:BÖLÜM12:SON UYARI

21.3K 1.2K 183
                                    

Ozan Kılıç Arslan;

Mutsuzdu. Bunu şu anlık sorun edecek değildim. Bunların hepsi onun iyiliği içindi gerçi onu bunun içine ben sokmuştum. Bunları yaşanmasının tek sorumlusu bendim. Nikah memuru evlilik cüzdanını Ayça'ya uzatığında hiç oralı olmayıp kafasını çevirdi.

"Hayırlı olsun." Selim ve Burak bizi tebrik ettiğinde bu olanların zorunlu bir şey olduğunu onlarda biliyordu."Hadi biz gidelim yeni evlileri yalnız bırakmamız gerek." Burak yine boş konuşmalarından birini yapmıştı ona ters ters bakarken Ayça ayağa kalkıp yanımızdan uzaklaştı. Arkasından ben de ayağa kalktığımda,
"Seninle sonra görüşeceğim." Zaten ona bu aralar biraz sinirliydim.

Ayça salona girdiğinde Eylül koşarak ona sıkıca sarıldı. Uzun süredir görmüyordu buradan kaçtıktan sonra durmadan bana Ayça'yı soruyordu. Eylül'ün ilk kez birisine bu kadar bağlandığını görmüştüm,
genellikle iki güne kalmaz bakıcılarını ne yapar eder kovdururdu. Ayça'nın sonunu da böyle düşünmüştüm ama tam aksine Eylül ona çok çabuk bağlanmıştı.

"Neredeydin sen? Senin de annem gibi beni terk ettiğini sandım." Ayça eğilip Eylül'ün ellerini öpünce,"Hiç öyle şey olur mu? Hem ben seni asla bırakmam sadece şu aralar biraz işlerim vardı." Arkalarında durmuş onları izliyordum Eylül beni gördüğünde,
"Dayı siz neden böyle giyindiniz?" Aslında takım elbise her gün giyerdim.

"Ayça abla gelin gibi olmuşsun." Onların yanına yürüdüğümde Ayça'nın elinden tutup,"Ayça ablanla evlendim,artık hep burada bizim yanımızda kalacak." Ayça elini benden çekmeye çalışırken ben inatla tutmaya devam ediyordum.

"Siz şimdi evlendiniz mi?" Eylül şaşkınlıkla bize bakarken,"O zaman bir arkadaşım olabilir." Burada ne diyeceğimi bilememiştim. Ayça bir anlık boşluğumdan yararlanıp elini benden çekince,"Sen yemek yedin mi?" Eylül başını salladığında Ayça ile birlikte salondan çıktılar.

Bu kız ne ara bu kadar büyüdüde boyundan büyük laflar etmeye başladı anlamış değilim. Koltuğa oturduğumda yüzümde aptal bir sırıtış vardı,bu hayatta evleneceğim aklımın ucundan geçmezdi. Saate baktığımda 11'e geliyordu. Koltuktan kalkıp merdivenlere yöneldiğimde basamakları yavaş yavaş çıkmaya başladım. Son basamağa geldiğimde karşımda Ayça'yı gördüm.

Ayça'dan devam;

Onun suratını görmeye tahammül edemiyordum. Arkama dönüp odamın kapısını açmaya çalıştım. Bu lanet kapı neden açılmıyordu?"Artık orada kalmayacaksın." Arkamdan gelen sesle hızla o tarafa döndüm."Nerede kalacağım?" Ozan kendi odasının kapısını açtığında,
"Burada kalacaksın." Dediği şeyle tekrar arkama dönüp kapıyı açmaya çalıştım. Onun odasında kalmayacaktım,sinirle kapıya tekme atınca,"Eylül gelecek." Sanki onu çok düşünüyordu."Seninle birlikte aynı odada kalmayacağım." Bunu
söylediğimde,"Sen bilirsin." Ozan odasına girip kapıyı kapattığında sinirle arkasından baktım.

Şimdi ben nerede kalacaktım? Eylül'ün yanına gitsem burada ne yaptığımı soracak,aşağıya insem evin hizmetlileri vardı. Ellerimi saçlarımın arasından geçirip sakin kalmaya çalıştım. Bugünü geçirirsem yarın için odanın anahtarını Pakize teyzeden alabilirdim. Ama benim öncelikle şu üzerimdeki kıyafetten kurtulmam gerekiyordu. Bunun içinde Ozan'ın odasına girmem gerekiyordu. Kesin bu adam kıyafetlerimi kendi odasına taşımıştı.

Yavaş adımlarla kapıya ilerlediğimde derin nefes alıp odaya girdim. Ozan üzeri çıplak bir şekilde bana bakarken hiç oralı olmayıp dolaba yöneldim. Tahmin ettiğim gibi kıyafetlerim buradaydı,pijama takımlarımı ararken onları bulamamak keyfimi kaçırmıştı. Bu adam pijama takımlarıma ne yapmıştı? Ve neden burada bir sürü gecelik takımı vardı.

KARANLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin