendinden emin kadınlarda hoşlanması gerekirdi. Sanırım yaşamış olduğu bir olaydan sıyrılamadığını şuan gözlerinde okuyabiliyordum. Kendi içinde tuttuğu bir sırrı vardı. Büyük ihtimal ailesiyle alakalı olmalıydı. Küçüklükten kalmış bir şey olmalıydı. Çünkü gözleri sol tarafa bakıyor. Buda geçmişi düşünmesi anlamına geliyordu. Bir şeyleri hatırlamıştı.
'Bana zarar vermeyeceğinin farkındayım. İstemsizce yaptın. Bu yüzden özür dileme.' dedim Yemi atmıştım.
'Evet haklısın ama karşımda bir bayan olduğunu hatırlamam gerek sanırım.' söylediklerimden cesaret bulup gülümsemişti.
'Seni bu kadar korkuttuğunu bilsem. Bırakmazdım o çocuğu.' konuşurken kelimeleri öfkeyle sarılmış gibiydi. Kelimelere bastırarak konuşuyordu. 'Ama şimdi onu içeri attıracağım.'
Son cümlesi kanımı dondurmuştu.' H-hayır. Yasal bir suç işlemedi. Bana daha çok musallat olmasını istemem.' dedikten sonra sıradaki sorunun cevabını bilsem de bildiğimi fark etmemeliydi. 'İçeri attıracağım dediğinize göre polis olmalısınız?'
'Onun gibi bir şey sayılır.' derken kafasını önemsizmiş gibi iki yana salladı.
'O zaman size güvenebilirim?' Bir soru yöneltir gibi sormuştum.
'Tabi ki güvenebilirsiniz.'
' Eğer bana iyilik yapmak istiyorsanız . Onu içeri atarak değil de başka bir şekilde yapabilirsiniz.' derken suratıma takındığım ifade sanki söylemekte kararsız hissediyor gibiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ADSIZ AJAN
AçãoAjan olarak doğmak. Doğmadan kaderinin belirlenmesi.Bu ajanların doğduğu andan itibaren 3 kimlikleri olurdu. Peki... hangisi gerçek... ***************** Başkanın üç yakın koruması vardı. Etrafta terör kol geziniyordu. Başkan emin olmak istiyordu. Ko...