:BÖLÜM22: SİL BAŞTAN

11.3K 421 118
                                    

Wattpad'dan kaynaklanan hata yüzünden yeni bölümü tekrardan yayımladım.

Oy ve yorum yapmayı unutmayınız.

"Ayça abla bence bugün okula gitmeyeyim."
Eylül'ün saçını bitirdiğimde onu kendime döndürüp,"Nedenmiş o küçük hanım?" Diye sorduğumda,"Baksana şurada kocaman bir yara var bunu okul arkadaşlarıma mı bulaştırayım." Dediğinde suratımdaki gülümsemeyi belli etmemeye çalışarak,"Haklısın bence de okula gitme sen." Ayağa kalkıp odadan çıkacakken,
"Dayına söyleyeyim de seni hastaneye götürsün belki iğne yaparlar." Dememle Eylül hızla koşarak yanıma gelmiş beni kolumdan tutmuştu.

"Şaka yaptım benim hiç bir şeyim yok." Demeye başlayınca,"Olmaz hem baksana şuna kocaman bir şey." Kolundaki küçük ama onun gözündeki büyük sivilceye baktığımda,"Ya şaka yaptım ben okula gitmek istiyorum." Eylül hızla okul çantasını hazırlarken ben kapıya yaslanmış onun bu tavrını izliyordum.

Buradan gidersem onun tek başına kalmasına gönlüm hiç razı olmazdı. Hem Eylül tek başına hayatta kalmaya çalışan küçücük bir kızdı. Onunda anne ve babası yoktu-gerçi nerede olduklarını bilmiyordum.- Benimle aynı kaderi yaşaması ona daha çok bağlanmama sebep oluyordu.

"Ben hazırım." Eylül ile odadan çıktığımızda merdivenlerden inip onu arabaya kadar bindirdim."Akşam çikolatalı pasta yapalım mı?" Dediğinde kafamı sallayıp,"Olur." Dedim.

Atakan bu eve zorla girerken Eylül'e odasına girmesini ne olursa olsun kapıyı açmamasını söylemişim. Ne kadar korkmuş olsa da dediklerimin hepsini yapmıştı. Atakan onuda götürmek istediğinde buna zorla engel olmuştum. Ama benim küçüğüm o kadar güçlü bir kızdı ki hiçbir soru sormadan hayatına devam ediyordu.
Bahçede dururken bana doğru gelen Emel'i gördüm.

"Günaydın."

"Günaydın, dediğin gibi imzalaması gereken kağıtları getirdim." Emel'in uzatmış olduğu dosyayı almayıp,"Tamam ben Ozan'ı çağırıp geliyorum sen de istersen bahçede ya da salonda oturabilirsin." Emel'i yalnız bırakıp eve geri girdiğimde merdivenleri çıkıp Ozan'ın çalışma odasının önünde durdum. Bugün tüm gün bu odadan dışarıya çıkmamıştı arada bir Selim ya da Burak gelip on dakika sonra gidiyorlardı. Selim'e sorsam bir şey söylemezdi bu yüzden Burak'a neler oluyor diye sormuştum. O da söyleyemem deyip yanımdan hızla uzaklaşmıştı.

Elimi kaldırıp kapıya vurduğumda içeriden ses gelmiyordu kapıyı ikinci kez vurduğumda yine ses gelmeyince kapıyı açmıştım. İçeriye girdiğimde görünürde Ozan yoktu etrafa bakmaya başladığımda Ozan'ın balkonda telefonla konuşurken görmüştüm. Onu rahatsız etmemek için koltukların birine oturup işinin bitmesini bekledim.

Beş dakikaya yakın burada otururken Ozan sonunda telefonunu kapatabilmişti. Kimle konuştuğunu merak etsemde bunu sormam saçmalık olurdu.

"Bir şey mi oldu?"

Ozan karşımdaki koltuğa oturduğunda,
"Emel geldi seninle konuşucak." Dediğimde,
"Neden?" Diye sormuştu. Ciddi miydi? Dün gece olan konuşmayı bu kadar çabuk unutmuş olamazdı."Boşanma işlemleri için." Deyip ayağa kalktığımda,"Kendin için bir avukat buldun mu?"Tekrardan Ozan'a döndüğümde oturduğu yerden kalkıp önümde durdu.

"Bir gün içinde ne değişti, boşanmak için pek istekli değildin."

"Düşündüm de sen haklıymışsın benim
için en iyisi senden boşanmak." Bu söylediklerimle biraz ileriye gitmiş olabilirdim ama bunları yapma sebebim tamamen Ozan'dan kaynaklanıyordu.

"Sonunda anlamana sevindim." Suratında oluşan tebessüm ile sinirlerime hakim olup ona doğru bir adım attım." Aldığım en mantıklı karar." Ozan bana bakmaya devam ederken,"Kim bilir belkide hayat bundan sonra başlayacak benim için. " Arkama dönüp odadan çıktığımda Ozan'da peşimden geliyordu. Bahçeye doğru çıktığımızda Emel ve Selim oturmuş konuşuyorlardı bizi gördüklerinde ikiside konuşmayı kesip bizim oturmamızı bekledi.

KARANLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin