BÖLÜM 2O.

81 28 4
                                    

Nefes nefese kalmış bir şekilde Alaz’ın okyanus mavisi gözlerine bakıyordum. Beni aniden apar topar  mutfağa çağırmış, hiçbir şey söylememişti. Su içeceğim bahanesiyle kalkıp mutfağa gelmiştim ve şu an masmavi olan gözleri alev alev yanıyor, tutkuyla bana bakıyordu.

"Sana bu kadar yakınken uzak olmak, dokunamamak beni delirtiyor."

Bir adım atıp biraz daha yakınıma gelince farkında olmadan nefesimi tutmaya başladım. Burnunu burnuma sürtünce hafif bir titreme vücudumu ele geçirdi. Mayhoş bir ifadeyle Alaz’a bakarken dudaklarımı aralayarak konuşmaya başladım.

"Özledim seni." diye fısıldadım usulca. Hafifçe gülümsedikten sonra dudaklarımızı birleştirdi. Kırılacak bir vazoymuşum gibi beni yavaşça öpmeye başlayınca elim ayağım uyuşmaya başladı. Canımı acıtmaktan korkuyordu, farkındaydım. Bir elimi ensesine çıkarıp saçlarıyla oynamaya başladım yavaşça. İçeriye biri girebilirdi her an fakat ikimizde bunu umursamadık. Gözlerimi kapatarak Alaz’ın nazik öpüşüne karşılık vermeye çalıştım. Dilini dudaklarımda hissedince tırnaklarımı ensesine batırdım. Vücudunun kaskatı kesildiğini hissedebiliyordum. Alt dudağımı emmeye devam ederken yavaşça geri çekilip kalbim hızla atarken konuşmaya başladım.

"İlk öpücüğümü aldın, Alaz Karademir." diye fısıldadım dudağına doğru. İçten bir kahkaha attıktan sonra sımsıkı sarıldı bana. Başımı göğsüne yaslayıp kokusunu içime çekerken Alaz’ın nabzını en derinimde hissediyordum.
"Seni seviyorum." diye mırıldandığım sırada saçlarımdan öpmesiyle derin bir nefes aldım ve bir adım geri çekilerek Alaz’ı mutfakta öylece bırakıp içeriye doğru ilerlemeye başladım.

Babaanne ve dede uyumaya gitmişlerdi. Salonda bizimkiler dışında tanımadığım bir kız daha vardı. Kaşlarımı çatarak kıza bakmaya devam ettiğimde kim olduğunu sorguluyordum. Abimin yanına geçip oturduktan sonra bakışlarımın odağı tanımadığım o kızdı. Abim ve Atlas, bir konu hakkında derin bir sohbete dalmış; konuşuyorlardı.

Başımı yavaşça Vefa'ya çevirerek "Bu kız kim?" diye sordum.

"Bilmiyorum." diye mırıldanınca tek kaşımı kaldırarak kıza bakmaya devam ettim. Atlas'ın "Abi gibi abi." dediğini duyduktan sonra gülümsesem de gözlerim hâlâ tanımadığım o kızdaydı.

"Abin siksin seni."

Onlar tartışmaya devam ederken sert bakışlarım karşımdaki adını bilmediğim kızı hedef aldı. Fazla rahat ve laubali bir tipi vardı. Her ihtimale karşı kızı şöyle bir süzdüm. Olur da kavga çıkarsa en azından vakit kazanırdım. Kızın boyu benden kısaydı tahminimce. Eh, hâliyle avantaj da bende olurdu böylece. Tırnaklarının uzun olmadığını görünce sırıttım. Dudağında abartısız bir beş kilo ruj vardı. Bu görüntüyle istemsizce yüzümü buruşturdum. Saçları uzundu ve eğer kavga çıkarsa çekerek canını acıtırdım.  Fazla kilosu yoktu, zayıftı.

"ALAZ!"

Tiz çığlığı ile suratımı buruşturdum. Ağzını yayarak konuşunca sinirle yüzüne bakmaya başladım. Alaz, birden kızı görünce hafif şaşırsa da kendini hemen toparlamış; mesafeli bir şekilde kızın yanına gitmişti.

"Bu kız kim?" dedim abime.

"Alaz'ın çocukluk  arkadaşıymış, yıllar sonra buraya geldiğini duyunca da görmek istemiş. "

Dişlerimi sıkarak önüme döndüğümde abim, kendi kendine stresle konuşuyordu.

"Lütfen bir olay çıkarma Laden, ne olursa olsun sakin kal."

Vefa'nın dediğini duymazdan gelerek tırnaklarımı avucuma batırdım.  Sinirlenince neler yapabileceğimi hepsi çok iyi biliyordu. Alaz, mesafeli bir şekilde kızın uzattığı elini sıktı ancak kız, Alaz’ı kendisine doğru çekip sarıldıktan sonra kahkaha atmaya başlayınca boynumu kütleterek Alaz’a baktığımda gözleri gözlerimdeydi.

Şimdi sıçtım ağzına işte. Götüne şişe sokmazsam insan değilim.

Ben de varım burada cici kız!

Bu kadar yeter, çok bile dayandım.

Yavaşça ayağa kalktım ve ağır adımlarla Alaz’ın yanına doğru ilerlemeye başladım.

"O elini hemen çekmezsen elin için daha güzel bir yer biliyorum."

Ses tonum kısık çıksa da tehlikeli bir tondaydı. Sert bakışlarım direkt kızı odağına alırken  "A-anlamadım." demesiyle boğazımı temizledim.

2+1 🎈Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin