Anka
"Oo küçük orospumuz da eve teşrif etmiş. Neredeydin lan gece?"
"Elinin köründe. Git başımdan."
Odamın kapısını abimin suratına çarpıp kilitledim.
Dolabıma yürüdüm.
Tek tarafı kırık dolabı açıp içinden bir kot ve çıkardım ve üzerimi değiştirdim. Kolları bordoya dönük önü beyaz bir tişörtü üzerime geçirdim.
Bordo rujumla rimelimi sürdükten sonra saçlarımı güzelce taradım.
Çantamı tekrar omzuma astım.
Kimsenin yüzüne bakmadan merdivenlere yöneldiğimde annem arkamdan seslendi. "Kız Allah canını almasın, neredeydin sen?"
"Okula gidiyorum. Projem var."
"Baban kıracak kafanı Anka. Sen iyice sorumsuz oldun."
"Sen kırdırırsın anne üzülme."
Bir şey demesine fırsat kalmadan evden ayrıldım. Her zamanki şeylerdi.
Kulaklıklarımı takıp bildiğim yolları on beş dakika kadar yürüdüm.
Sarı eve geldiğim an etrafı kolaçan ettim.
Temizdi.
"Burası temiz, tamam,"diye mırıldandım kendi kendime.
"Tamam!"
Duyduğum sesi idrak edememenin dehşetiyle çığlık attım.
Arkamı döndüğüm an Mete'nin kıvırcık saçları görüş alanıma girdi.
"Mete!"diye çıkıştım.
Gelip kolunu omzuma attı.
"Naber yavrum? Nedir bu gizli görev?"
"Ne görevi?"
"Yavrum ben yemem, Azra'nın evinin önündeyiz."
İç çekerek durumu kabullendim. Mete aptal değildi.
"Yardım etmek ister misin?"dedim gülümseyerek.
Çantasından sprey boyaları çıkardı. "Bunlar iş görür mü?"
Şaşırmıştım. Çantasında sprey boya mı taşıyordu?
"Evet, taşıyorum. Sokaklara resimler çizmek zevkli."
"Aa. Sen bir sokak sanatçısısın,"dedim gülerek.
O da gülüp elini ensesine attı.
"Evet, şimdiki eserimiz Azra için."
"Ne yazacağız?"dedi merakla.
"Katil,"dedim eve bakarak. "Katil yazacaksın."
Çantamdan beyaz elbiseyi çıkardığım an Mete kaşlarını kaldırmış, şaşkın ve biraz heyecanlı bakışlarla beni izledi.
Evin önüne yürüdüm ve tellere elbiseyi astım.
Cebimdeki çakmağı çıkardım.
Düşünmeden elbiseyi ateşe verdim. Yeterince düşünmüştüm bunu. Alevler her yana yayılırken Mete duvara kırmızı boyayla katil yazıyordu.
İnsanların dikkatini çekmeye başlamamız uzun sürmedi. Alevleri gören herkes kaynağını bulmak için ya camlara atılıyor, ya dışarı inip sokakları dolaşmaya başlıyordu.
"Gidelim,"dedim Mete'nin kolunu tutarak.
Son kez Helin'e baktım.
Gittiği yerde huzur bulduğunu hissettim.
Azra'nın suratını da görmek isterdim ama buna vaktim yoktu.
Mete beni motoruna bindirdi ve yıldız gibi kaydık, küçücük bir yıldız gibi... Hissedilmeden.
Mete beni evime bırakana kadar konuşmadı.
"Nereden esti böyle?"dedi sonunda.
Motordan atlayarak indim. "Çünkü sessiz kalmak zorbalığı arttırıyor Mete. Bunu öğrendim. Zorbalığın büyüğü, küçüğü yok. Buna susmamalıyız."
"Nasıl hissettirdi?"
"Harika,"diye itiraf ettim.
Mete gülümsedi. "Biliyor musun? Bir gün sesini çıkaracağını biliyordum. Suratlarına bağırmaktansa onlara gerçeği kazıyacağını biliyordum."
"Ne o, kahin misin?"dedim gülerek.
"Seni iyi tanımışım derim."
Kollarımı ona sardım. "Teşekkür ederim Mete. Hiç senin kadar gerçek bir dostum olmamıştı."
"Duygulandırmasana,"dedi buruk bir sesle.
"Öyle ama..."
"Ah güzelim, keşke daha önce hayatına girmeme izin verseydin. Böylece gün geçtikçe çekinmezdim senden."
"Keşke... Yine de beni koruduğun, yanımda olduğun için teşekkür ederim kardeşim."
Mete saçlarımı öptü. "İyi ki varsın, renkli kız. Hayatıma renk kattın."
Kıkırdadım. "Replik gelsin mi?"
"Where are my lesbians?"diye bağırdığı zaman güldük.
"Burada! Ben lezbiyenim!"
Güldü.
Kollarından yavaşça çıktım. "Görüşürüz."
"Görüşürüz, renkli kız."
BEN SİZİN DOSTLUĞUNUZA BAYILIYORUM AŞIRI SOFT OLDUM ŞU AN KENDİ YAZDIĞIM HİKAYEYE AQ
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gökkuşağı İzleri🌈[girlxgirl]
ChickLit"Deli miyim ben?"dedim kısık sesle. "Seni sen yapan şey budur belki de." GirlxGirl