İyi Okumalar:)
Min Yoongi
" Ne yani Jeon lanet kaslı Jungkook ile havuzda oynaştın mı? " gözlerimi devirip Taehyung'a artık sıkıldığımı belirten bir bakış attım. Stüdyoya adımımızı attığımızdan beri bunu konuşuyorduk. Her şey bir yana insanlar geldiğimizden beri bize bakarak konuşuyordu. Neredeyse hepsiyle göz göze gelmiştim neden olduğunu anlayamamıştım ama hala uğultu devam ediyordu. " Elli ikinci kere söylüyorum. Hayır. Sadece, belki de o sadece ağabey falan olmak istemiştir? " Kaşlarını kaldırıp 'buna sen inandın mı?' der gibi bakınca ofladım. Taehyung kesinlikle sinir bozucuydu ama hayatım boyunca cinsel yönelimime kadar bilen tek insandı. Bana onca yıl hem arkadaş hemde aile olmuştu.
" Ayrıca odaklanmamız gereken kısım burası değil. Beni suya sokmaya çalıştı neyse ki bakışlarımdan dolayı acımış olacak ki kenarda durmama izin verdi. " O korkulu dakikaları hatırladıkça stresten karnıma ağrılar giriyordu. Suyu görür görmez boğazım yanmaya başlamış ve bir anda kendimi boğuluyorken bulmuştum. O kadar gerçekçi görüntülerdi ki emin olmak için uzun bir süre beklemiştim.
" Seni tanıştığımızdan beri deniz kenarında bile görmedim. Havuzun içinde olduğunu hayal bile edemiyorum. " ikimizde kıkırdadık. Fazlasıyla yüksek seviyede bir hayal gücüm olmasına rağmen bunu ben bile düşünemiyordum. " Sana ne demeli peki? " diyerek kaşlarımı aşağı yukarı oynattım. Taehyung genişçe sırıttı ve ayağa kalktı. " Yüce Taehyung hazretleri de bundan sonra bana. " kahkaha atıp omzuna vurdum. Jimin'le baya gelişme kaydetmişlerdi bildiğim kadarıyla ama gelişmenin tam olarak ne olduğundan emin değildim. " Park Jimin'in telefon numarasını aldım. " diye sessiz bir şekilde konuşup daha sonra çığlık atıp olduğu yerde tepindi. Anlaşılan buna gelişme değil çağ atlama demeliydim. " Yok artık. " diyerek elimi ağzıma kapattım. Ben lanet Jungkook ile uğraşıp canımı kurtarmaya çalışırken o sevdiğiyle oynaşıyordu. Neredeydi adalet?
" Sevinçten ne yapacağımı şaşırdım. Acaba gidip direk 'ben seni seviyorum, lütfen artık çocuklarımız Min Ho ve Chaeyong ile olduğumuz bölüme ışınlanabilir miyiz?' Desem mi? " bunun bir soru olup olmadığını sorgulamamıştım çünkü karşımda ki kişi Kim Taehyung'un ta kendisiydi ama cidden cevap beklemesine şaşırmıştım. " Sence de sevdiğini söyledikten sonra önce cevabını beklemen sonra çıkmanız ve çocuk evlat edinmek için evlenmeniz ve daha bir sürü aşamadan sonra olmayan çocuklarınızın ismini koymanız gerekmez mi Taehyung-ah? " haklı olduğumu cidden yeni fark etmiş olacak ki yere tekrar oturup düşünmeye başladı. Gülerek kafamı iki yana salladım.
" Yoongi, konuşalım mı? " başımda dikilen Jungkook'u gördüğümde kaşlarımın çatılmasına engel olamamıştım. Tanrı aşkına herifin gözünün önünde kriz geçirene kadar durmamıştı. Bana acıyana kadar durmamıştı. Bundan zevk aldığını bile düşünebilirdim tabi eğer o pisliğin açtığı yaraları sardığı zamanları unutursam. Ayağa kalktım ve kafamı olumlu anlamda sallayıp onunla beraber stüdyonun çıkışına yürüdüm. Kapıyı arkamızdan kapatıp durduğunda bende durdum.
Bir süre konuşmasını beklemiştim ama niyeti olmadığını anladığımda derin bir nefes verdim. " sorun ne? " bakışlarını yerden çekip bana odaklandı. " bir sorun yok demek istiyorum ama maalesef var ve bu sorunu çözme yolum hiç hoşuna gitmeyecek." Kaşlarımı sanki mümkünmüş gibi daha çok çattım ve bir anda kupkuru olan boğazım yüzünden sertçe yutkundum. " Hadi ama Min Yoongi kaşlarını çatarak hiç yardımcı olmuyorsun. " ellerini saçlarına atıp ofladı. Aman Tanrım şuan bu gergin anda midem kasılırken hormonlarım nasıl gerilen kaslarına bakmak için savaş nidaları atıyordu acaba?
" Eğer bir an önce söylersen ikimizi de bu eziyetten kurtarmış olursun Sunbae. " Derin bir nefes alıp duruşunu dikleştirdi. " Bak Yoongi sadece dinle tamam mı? " bunu pekala yapabilirdim. Onayladığımı belirtmek amacıyla kafamı salladım.
" Annen senin hakkında konuşuyordu ve senin pis bir ibne olduğunu söyledi. Benim asla öyle olmayacağımı senin gibi biri oğlu olduğu için lanetli olduğunu söyledi. Bende o sinirle gay olduğumu ve bizim çıktığımızı söyledim. " o kadar hızlı konuşmuştu ki anlamak için kendime bir kaç saniye verdim. O stresle dudaklarını kemirirken yavaş yavaş kelimeleri anlam kazanmış ve bende elektrik çarpması hissi oluşturmuştu. Ne yani herkes bu yüzden mi bana baka baka fısıldaşıyordu? O anneme benim için yalan mı söylemişti? Peki ya annemin tepkisi? " Ne? " aklımda beliren sorular o kadar uzundu ki söyleyebildiğim tek şey bu olmuştu. Ne demekti bütün bunlar?
Vee Yine I'm back bitches jdjdjfjf
Şimdi bu saniyeden sonra artık her hafta sonu bölüm atacağım. Dedim ki artık bir düzenimiz olsun. Bugün yetişirse bir bölüm daha atarım belkiiiii :)
Oy verin....
Yorum yapın.....
Oy istiyorum.....
Çoookkk daha fazla ilham kaynağım olan yorumlardan istiyorum....
SEE U LATER♡~
Ha durun reklam yapçam "For you" isimli hikayeme bakınız lütfen. Beğeniceğinize eminim. Şimdi cidden
SEE U LATER♡~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dance? (Yoonkook)
Fanfiction" Daha önce dans ederken ne kadar mükemmel olduğunu söyleyen oldu mu Min Yoongi? " Az önce herkesin hayran olduğu Jeon Jungkook kibrini unutup bana itlifat mı etmişti? #Dance içinde 2 #Dance içinde 1 #suga içinde 1