₇₄

323 39 66
                                    

ne hatırlıyordu?

ne hatırlaması gerekiyordu?

sorun neydi ve yeqon neden düzgün bir açıklama sunmak yerine onu böyle saçma sapan şeylerle uğraştırıyordu?

hah. saçmalığa bak.

zihnimdeymiş, zihnim bana ait değil mi? bilirdim, sikik kafalı, eğer zihnimde olsa bilirdim.

öyle değil mi?

eğer birazcık daha düşünürsem çığlık atacağım diye düşündü jungkook, bedenimi gürültüyle koltuğa bırakırken aklının tozlu hatıralarından toz kalktı.

ne saçmalıyorsun, yine ne saçmalıyorsun?

ne bu yine, yeni oyunun mu? çok zevkli olmalı tabi, duyabiliyorsun değil mi beni şuan?

sikik kafalı.

neden sana inanıyorsam.. neden inanıyorsam...

saçmalık.

parmaklarını saçlarının arasından geçirdi ve telefonuna gelen mesaja bakmayı reddederek telefonu koltuğun diğer köşesine fırlattı, kimseyle konuşacak halde değildi.

zihni.

ne?

gözlerini kapatıp hatıralarını zorladı, ne bulması gerekiyordu bilmiyordu ancak son beş yıla dair aklında ne kaldıysa gözden geçiriyordu.

hoseok'la tanışması, evden ayrılması, jimin, namjoon, tae'nin onu öperken belinden tutup kendine yapıştırması, seokjin'in bileğindeki küçük kuş dövmesi.

eee?

ne anlaması gerekiyordu?

ilk erkek arkadaşı, adını dahi hatırlamıyordu. yağmurlu bir gün onu sokakta terk edip gitmişti ancak hakkında hiçbir şey hatırlamıyordu.

belki de hoseok'a sormalıydı, o hatırlıyor olmalıydı, evet. ona mutlaka anlatmış olmalıydı, biliyordur..

ggukie
üniversiteye başlamadan önce çıktığım çocuk..

ggukie
adı neydi onun?

telefonunu bu sefer diğer koltuğa attı ve yoongi'den gelen mesajı görmezden geldi, aklı çok karışıktı ve kimseyi kaldıracak gücü yoktu.

dondurma.. ve papatyalar?

jimin'in gülümsemesi ve hoseok'ta bıraktığı pembe diş fırçasıyla uzun tişörtleri, hoseok ve ders kitapları ve kadavralar hakkında söylemeleri... namjoon?

sadece koltukta oturuyorlardı birlikte ve dondurma kaşıklıyorlardı ona seokjin'den bahsederken.

tae?

öpüyordu onu ve okulda görüşeceklerini söyleyerek sarsak adımlarla ayrılıyordu yanından.

taehyung.

onunla birlikte olmuş... olamazdı.

değil mi?

o bırakmazdı jungkook'u sokağın ortasında ve yağmurda, mutlaka içeri alırdı. dondurma da almazdı ayrıca, güler ve omzuna yaslanırdı sadece; güneşin batışını izlerken jimin'den bahsederdi ona.

hide and seekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin