12.

3.2K 210 43
                                    

Min Yoongi

" Yapamayacağım. Hadi geri dönelim. " arkamı dönmüş arabaya gitmeyi hedeflemişken kolumdan tutup beni tekrar restauranta yönlendiren Jungkook'a kesinlikle içimden küfür etmiyorum saçmalamayın.

" Kabul ettiğimizi söyledikten sonra bu yemeğe gitmezsek tam birer korkak olacağız. " Ne yani oradan bakılınca korkak olmak umrumda gibi mi duruyordu? " Benim için sorun değil ama sen korkak olmak istemiyorsan gidebilirsin. " deyip şansımı birde el sallayarak denedim. " Git hadi, çekinme. " diyerek el sallamaya devam ettim. Lütfen gitsin. Güldü.

Kolumdan tutup bedenimi kendi bedenine yaslaması ve elini bel boşluğuma yerleştirmesi kesinlikle gideceğinin değil, gideceğimizin habercisiydi. " İçeri giriyoruz ve bir saat boyunca senin deyiminle öpüşen sevgililer rolü yapıp, eve gitmek istediğimizi söyleyip kalkıyoruz. " otoriter olmasından nefret ediyordum ama beynimin ve kalbimin ortak bir karar alıp ona itaat etmek istemesinden daha da nefret ediyordum.

Restaurantın kapısından içeri girip bize gülümseyerek elini kaldıran Bay Jeon'un yanına doğru yöneldik. Kafamı yerden kaldırmayı kesinlikle düşünmüyordum. Annemle göz göze gelmeye hazır değildim.

Jungkook durunca masanın başına geldiğimizi anlamıştım. Ah Tanrım, cidden bunu yapamazdım. Nasıl bir gazla kabul etmiştim ki? Sikerim güçlü görünmeyi. Hepsi Jeon Lanet Jungkook'un saçmalıklarıydı.

" Hoşgeldiniz çocuklar. Otursanıza. " diyen annemin sesi duyuldu masada o beni insandan mı saymıştı? Üzerimde ki şoku atlatamamışken birde ceketimi çıkartıp benim için sandalyeyi çeken Jungkook daha büyük bir sarsıntı yaşamama neden olmuştu. Otururken sandalyemi itmiş ve yanımda ki yerini almıştı. " Nasılsınız? " diyerek anladığım kadarıyla gülümsemişti Bay Jeon. " İyiyiz baba. Bu kim? " diyerek kafasını çaprazımda ki sandalyeye çevirdiğinde merakıma yenik düşmüş ve kafamı kaldırmıştım. Ne?

" Ah Jisoo'nun misafiri Hoseok. Yoongi'nin de görünce mutlu olacağını söylemişti. Bizimle kalmaya geldi. " Örnek ebeveyn rolünü kesmek için beni mi kullanmıştı annem yine? Yoksa yemeğe çağırdığında amacı zaten bu muydu? " Uzun zaman oldu Yoongi. Nasılsın?" diyerek gülümseyen Hoseok'a bakarken kaşlarımı çatmamak imkansızdı. Burada olması gereken son insan bile değildi cidden. " Ne zaman döndün? " diyerek sorduğu soruyu görmezden geldim. " Dün. Aslında ilk seni görmeye gelecektim ama ulaşamadım. Jisoo teyze davet edince de seni görmek için geldim. " En az burada ki varlığı kadar saçma olan konuşmasıyla alaycı gülüşüme engel olamamıştım. " Sanırım yanlış soru sormuşum. Bütün bunları yapacak yüzü nereden buluyorsun peki? Hoseok biz seninle birbirini uzun süredir görmeyen iki dost değiliz. Şizofreni dünyandan ayrıl ve gerçeğe dön. " Tırnaklarımı ne zaman kanatacak kadar avucuma geçirdiğimi bilmiyordum ve anlamamı sağlayan şey tırnaklarımı avucumdan ayırıp elimi tutan Jungkook olmuştu. Jungkook elimi tutarken hafifçe güldü.

" Sanırım bende yanlış soru sormuşum. Başkaları için ne ifade ettiği umurumda değil. Ben sevgilim için ne ifade ettiğini bilmek istiyorum. " Jungkook'un cümlesiyle bütün vücudumdan geçen bir ürperti hissetmiştim. Fazla mı kaptırmıştı o kendini? Yoksa sadece beni korumak mıydı amacı? Jungkook'un üzerimde yarattığı etkiden kurtulamamışken Hoseok'un söylediği şeyle de ufak çaplı bir şok geçirmiştim. 

" Ben Yoongi'nin her konuda ilkiyim. İlk aşkı, ilk sevgilisi ve anlarsın ya ilki işte. " diyerek göz kırptığın da şokla açılan gözlerime engel olamamıştım. Cidden ailelerimizin ortasında söylemiş miydi bunu? Peki ya Jungkook gerçekten sevgilim olsaydı? Ne zaman bu kadar düşüncesiz olmuştu? Hoseok kesinlikle değişmişti. Benim tanıdığım Hoseok böyle düşüncelere sahip olamazdı. Biz ilk defa birbirimizin elini tutmuş, ilk defa birine sevgimizi hissettirmek için sarılmıştık. Bu kadar saf ve özel duygu varken ima ettiği şey hem geçmişimize hemde kişiliğine saygısızlıktı. Bakış açıma Jungkook'un kasılan çenesi girdiğinde dudaklarımı dişledim. Kesinlikle birer korkak olmayı seçmeli ve o kapıdan içeri girmemeliydik. Annemin sinsice sırıtan yüzü de kesinlikle bunu onaylar biçimdeydi 

>>>>>>

Yaklaşık 20 dakika sonra Hoseok ve Bay Jeon uzun soluklu bir muhabbete girmişti. Hemde BENİM hakkımda. " Yoongi 16 yaşında bisiklet sürmeyi bilmiyordu biliyor musunuz Bay Jeon? Ona öğretmek çok heyecanlıydı. Düşmemek için bana sıkıca sarılmaları hala aklımda. " diyerek gözlerime bakıp iç çektiğinde göz devirdim. Peki bu Bay Jeon'u ne kadar ilgilendiriyordu?

Jungkook muhabbetten sıkıldığını belli etmek için bilmem kaçıncı kez ofladı ama katiyen takılmadığını anlayınca sırtını sandalyesine geri yasladı. Bir kaç saniye sonra sırıtarak bana doğru eğildi. " Cidden bu beyin özürlüye mi aşık olup, o kadar güzel şeyi yaşadın? " fısıldayarak söylediği sözlere karşılık olarak hafifçe güldüm. O kadar içten beyin özürlü demişti ki bir an cidden Hoseok'un beyin özürlü olduğuna inanmıştım. " İnsanlar değişebilir beni yargılama. Önceden tam bir pislik değildi. " Güldüğünde yakınlığımızdan ve konumumuzdan dolayı nefesi sertçe dudaklarıma çarpmıştı. " Peki ya onunla yaşadığın ilişki ile ilgili en çok neyden pişmansın? " Kendimi bakışlarımı göz bebeklerine odaklamaya zorladım. " Sanırım her yerde bu kadar fazla anımızın olmasından pişmanım. Sık sık zihnime uğramasından nefret ediyorum. " Hoseok kesinlikle değişmişti evet ama bir şeyde haklıydı. Her şeyde ilkimdi. Bir şeyler yaparken sürekli aklıma ilk beraber yaptığımız geliyor ve zihnimde o görüntülerin canlanmasına engel olamıyordum. Basketbol oynarken, bisiklet sürerken, pasta yaparken hatta birini severken...

Jungkook aramızda zaten milimler olmasını umursamadı ve gözlerime bakarak bana biraz daha yaklaştı. " O zaman bizde ilk yaptıklarını değilde en iyi yaptıklarını hatırlamanı sağlarız. Beraber. " Şaşkınlıkla aralanan dudaklarımla bir şeyler söylemek istemiştim ama ne söyleyeceğimi bilmiyordum. Bir anda duyduğum öksürük sesi ile panikle kendimi geriye doğru attım. " Anlaşılan sizi de iki dakika boş bırakmaya gelmiyor çocuklar. " diyerek gülen Bay Jeon'a cidden mi? demek istemiştim. 30 saat olmuştu çünkü de. " Hayatım, Hoseok nerede yatacak? " diyerek anneme soru yöneltmişti. Annemin yüzündeki gülümseme kesinlikle iyi şeylerin olacağına haber vermiyordu. " Yoongi'nin yatağı çift kişilik canım. Beraber yatarlar işte. " şaşkınca ona bakarken Jungkook'un kahkahasını duymuştum. Bakın işte bu kesinlikle annemden daha iyi bir manzaraydı. 

" Üzgünüm Bayan Jisoo ama henüz o kadar modernleşmedim. Ben erkek arkadaşımla yatarım. Böylece misafirimiz de benim odamda rahat eder. " Bay Jeon gülümsedi. " Aferin oğlum. İyi fikir. " Jeon Jungkook ile aynı yatakta yatmak mı? Gözlerim biraz daha aralanırken Bay Jeon hiçte yardımcı olmayacak bir soru sormuştu. " Sen ne dersin Yoongi? "

Köşe bucak kaçtığım sahte sevgilimle mi uyumak daha iyiydi, yoksa ihanete uğradığım eski sevgilimle mi?

İyi kara ver Yoongi hikaye Sope olacak yoksa jgnnnbj Medya Yoongi'nin mood jgmhknm

Bu arada bölüm şu yüzden geldi OROSPU WATTPAD BÖLÜMÜ TAM DÖRT DEFA SİLDİ. Bu bölümü 4. YAZIŞIM. ezberledim artık. Bu arada en uzun bölüm 950 kelime lan.

Ben reklam yapmaktan yoruldum siz takmamaktan yorulmadınız. FOR YOU İSİMLİ HİKAYEME BAKIN. Dİye masaya yumruğu koymam mı lazım?

Neyse jgnhjn

SEE U LATER*


Dance? (Yoonkook)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin