>BADEM-20<

84 9 2
                                    

>BADEM-20<

Allah’ım çıldıracağım! Dakikalardır ellerim ellerinde yürüyoruz. Ve bu benim lanet olası sinirlerimi ciddi anlamda hoplatıyor.

Bir anda durup ellerimi elinden çektim. “Oyunu bitirelim artık. Fazlasıyla canımı acıtıyorsun”

“Saçmalama istersen? Bir dolu laf ederler sana, ondan sonra sinirin stresin havalarda pır pır uçarken gidiverirsin öbür dünyaya.”

“Okuldan sonra elimi bırak. Belki senin için bir şey ifade etmiyor olabilir ancak benim umut bağlayacak sebebim sen olmayacaksın. Umut ettirme bana. Senli bir geleceği umut ettirme Tan”

Sinirle göz devirip yürümeye başladım.

“Sen de bas git dersine. Yirmi dakika kaldı başlamasına”

“Baş üstüne komutanım” Ağzını büzerek konuşması yüzünden gülerek ilerlemeye başladım.

Eve gelince üzerimi değişip kendimi yatağa attım. Birazcık uyuduktan sonra ders çalışırsam daha iyi olurdu sanki.

“Abla yemek yiyeceğiz uyansana” diyen Balın’ın sesi ile gözlerimi araladım. Yanaklarımı öptüğünü fark ettiğimde kucağıma çektim onu.

“Elimi yüzümü yıkayıp geliyorum Balın” diyerek yanağını tutup sulu sulu öptüm. O giderken ben de ayağa kalktım.

Lavaboya gidip makyaj temizleme suyunu elime aldım.

Gözlerimdeki rimeli silip, yüzüme birkaç avuç su serptim. Ardından havluyla kurulayıp salona gittim.

Yemek masasının etrafında Seher vardı.

Diğer tarafa baktığımda yan yana oturmuş iki kişiyi gördüm. Biri Tan’dı evet ama diğeri kimdi ki?

“Uyanmış benim uykucu sincabım” diyen anneme yüzümü buruşturarak Balın ve Seher’in arasındaki yerime geçmeden önce babamın yanağından öptüm.

“Bugün çok mu mutlusun ne?” diye takıldı babam. Çaktırmadan Tan’ı işaret ediyordu bir de.

Gözlerimi devirip sandalyemi çekerek oturdum.

“Tabi ki mutluyum. Geldiğimden beri uyuyorum ve böylece oturup sabaha kadar ders çalışabilirim”

Annem göz devirirken babam baş parmağını havaya kaldırıp göz kırptı.

“Cem?” diyerek karşımdaki çocuğa baktığımda çorbasından kafasını kaldırıp bana baktı.

“Aa” Şaşkınlığa ulaşan yüzüyle bakarken “Seni sana mı anlatmışım ben?”diyerek eliyle yüzünü kapattı.

“O bahsettiğin ben miydim?” Şaşkınca elimi ağzıma kapattım. “Allah belanı versin senin. Bir de o kadar güldünüz Taneyle. Taneye de rezil oldum sayende” 

“Ya kanka ben o Badem’in sen olduğunu bilseydim anlatmazdım ki” diyerek hafiften kıkırdamaya başladığında, masadaki peçeteyi alıp fırlattım.

“Badem?” Babam ve ciddi ses tonu? Hımm!

“Bugün yeni öğrenci olarak geldi Cem. Gelir gelmez bir uyuzluklar, bir egolar… Arkadaşım Tane’ye ismimi duyunca kafasına top atıp da ‘koca kafalı oldum ben’ diye annesine giden kızın anısını anlatmıştı. O Badem benmişim.”

Ellerimi göğsümde birleştirip sinirle Cem’e bakarken masadakiler kahkaha atıyordu. Tek bir kişi hariç. Tan değil yahu Balın. Balın gülmüyordu bir.

Masadaki zeki çocuklar bizdik zaten.
“Sen neden gülmedin ki Balım?”

Balın bana sırıttı. “Sen gülmediysen ben niye güleyim ki abla?”

BADEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin