hide and seek

₈₅

anılar karmaşıktır.

yıllardır onları anladığımızı sanıyorduk.

basit, eski olayları kafamızda tekrar canlandırmamızla oluşan, sıradan görüntüler ve hatıralar bütünü.

hakkında fazla düşünülmemişti.

aksine, insanlar hatıraların üzerine değil, rüyaların üzerine gitmeyi seçtiler çünkü belli ki uyurken gördüğümüzü sandığımız o küçük resimler daha ilgi çekiciydi.

anlaşılabilirdi.

rüyaların daha karmaşık olduğunu savundular, değişik teoriler ve hiçbir bilimsel veriye dayanmayan inanılmaz görünümlü deli saçması deneyler hazırladılar ve denediler.

denediler, denediler, denediler.

rüyaları yok etmeyi denediler. tamamiyle başından beri planlanmış bir şaka gibiydi çünkü bunun imkansız olduğunu biliyorduk zaten. insanlar rüya görürdü ve bunu yok edemezdiniz.

sonra bunu yapabildiğini söyleyen elli yaşlarında botokslu bir kadın çıktı sahneye ve sonra da aynı iddiayı şehvetle takip eden başkaları.

sonra ortaya çıktı ki kadın sadece rüyalarını unutuyormuş.

aylarca araştırmanın sonucunda kırmızı rujlu ve mot farlı bir fiyasko olarak sahneden indi ve topuklu ayalkabılarıyla çınlattığı zemini başka birkaç tahtası eksik yaşlıya bırakmak üzere sahneden indi.

insanlar aptaldır.

sen de aptalsın.

öyleyiz çünkü bu doğamızda var.

içine düşmemiz planlanan saçmalıklara ışık hızında atılıyor ve bütün yeşil kağıt tomarlarımızı onlara harcıyoruz.

çünkü aptalız.

gözümüzün önündekileri görmezden fazlasıyla aciziz ve hala meleklere inanmayı reddediyoruz.

ve de insan haklarına.

anılar karmaşıktır.

ve biz bunu göremedik.

inanılan yüce tanrı bunu öngöremedi ve kitaplarında bize bildiremedi diye her şeyi reddettik.

gözümüzün önündeki her şeyi reddettik.

belki de başından beri planladıkları buydu.

o, ve diğerleri.

belki de başından beri planlanan buydu.

insanları başka şeylere yöneltip istenileni elde etme yolunda pis sırıtışlarla ilerlemek.

zihin kusurludur.

zihin kusurludur.

ve bu kaçınılmazdı.

sadece onun olduğunu mu sanıyorsun?

yüzlercesiydi.

dünyanın her bir tarafına dağılmışlardı ve hepsi intikam istiyordu.

neyin intikamı?

hiç.

öylesine.

bu, onların doğasında var.

intikam arzusu.

hiçbir neden olmasa bile birilerinin başına ibilislerini musallat etmek.

bu, onların doğasında var.

anılar kusurludur.

anılar kusurludur çünkü onları alabilirsiniz.

bu, kolay.

yaptıkları en kolay şey buydu aslında ve bizim hala haberimiz yoktu.

dünya rüyalar ve onları kontrol edebilmekle uğraşırken onlar genel beklentinin onlarca seviye üstüne çıkarak beklenenin aksine rüyalara değil, anılara dokundular.

daha etkili bir metot.

bunu sonradan keşfedeceğiz zaten.

şimdi zamanı değil.

rüyalar karmaşıktır.

bu, beklenendi.

hatıralar ise sadece fotoğraf albümleri ve yaşlı amcanızın sizi dizlerine oturtup anlattığı saçma hikayelerden ibaretti.

ama onlara inanırdınız.

o yüzden aklınıza yerleştirilen her şeye inandınız.

aslında.. insanlığı suçlamak doğru olmamalı.

çünkü bunu beklemiyorduk.

kimse bilemezdi.

ancak bilseydik inanır mıydık?

sanmıyorum.

asıl sorun bu.

sorun biziz.

onlar değil.

biz gelmeden çok önce varlardı.

onları suçlayamazsın.

bizi suçlayamazsın.

asıl suç ruhunun.

anılarının çalınmasına izin verdi.

yendiden yapılandırılmalarına ve modifiye edilmelerine izin verdi.

ona kızmalısın.

çünkü ruh hatırlar.

zihin güçsüz.

hep öyleydi.

ruh ise her şeyi hatırlar. hatırlamak zorunda, yoksa insan bedeni hiç vsr olmamış gibi yok olup giderdi.

sana olacak olan da bu.

ruhunu yitiriyorsun.

anılar karmaşıktır.

bu yüzden onları çözmeye uğraşmadık.

aklındaki en taze hatırayı bile alıp yerine yenisini koymak o kadar kolay ki.

anlayabilsek, yapardık.

hem de herkese.

bu yüzden bu yetenek insanlara verilmedi.

çünkü bizim ellerimizde sonumuzu getirirdi.

biz, o kadar güçlü değiliz. ve güç sahibi olmak güç ister.

şimdi anlıyor musun?

her şeyi.

her şey daha mantıklı geliyor mu?

hayır.

bunu da alacağım.

alacaklar.

ben onlardanım.

ve aynı zamanda değilim de.

anılar karmaşıktır.

bu yüzden onları senden aldı.

tek kahverengi kutusu olan sen değilsin.

onu bulmalısın.

anılarını çalanı değil.

onları değiştireni.

çok geç olmadan.

bekliyor olacağım.

hep beklerim.

hep.

ancak hiç geri gelen olmadı.

ilk olmaya ne dersin?