₂₂

601 62 125
                                    

gelen arama: ggukie

kabul et | geri çevir

"neden yine sildin?"

-
ne demek istiyorsun?

bir hıçkırık duydu.

"ne demek istediğimi biliyorsun.."

bir tane daha.

-
hayır, bilmiyorum.

"anılarımı.."

siktir.

neden yaptığını öğrense kızmaz mıydı ona?

kendisine korkusuzluğu öğreten adamın aslında en büyük korkak olduğunu öğrendikten sonra hayal kırıkları küçük ellerine batmaz mıydı mesela?

"anılarımı yine niye benden aldın?"

küçük hıçkırıkları yavaşça hızlanarak kasıp kavuran bir fırtınaya dönüşüyordu ve adamın bu kasırganın tam göbeğinde hayatta kalmasının olanağı dahi yoktu.

sahi, tam şimdi burada kendi canını alıp ruhunu kollarında cehennemine taşısa kaç gün sürerdi ki kendisini unutup başka birine yol alması?

-
zorundaydım, jungkook.

-
biliyorsun.

bilmiyordu.

"bilmiyorum.."

canı yanıyordu.

"adını bile bilmiyorum."

canı o kadar çok yanıyordu ki gözyaşlarını akıtmamaya çalışırken nefesi kesilecek gibi oluyor, çığlık atmamak için kendini zor tutuyordu.

-
jungkook lütfen..

yalvarmaktan hiçbir zaman haz almamıştı ancak çocuk şimdi durmazsa bir daha ayağa dahi kalkabileceğini sanmıyordu, neden böyle devam ettirebileceğini düşünmüştü ki?

-
lütfen yapma.

-
lütfen

"sesini bile hatırlayamıyorum.."

iki çocuk da kendi hıçkırıkları arasında boğuluyordu.

neden her şeyi geri alması gerektiğini bile bile ona yeniden en mutlu anlarını bir daha yaşatma sözü veriyordu ki?

"lütfen kendini benden kaçırma..
lütfen."

o kadar çaresiz çıkıyordu ki kelimeleri gözyaşlarından tutup sarılmak istedi adam, belki o zaman bir daha ağlamak istemezdi.

sahi, neden ertesi gün hepsini alıp bir kuytu köşede saklayacağını bile bile başından öperken vücudundan geçen minik titremeyi yaşamasına izin veriyordu?

yeqon cevap vermedi, hoperlörden sadece iki çocuğun sessiz yakarışları duyuluyordu.

ikisi de yaşamaya çalışırken kendilerini yavaş yavaş ölümün kolları arasında bulmaktan yorulmuştu.

-
hayatından çıkarsam..

-
her şey daha iyi olur mu?

bu bir soru bile değildi, onın hayatından çıkarsa ikisinin de zaten delirmenin kıyısında olan akıllarının sonunu hetirmiş olurdu, akıllarının ve onun çok da ardından gelmeyecek bedenlerinin.

"hayır, hayır lütfen.. lütfen."

sesini bu kadar çaresiz duymaya katlanamıyordu, içinde tutamadığı küçik hıçkırıklarının dökülüşünü duymaktansa onu kolları arasına alabilmek neden mümkün değildi şimdi?

adam telefonu kulağından uzaklaştırdı ve yaşları silmeye yeltenmeden yeniden hıçkırıklara boğuldu.

"bana bunu yapamazsın, yeqon, hayır."

haklıydı, buna ona yapamazdı. bunu kendine yapamazdı. bunu, onlara yapamazdı.

telefonu kapatmaya çalışırken parmakları titriyordu.

ama yapacaktı.

"sakın telefonu kapatma, hallederiz. hallederiz lütfen, lütfen sadece beni bırakma.. sadece beni kendi başıma delirmem için bir köşede bırakma."

sağlıklı düşünemiyordu, başı ellerinin arasında gözlerini sıkıca yummuş yaşlarının sonlanmasını ve duygularının yeniden bir kenara çekilip yerlerini boşluğa bırakmasını istiyordu.

artık sesinin çıkması umrunda bile değildi, kulaklarını kapayarak parmaklarıyla sertçe saçlarını çekiyordu. hayır hayır hayır, onu bırakmazdı, bırakmamalıydı, ama..

" yeqon lütfen... "

ondan daha iyisini bulabilirdi, ondan daha cesurunu, ondan daha iyi kalplisini ondan çok daha az sikik, ondan daha insan olan birisini.

o papatya kokan gülümsemesini açsa herkes ona kendi gelirdi ki.

tıpkı kendisine olduğu gibi.

"yalvarmaktan yoruldum.. lütfen...."

ama..

ggukie ile olan aramayı sonlandırdınız.

ggukie
BUNU YAPAMAZSIN

ggukie
yapamazsın..

ggukie
yapma lütfen

ggukie
lütfen.

ggukie
YETER ARTIK

ggukie
benden kaçma

ggukie
yeqon

ggukie
adın her neyse sadece yanımda kal.

ggukie
sadece yanımda kal...

-
güle güle jungkook.

ggukie
yapma..

ggukie
yapma

ggukie
YAPMA YAPAMAZSIN LÜTFEN.

-
beni unut, kookie.

ggukie
benden bunu isteyemezsin..

ggukie
defalarca kez hafızamı yerle bir ettikten sonra olmaz..

-
doğru.

-
o yüzden gidiyorum.

ggukie
yapma..

-
ggukie..

-
seni seviyorum.

- çevrimdışı

hide and seekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin