2| son nefeslerini verenlerdir siyahın ötesini görenler.

6.9K 590 376
                                    

y/n: dayanamadım atıyorum bölüm asdoqğzpqüzlw. Yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen yeni başladığım ve ilk defa seme jimin yazdığım için yorumlarınızı merak ediyorum.

Söylemeden geçmeyeyim, Jungkook 17 yaşının başlarında. Jimin, Seulgi ve Chanyeol ile kardeşler. Seulgi yerine soy adı Park olan bir idol kullanmayı düşünüyordum ama nedense o karakteri hep Seulgi olarak düşündüm. Bu yüzden sanırım Seulgi'nin soy adını Park olarak düşünebiliriz. Park ailesini ilerde daha detaylı anlatacağım. Henüz daha hikayenin başındayız.

Ve medyadaki çok başarlı Jimin editini ben yaptım inş düşmüşsünüzdür vampir dışında ağzının etrafına ketçap sürmüş gibi dursa da idare edin artık asxliwkzüwl

İyi okumalar

+++

Büyük İtalyan tipi masanın üstündeki beyaz örtü yanlarından sarkıp yere kaşar ulaşıyordu , masada sıra sıra yiyecekler dizilmişti. Olgun üzümler, kremalı kekler, üstlerine bol bol tarçın serpilmiş rulo çörekler , çeşitli peynirler ve renk renk meyve reçelleri.. Aralara konulmuş uzun sütun gibi mumlar ve örtüden birkaç ton daha kırık beyaz nergis çiçekleri masaya daha estetik bir hava veriyorlardı.

Jimin, vampir malikhanesindeki yeni bir sabaha normalde olmayan seslerle uyandı. Duyularını tamamen açtığında seslerin sahiplerini, hatta odasına olan uzaklıklarını bile algılayabiliyordu. Yemeklerin kokusu burnuna gelmişti, kesinlikle kendisinin davet etmediği misafirlerin de aynı şekilde.

Büyük, kaz tüyü yatağından doğrulup elektriklenmiş buz mavisi saçlarını eliyle geriye yatırdı. "Levin!" pürüzlü sesiyle seslendiğinde adının seslenildiğini duyan uşak koştura koştura hemen odanın kapısında bitmişti. "Buyrun efendim." Jimin , Levin'in aşağı götürmek için aldığı yeşil eriklerle dolu sepetten bir erik alıp umursamazca iç çekti. "Misafirlerimiz var sanırım?" "Ah, evet efendim." "Chanyeol'un işidir." Levin kafasıyla onayladı. "Yapılan barış anlaşmasının şerefine cadılarla yapılması düşünülen diplomatik görüşmeler için bir ön hazırlık olduğu söylediler." Jimin saf ipek , lacivert geceliğinin düğmelerini açarken kendi kendine kıkırdadı. "Chanyeol , cadıları besleyerek kontrolü altına alacağını düşünüyor sanırım." Levin bu sefer sessiz kaldı, ikisi de emri altında olduğu beyleriydi ve gerek olmadıkça kişisel görüş beyan etmesi yanlış olurdu. Gerçi resmiyete özen gösteren biri değildi karşısındaki, ama Levin'in aldığı eğitim onu buna alıştırmıştı.

"Neyse, şu meşhur melez de aralarındadır herhalde?" "Yakında buraya varacaklar efendim, sabah ok antremanları varmış." Jimin'in kaşları tekrar havalandı.  "Ok atabiliyor muymuş?" diye sesli düşündü farkında olmadan. "Çok başarılı olduğunu duydum efendim." Jimin , parıltılı bir gülümsemeyle son düğmesini de açıp geceliği bir kenara bıraktı. Şimdi keyfi yerine gelmişti işte.

"Ee? Nerde benim giyeceklerim , böyle mi gezeyim?" Diye alayla sordu Jimin. Levin konuşmaya dalarak unuttuğu için kendi kendine kızarak hemen diğer hizmetkârları yeni ütülenmiş giysilerini getirmeleri için çağırdı. "Kusura bakmayın efendim." Dakikalar içinde giysiler askılarında Levin'e teslim edildiler. Jimin, Levin'in ona tuttuğu kolalı gömleğini giydi. Üstüne siyah , gümüş düğmeli bir yelek altına da dar kesim siyah bir pantolon giydi. Ceketini sonradan seçmek alışkanlığıydı, seçtiği renkten o günkü moduna tahlil yapılabilirdi hatta. Ve Park Jimin o gün lacivert bir ceket seçmişti, Levin gülümsedi. Keyfi yerindeydi, bu da büyük malikhânede biraz olsun huzur demekti. Canı sıkkınsa emirler yağdırıp durur, suratını asa asa gezerdi asi beyleri çünkü. Çatacak yer arardı.

Jimin buz mavisi saçlarını tarayıp koku sürünürken Levin pala bıyıklarının altından sevimlice gülümsedi. "Bu gün keyfiniz yerinde , Jimin." Jimin önüne gelen küçük bir saç tutamını geriye ittirip dudaklarını birbirine bastırdı. "Öyle. Ha bu arada, Seulgi uyandı mı?" Çenesinin üstünde parmaklarını gezdirdi, traş olalı çok az olmuştu sakalları ve bıyıkları çıkmamıştı ; şanslıydı bu gün.

fireonwater°jikook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin