özel bölüm.

435 29 117
                                    

iki yıl önce

"yaaa hyung!"

jungkook kaşlarını çatarak kıs kıs gülen adama baktı, "neden kumdan kalemi yıkıyorsun?"

bakışlarını yoongi'den çekerek önüne döndü ve kuleleri yıkılarak etraftaki kumlara karışmış kalesine baktı.

oysa bayrak da dikecekti kulelerine.

çocuğun üzgün bakışlarını ve çatık kaşlarını gören yoongi'nin gülüşü artarken jungkook ona kırgın bakışlarla bakıyordu, "gülmesene!"

ancak adamın taktığı söylenemezdi, zaten gülerken o kadar kısılıyordu ki gözleri jungkook'un bakışlarını görecek durumda değildi.

çocuk önünde uzanan kum tepeciklerini dürttü ve derin bir nefes bırakarak dudak büktü, "yoongi.."

yoongi yüzünde uzanan büyük gülümsemeyle çocuğa elini uzattı ve kalktıktan sonra üzerindeki kumları silkelemesine yardım etti, bunu çok seviyordu.

jungkook adamın göğsüne vurdu ve kaşlarını daha da çattı, "niye yıkıyorsun kumdan kalemi?"

yoongi gülümsemeye devam ederken uzandı ve yanağını okşadı yavaşça, masumluğunu cidden seviyordu.

o kadar çocuksu olabiliyordu ki cidden onu kendine bastırıp dünyanın geri kalanından korumak istiyordu, bunun için fazla iyiydi.

bunun için fazla güzeldi çatılan kaşları.

"üzüldün mü cidden?"

jungkook elini ittirmek yerine yanağını dokunuşuna doğru basıtarak kafasını salladı, o kaleyi ayakta tutmayı başarmak için çok uğraşmıştı. kumu kazıp içine su bile doldurmuştu ve yanında yedek su kovaları vardı, kulelerini küçük taşlar ve kumdan zorla bulduğu deniz kabuklarıyla süslemişti.

çok uğraşmıştı cidden ve yoongi gelip hepsini tek bir hamlede yıkmıştı, üzerine gülmüştü bir de.

tabi ki üzülecekti.

yoongi'nin bakışları yumuşarken uzandı ve dudaklarının hemen kenarından öptü çocuk dudaklarını büzerken.

"üzgünüm kookie.. bu kadar üzüleceğini düşünmemiştim."

yalan söylüyordu aslında, sadece çocuğu büzdüğü dudaklarıyla kaşlarını çatmış görmek fazlasıyla hoşuna gidiyordu.

ona kin tutacağından değil ancak jungkook sinirli kalabilen bir insan olmamıştı hayatı boyunca bu yüzden yanağının erkek arkadaşı tarafından okşanıp yumuşak sesle özürler edilmesine gerek bile yoktu aslında, yoongi parmak uçlarını tutsa bile affederdi onu.

bu yüzden çatık kaşlarını yumuşatarak dudaklarına küçük gülümsemesini yerleştirmesi hiç de uzun sürmemişti.

"seni affederim.."

muzipçe gülümseyerek bakışlarını yıkılmış kalesine çevirdi, "eğer benle daha güzelini yaparsan tabi."

dakikalar sonra yoongi sahip oldukları saçma derecede fazla kovanın yarısına su doldurup getiriyor, jungkook ise kendisinde daha önceden görmenizin mümkün olmadığı delice bir dikkatle kalenin kulelerini çıkıyordu. yanında ek bir adam olduğu için bu sefer surlar yapmaya karar vermişti ancak hendeklerindeki su sürekli kuma karşıyordu.

"kookiee.. yoruldum."

yoongi cidden denizle jungkook'un konumlandığı yer arasında koşuşturmaktan yorulmuştu ancak şimdi duramazlardı, bunun jungkook'un hayatında yaptığı en güzel kale olması gerekiyordu.

hide and seekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin