21. BÖLÜM " SALİH' İN ŞARTI"

154 67 101
                                    

Acilen hastaneye kaldırılan Ahmet Ağa, hakkın rahmetine kavuştu.
Gözleri açıktı , acı çekerek ruhunu teslim etti. Son nefesinde, ruhunu teslim ederken hayat arkadaşı Cavidan onu bir an olsun yalnız bırakmayarak destek olmuştu.

Kadın belli ki kocasından memnundu , mutluydu . Çünkü adamın vefatı ile yıkıldı, tükendi ve bitti.
Günlerce kendine gelemedi. Hatta cenaze kaldırıldığı gün bile sakinleştirici iğnelerle ayakta tedavi edildi ve zoraki mezarlığa gitti .

Destekçisi olarak kimsesi yoktu. Cavidan'ın ailesinden bir abisi katıldı. Zaten anne -babası çok yaşlılardı; ölüm döşeğindeydiler.
Cavidan' ı ayakta tutan tek sebep; kızı Tülin 'di . Bu çocuğu kendi doğursaydı anca o kadar severdi. Tülin de annesinin dibinden bir dakika olsun ayrılmıyor,elini bırakmıyordu. Anne- kız karaları giymiş matem .

O sıralarda Meral ve Ahmet de bulunuyordu . Eniştelerinin ani ölümü onları derinden yaraladı,üzdü. Merhum,merhametli , iyi niyet ile biliniyordu ve çocuklara sevgisi yardımseverliği ile tanınıyordu .
Salih cenaze işlerini aksak ayağının ağrısına rağmen üstlenmişti.Eniştenin ölümünü kendi kabahatine bağladı .
"Keşke bu yaşlı adama bütün sorunlarımı paylaşmasaydım. Anlaşılan kaldıramadı !" dedi meczup.

Ha şunu bileydin adam! Ne diye çocuklar hakkında hassas olan yaşlı birine dersini anlatırsın? İntikam uğruna onları kullandığını, çocuklarına ders vermek babında istikballeriyle oynadığını söylersin ki... geri zekalı Salih !

Olan, ölene oluyor. Kafası karışık derman ararken yanlış adreste aradı çareyi.
Meczup bir adam bile bunu yapmazdı .
Ahmet Ağa'nın cenazesini sebep gösterip daha uzun süre Adana' da kalacaklarını açıkladı çocuklarına. Onlar hala gerçek durumların farkında değillerdi.

Cahit -Cihan ikizler işvereninden izin alıp cenazeye katılmak üzere birkaç günlüğüne Adana'ya geldiler.
Salih çocuklarla hemen hemen 10 gündür memleketteydi ama hala Almanya'ya dönüşten bahsetmiyordu. İkizler tekrar dönecekleri zaman;
Ahmet , " Abi , beni beraber götürün çok sıkılıyorum burada. Hüseyin amcamlarda kalırım!" dedi .
Cihan" Olur" yanıtını verirken "Cavidan teyzeme destek için babam yeterli. Biz Meral'i de alıp döneriz" deyince.... Salih bunu duydu .
Benzi attı ,eli ayağı boşaldı panikten . İkizlere karşı gelemiyordu buna gücü yetmiyordu her yönden.

"Baba biz iki gün sonra kardeşlerimi de yanımıza alıp Almanya'ya döneceğiz .Sen teyzeme biraz destek ol, biraz daha kal istersen ....hava değişikliği sana iyi gelmiş belli oluyor!" dedi .

"Hayır ! Meral ve Ahmet gidemezler! Onlar artık burada kalacaklar" dedi öfkeli ve çıkış yapan ses tonuyla.
Cahit atak yaptı ve babasına bir adım attı , ellerini beline katarak, kaşlarını da çatarak;
" Sen ne dedin ne ?! ... Ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu hiç?!"diyerek çıkış yaparak karşı geldi .
"Evet orada kalmanın bir anlamı yok artık . Benim burada sağlığım için yaşamam lazım " dedi.
Biraz da kendini öne sürerek bir bahane hazırlamıştı. Sanıyordu ki Avrupa 'da yetişen bir genci ayakta uyutacaktı . Bi kere o gençler seni cebinden çıkarırlar ,sulu dereye götürüp sussuz geri getirirler Salih efendi...Uyanık onlar uyanık !

"Biz bıktık senden ya! Git nerede yaşarsan yaşa !Düş yakamızdan yeterki. Kardeşlerimi alıp gideceğiz haberin olsun !"diye öne atıldı.

"Cahit oğlum terbiyeni bozma. Düzgün konuş karşımda. Oğlum bak artık isteseniz de Meral gidemez. Çıkışını aldım anlayın biraz. Maalesef çok geç kaldınız. Konsolosluktan ülkeden çıkış işlemlerini yaptırdım öyle geldim!" deyince ince kesilmiş bıyıklarının altından kıs kıs gülümsedi .
Sanki intikamı başarıyla gerçekleştirmenin hazzını yaşıyordu. Ne yazık ki intikamı yanlış çocuktan aldı. İkizler haklıydılar kızdılar ,
"Senin ne haddine ha söylesene! Yetmedi mi bu depresif ,paranoyak hallerin! Annemi de yok eden sensin . Başımıza hangi tür belalar geldiyse senin yüzünden lanet adam !! " inanılmaz bir laf tartışması başladı.

KALP VURGUNU ( TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin