🌈41

3.2K 284 125
                                    

Anka

"Mete reading bölümünü oku yavrum."

Mete camdan dışarıyı izlemeyi anında keserek göbekli, yaşı otuz beş-kırk arası, kel, kefen kadar beyaz gömlekli,  bitse de kantine gitsem duruşlu  ingilizce hocamıza bayık bayık baktı.

"Hocam destan gibi reading koymuşlar. Dört sayfa bunu mu okuyayım gerçekten?"

"Tamam, başka kim okumak ister?"

Sessizlik oldu.

Birisi hapşurdu.

"Gece sen oku kızım."

"Hocam hapşurdum ama... Okumak istiyorum demedim,"diye sızlandı.

"Aman ya okuyorum,"dedi Mete boğazını temizleyip.

"When I..."

Kapı tam o anda vuruldu.

Herkes heyecanla kapıya baktı. Hani şu ders kaynayacak heyecanı olurdu ya, işte öyle.

Oğuz hoca içeri girdi.

Islıklar çalmaya başladı.

Gülerek elini kaldırdı. "Dersinizi böldüğüm için özür dilerim hocam, duyurum vardı."

"Okulca bir yere mi gidiyoruz?"dedi birisi heyecanla.

Mete göz devirdi. "En son okulca pikniğe gitmiştik, onda da çoğu kişi yemek getirmediğinden Fanta içerek ölmeyi bekledim. Teşekkürler!"

Gülerek önüme baktım.

"Bu sefer öyle değil gençler. Füsun size kağıt... Füsun nerede?"

"Baba-Yani Oğuz hocam, fotokopi makinesi bozuldu!"deyip sınıfa daldı Füsun.

Sonra beni görüp çıktı ve tekrar girdi.

"Toz oldu da... Tozdan kaçtım." Saçlarını düzeltti.

"Elindekiler ne?"dedi Oğuz hoca şaşkınlıkla.

"Yarısını çektirdim ba...hocam.."

Mete gülerken ben utanmasın diye kendimi tuttum.

"Dağıt bakalım."

Füsun sakin sakin dağıtırken Oğuz hoca konuşmaya devam etti ama gözlerimi Füsun'dan alamadım.

Sesi benim için bir cızırtıya dönüştü.

Pantolonun üzerinde okulun lakosu vardı, kahverengi tonlarında bir ceket ve Converselerle tamamlamıştı.

Saçları tepeden sımsıkı bir at kuyruğuydu, saçları kahvenin en güzel tonuydu, yaptığı kuyruk kabarık ve canlı gözüküyordu.

Fazla bir makyajı yoktu, hatta hiç yoktu. Onun makyajı kolundaki saat ve bilekliklerdi.

Birisi gökkuşağıydı.

Biçimli kaşları havaya kalkmıştı, kağıtları dağıtırken Mete "Maşallah elin de ne iş görüyor yavrum,"dedi.

Füsun güldü.

Yapmacık bir gülümsemeyle ikisine baktım.

"Heyecanlanıp kağıtları düşürmesin diye güldürüyoruz, iyilik de yaramıyor,"diye tavır aldı bana Mete.

Füsun sıraya yaslandı. "Şey, sağ ol..."

"Senin dersin yok mu?"diye sordum Füsun'a. Dersinden geri kalsın istemiyordum.

"Vardı."

"Ee?"

"Sizin sınıfta işim çıkmış,"dedi babasına bakarak.

Gülümsedim.

"Füsun otursana şu lezbonun dibinde durma, mazallah istenmeyen şeyler yaşanır,"dedi kızlardan birisi.

Sınıfta birden sessizlik oldu.

"Ne yaşanır?"diye sordu Füsun kaşını kaldırarak, o delici meydan okuyan bakışlarından attı.

"Takma,"diye fısıldadım ama kıza gülümsedi.

"Çocuklar, derste olduğunuzu unutmayın ve sözcüklerimizi doğru seçelim."

"Yanlış bir şey söylemedim. Lezbo değil mi? Lezbiyen yani. Sapık."

Gözlüklü kız omuz silkti.

Füsun çenesini oynattı ve kıza gece gibi çökecek bir şekilde baktı.

Anında kolunu tuttum.

"Ben takmıyorum,"diye fısıldadım. "İnsanların sözcükleri benim kim olduğumu belirlemez."

Kıza dik dik bakmaya devam etti.

Bu arada Oğuz hoca son kez gezinin detaylarını geçiyordu.

"Yavrum boş ver ya, ağzı olan konuşuyor."

"Bir daha kimseden bunu duymak istemiyorum, buna nasıl dayanıyorsun kuşum sen?"dedi nazikçe.

Boğazım düğümlendi o ses tonuna, bakışa...

"Görmüyorum,"diye cevap verdim.

"Dayanmak zorunda değilsin ama, biliyorsun değil mi?"

"Ya ne yapmalıyım?"

Cebinden bir çıkartma çıkardı ve gizlice bana ittirdi.

Oğuz hoca kapıya yöneldiği an o da yöneldi.

Havalı çıkışını izledim.

Ve kafasını kapıya vurdu.

"Yavrum ya ne yapacağız bu kızla?"diye mırıldandı Mete.

Gülerek başını tuttu Füsun.

Ben de güldüm. Cebimden telefonumu çıkardım.

Anka: Dikkatli ol lütfen papatya :')

Papatya yazıyor...

Papatya: Hafif vurdum ya.

Anka: Çok acırsa beraber revire inelim ama

Papatya: İnmeye gerek yok

Papatya: Şey...

Papatya: Sen bana ilaç olursun ki.

Anka: Nasıl

Papatya: Öyle gülümseyerek işte.

Papatya: *başını çekip atar*

Anka: Oh bir şey yokmuş...

Papatya: Demiştim sswdpfkdkfk

Papatya: 💜

Papatya: İyi dersler :')*

Papatya: O kalp şey olmadı ya özür dilerim.

Anka: YALVARIRIM BİLEREK AT YA

Papatya: Oh tamam...

Papatya: 💜

Anka: 💜

Anka: Fazla güzelsin...

Papatya: Sennen gihi :'(':)

Çok mu hızlı gidiyor ya of yazamıyorum...







Gökkuşağı İzleri🌈[girlxgirl]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin