Vote ve yorum yapmayı unutmayınız; keyifli okumalar.
Açlıktan ölen ilk insan olmak istemiyordum. Ne kadar kendimi tutmaya çalışsamda bir yerden sonra buna engel olamıyordum. Saat gecenin ikisiydi ama ben uyumak yerine kendi açlığım ile uğraşıyordum.
"Yeter!" Evet bu kadar yeterdi. Biraz daha yemek yemesem kesin bayılacak ya da yine bayılacaktım. Yataktan kalkıp odanın kapısına ilerledim. Bu saatte herkes uyuyordur. Hızla mutfağa inip bir şeyler atıştaracak sonrada hemen odama geri dönecektim.
Odanın kilitini açtığımda kafamı hafif çıkarıp koridora baktım. Kimseler yoktu,yavaş adımlarla yürüyüp merdivenleri indiğimde mutfağa girdim. Etraf karanlık olsada yine de önümü görebiliyordum. Buzdolabının kapağını açtığımda ilk dikkatimi sarma çekti. Tabağı ve onun yanında duran yoğurtu aldığımda buzdolabını ayağımla kaptıp elimdekileri tezgaha bıraktım.
"Aç hırsız."
Arkadan gelen o tanıdık sesle kaşlarım hemen çatılmıştı. Önüme döndüğümde Ozan girişteki duvara yaslanmış beni izliyordu. Yüzünü görmek cidden midemi bulandırıyordu."Ben de açım bana da bir tabak hazırla." Ozan yanıma doğru gelince gitmek için kapıya yöneldim ancak Ozan kolumdan tutup beni durdurmuştu."Yemeğini ye!" Bu adam emir vermeden konuşamıyor muydu? Hem ona ne benim yemek yemememden.
"Aç değilim." Yüzüne bakmadan bunu söyledim."Tabaktakiler öyle söylemiyor." Derin bir nefes verip kolumu ondan çektim."Ama doydum."
Yüzüne karşı tiksinerek konuşmuştum."İyi o zaman bana bir tabak hazırla."
"Hizmetçin yok karşında,ne yapacaksan kendin yap!" İki adım atmıştım ki,"Bu senin arkadaşın Emel, biz onunla daha iyi anlaşacağız sanki." Yine Emel'i ortaya atmıştı,bunu yapmasından nefret ediyordum."Yemeğimi hazırla." Anlaşıldı bu adam yemek yemeden rahat durmayacaktı. Önüme dönüp sinirle dolaptan tabak aldım. Sarmaları tabağa hızla yerleştirip yanına yoğurdu koydum. Tekrar arkama dönüp çatalı alıp masaya sertçe bıraktım. İşte şimdi buradan gidebilirdim.
"Sana gitmeni kim söyledi?"Sakin ol Ayça,bunların hepsi sinir etmek için.
"Yemeğini yiyip öyle git,yoksa Emel'i mi arasak?" Elimi yumruk yapıp içimden kendi duyulmaz çığlıklarımı attım. Neden buraya indim ki,
açlıktan bayılmak benim için ödül gibi bir şey olurdu. En azından bu adamdan bir süreliğine kurtulmuş olacaktım.İçimdeki sinirle kendimede bir tabak hazırladım."Ne o beni nasıl öldüreceğini mi düşünüyorsun?" Yine o kendini beğenmiş hareketleri,
sarmadan yiyip cevap vermedim.
"Siz kadınlar çok inatçısınız,bu sabah yaptığım küçük bir teklifti bu kadar alıncağını bilmiyordum." Elimde tuttuğum çatalı tabağa bırakınca,
"Küçük?" Sesimin tonunu sakin tutmam gerekiyordu yoksa bu adam Emel'i yine ortaya atardı."Karşındaki kişiden ne istediğinin farkında mısın?"Diye sorduğumda,
"Evet,tek gecelik ilişki ve mutlu son."
Pislik adam! Bunu nasıl sırıtarak söyleyebilir di? Sandalyeden kalkıp bardakta ki suyu Ozan'ın suratına fırlattım."Seninle mutlu olmak mı? Bunu yapacağıma ölürüm daha iyi." Ozan yüzünden akan suları elinin tersiyle silince,"Bunu yapmayacaktın." Bunu demesiyle benim kolumdan sertçe tutup mutfaktan çıkardı."Bırak beni,canımı yakıyorsun." Merdivenlerden çıkarken Ozan odamın kapısını açıp beni zorla banyoya soktu."Bırak beni!" Bağırdığımda yüzümden aşağıya soğuk suyula ıslanmıştım.
"Sana bana nasıl davranman gerektiğini söylemiştim. Ama sen her defasında bunu unutuyorsun." Ozan elindeki fiskiyeyi bana doğrultmaya devam ederken ben karşı gelmeye çalışıyordum. Yüzüne doğru tutarken ben kafamı çevirip buna engel oluyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK
Romance"Ona bu kadar çok mu değer veriyorsun?" Kafamı hızla sallayıp, "Çok."dedim."Onun için her şeyi yapar mısın?" Sorduğu sorulara kafamı sallayarak cevap veriyordum. "Arkadaşını öldürmemi istemiyorsan şartımı kabul edeceksin." Gözlerimi kısmış şartını...