[tamamlandı]
* [CRİNGE bir hikâyedir, lütfen okumayın] *
"Kalbi sökülen bir insanın kalbinin tekrar atması için uğraşamazsın, demiştin. Peki, kabuk bağlamış yaraları kanattığında onları nasıl iyileştireceksin?"
*Kapak tasarımı: sadecemeftun
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
@fakebirmagazinci: Edindiğim sağlam bilgilere göre Zühre Belemir, Selim Aydın'dan ayrıldıktan bir gün sonra Berkant Tekiner'le aynı barda görüntülenmiş. Zühre Belemir sarhoş olmuş ve Berkant Tekiner onu evine kadar götürmüş. Araları tekrar düzelecek diye düşünüyorum. Ya sizce?
7500 kişi bu fotoğrafı beğendi 60 tane yorum yaptı.
@1 Bence mercimeği fırına verdiler(:
@5 Selim'i etkileyelim de kudursun bence. @selimaydin
@7 Takibe takip karşılıklı beğeni💕
@2 Bence barışmayacaklar.
@4 Çok yakışıyorlar ya feels😍
İnsanların yaptığı dedikoduya karşı gözlerimi devirdim. Berkant'ta baktığım fotoğrafa bakarak "Ne bu?" dedi sinirli çıkan sesiyle. "Dedikodumuzu çıkarmışlar." dedim telefonu yere bırakarak. "Milletin ağzı torba değil ki büzesin."
"Neden Selim'le birlikte oldun?" Şaşkınlıkla ona baktım. "Bekle ne d-"
"Sus." deyip dudaklarıma baş parmağını koydu. "Ne yaptığınızı duymak istemiyorum."
"Berkant biz sadece Mert'in doğum gününe gittik. Birkaç kadeh içki içtim. Selim beni seviyordu. Ya da ben öyle sandım. Ama beni öpmekten daha ileriye gidemedi sana yemin ederim aramızda hiçbir şey geçmedi."
"Neden kendini açıklama yapmak durumunda hissediyorsun?" dedi tek kaşını havaya kaldırarak.
"Bilerek mi yapıyorsun Berkant? Ben senden nefret falan etmeyeceğim! Neden anlamak istemiyorsun?"
"O cümlenin devamını getirme."
"Neden beni susturmak istiyorsun?"
"Anlamıyor musun?" diyerek bana doğru yaklaştı ve işaret parmağını kendine doğrultarak hiddetli bir şekilde konuştu. "Ben kötü birisiyim! Beni sevme!"
"Elimde değil!" diyerek bağırdım. "Kalbim istiyor!"
Saçlarını yolarak koltuğa oturdu ve gözlerini kapatarak derin derin nefesler almaya başladı. "Gerçekleri öğrendikten sonra beni tekrar isteyebilecek misin?" dedi gözlerime bakarak. "Canın çok fazla yandı. Daha fazla yanmasını istemiyorum. Beni de ne olur anla."
"Berkant senin asıl anlamadığın şey ne biliyor musun?" Gözleri gözlerime kenetlendi. "Ben sensiz hayatıma devam edemem. Çünkü sen benim diğer yarımsın. Bu kalp senin varlığın için atıyor ama sen yok olduğun zaman bu kalp çürüyerek ölüyor."
"Zühre." dedi fısıldayarak. "Ben yapamam." Hıçkırarak ağlamaya başlarken bir yandan elimin tersiyle gözyaşlarımı siliyor bir yandan da kendimi kontrol etmeye çalışıyordum.
"Beni kendinden uzaklaştırarak daha çok acı çektiriyorsun." dedim yorgun çıkan sesimle.
"Zühre."
"Neden bunu yapıyorsun?"
"Zühre."
"Biz mutlu olamaz mıyız?"
"Zühre."
"Neden hep iyiler kaybetmek zorunda?"
"Zühre dedim!"
Şaşkınlıkla ona baktım. Ellerimi tuttu ve koltuğa oturtup gözlerimin içine baktı. "Her şeyi anlatacağım."
*
Burada kesilir mi vicdansız dediğinizi duyar gibiyim.
Bir sonraki bölüm final.
Vay be! Tam tamına 40 bölüm yazmış oluyorum. Çok mutlu oldum! 💜
Pazartesi Türk Dili Edebiyatı sınavım var ve bir sürü eser yazar var! Ben bittim! Dua edin benim için olur mu? 💜