Bu bölüm biraz gülelim dedim zaten şu sıralar zor zamanlar geçiriyoruz biraz mutlu olalım değil mi?
Burak'ı yazmktan oldukça keyif aldım.
Umarım ben yazarken tebessüm ettiğim kadar siz de okurken tebessüm edersiniz. Karşınızda Burak keyifli okumalar....Bir gün önce
Burak
Arabanın içinde çalan şarkıya kafamla eşlik ediyordum. Bugün tezcanlılığım tutmuştu en iyisi gece bara gitmekti oradan biriyle çıkar sabahıda getirirdim.
Sağ şerite girdiğimde çalan telefonu açıp,"
Ne oldu?" Selim'le telefonda konuşmaktan nefret ediyordum kendisi bir telefon özürlüsüydü."Kes lan sesini!" Benden büyük ya abilik yapacaktı Allahtan ondan daha yakışıklıydımda abi kardeş olduğumuz ilk bakışta anlaşılmıyordu."Sadede gelebilir miyiz acaba?"
"Tamam ama gülersen yeminim olsun topuğuna sıkarım."
Kaşlarımı çatmış bu tavrına anlam vermeye çalıştım. Durup dururken konu neden benim ayağım olmuştu ki üstelik ben daha bir şey yapmamışken.
"Dinliyorum." Şarkının sesini kısıp tüm dikkatimi Selim'e verdim. Lan ben en son Beşiktaşın şampiyonluğunda bu kadar heyecanlanmıştım. "Şimdi ben bir kadına ne alırsam mutlu olur?" Duyduklarımla aniden fren yaptım arkadan çalan korna seslerini umursamayıp,"Kadın mı dedin?" Bu dünyada duyulacak son şey başıma gelmişti abimin ağzından ilk kez bir kadın kelimesi duymuştum. Lan yoksa dünyanın sonumu geliyor arabanın içinden dışarıya baktığımda her şey aynı yerdeydi.
"Senin aran maşallah pek iyi şimdi akıl ver." Suratımda oluşan sinsi gülüş ile arabayı süremeye devam ettim." Kadın dedinde bir insandan bahsediyoruz değil mi? Hani göğsü olan ince uzun bacakları..." Telefonu kulağımdan uzaklaştırıp Selim'in sesini kendimce kesmiştim."Lan piç iki topuğuna sıkmazsam şerefsizim." İki ayak mı bari bir desyedin.
"Tamam başa alıyorum hiç konuşmadık var sayıyorum. Öncellikle onunla ne kadar birlikte olduğuna bağlı. Bir iki günlükse çiçek iyi bir fikir olabilir. Bir kaç haftaysa çiçek artı yanında pırlanta bir kolye olabilir bir aydan fazlaysa sen en iyisi evlilik teklif et sana bu süre içinde katlandıysa bir ömür daha katlanır."
"Oğlum piçsin!"
"Hadi lan anne babamız bir bizim nerem piç benim."
"Onları niye karıştırıyorsun lan! Zaten seni aramakta hata ettim."
"Dur dur kapatma son bir şey daha soracağım. Kim bu şanslı mı desem şansız mı bilemedim kız?" Heyecanla ismi beklerken tanıyıp tanımadığını merak etmiştim. Telefonun kapandığını anladığımda sinirle direksiyona vurdum.
Lan ne olurdu kızın ismini söyleseydin.Aklıma birisi gelmişti,Selim'i ondan başka kimseyle görmemiştim bu kişinin Emel olduğuna adım kadar emindim. Çalan şarkının sesini açıp keyifle ona eşlik ettim. Sol şerite girdiğim an büyük sarsıntıyla bedenim geriye savrulmuştu."Siktir!" Çenemi hissetmiyordum elimle düzeltmeye çalıştığımda derin bir nefes alıp olduğum yerden doğruldum.
Kaza yapmıştım sorun şu ki ben aşağıya indiğim gibi adamın ağzını burnunu kıracaktım. Sol şeritte senin ne işin vardı it! Eminyet kemerimi çıkarıp arabadan aşağıya indiğimde sinirle arabamda oluşan hasara baktım."Ulan şerefsiz kör müsün niye yanlış şerite giriyorsun!" Arabamın tamponu kırılmış önünde de çizikler vardı.
Hızla karşı tarafa baktığımda kırmızı arabanın kapısı açılmış görüşüme bir çift siyah topuklu ayakkabı girmişti. Kafamı yavaş yavaş kaldırdığımda beyaz ince bacakları süzmeye başladım. Diz üstünde biten mavi mini elbisesiyle ellerini kırmızı saçlarından geçiren kızıl afete bakakaldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK
Romance"Ona bu kadar çok mu değer veriyorsun?" Kafamı hızla sallayıp, "Çok."dedim."Onun için her şeyi yapar mısın?" Sorduğu sorulara kafamı sallayarak cevap veriyordum. "Arkadaşını öldürmemi istemiyorsan şartımı kabul edeceksin." Gözlerimi kısmış şartını...