fireonwater°jikook

Final| Moskova'nın düşüşü.

y/n: Hoşgeldiniz finale🍾
umarım keyifle okursunuz, medyadaki şarkıyı da başa sarıp sarıp dinleyebilirsiniz bölüm boyunca öyle koyayım dedim. Ama özellikle 2. +++ koyduğum kısımdan sonra açmanızı öneririm. Bu arada bölümü okumadan önce lütfen 7. Bölüme girip oy verin, yanlışlıkla o bölümü sildim ve baştan eskisini geçirip paylaşmam gerekti arada çok flop kalacak ve onun silinmesiyle 2K okuma kaybettim, hemen girip oy verirseniz çok sevinirim

Final için görüşleriniz benim için önemli bu yüzden bol bol yorum yapın lütfen, iki okumalar💙❤️

+++

Chanyeol ve Seulgi duyduklarından dolayı yaşadıkları şoku atlatamamış olsalar da, şu an bunun için vakitleri yoktu. üstüne uzun uzun konuşacaklardı. Ama her şeyden önce bir plan yapıp Cassandra'yı buradan çıkarmaları gerekiyordu. Bu yüzden cadı ve kurtlardan biraz uzaklaşıp daha rahat konuşabilecekleri bir yere geçtiler.

"Kaç kişi saydın?" diye fısıldadı Chanyeol.

"En az altmış, kurtların hepsini ben alabilirim. Cadıları da beraber hallederiz."

Chanyeol olumsuz anlamda kafasını salladı, "Bizi bile engelleyebilecek kadar güçlü cadılar var orada, Barbara ilk hedefimiz olmalı."

Seulgi sıkıntıyla iç geçirdi, "Haklısın."

"Ama siz Barbara'yı alayım derken diğer cadılar zaten üstünüze çullanacaklar, tüm güçleriyle."

Tanıdık sesle kocaman açılan gözleriyle ikisi de aynı anda arkalarına döndüler. Baekhyun kollarını önünde kavuşturmuş, her zamanki muzip ifadesiyle onları izliyordu.

"Ölmemiş.."

Seulgi hayretler içinde mırıldanırken Chanyeol hışımla Baekhyun'u boğazından yakaladı, dişleri arasından, "Ne işin var senin burada?" dedi.

"B-Bırakırsan?" Baekhyun , boğazını sıkıca sarmış ele bir etkisi olmayacağını bilse de birkaç kez vurdu. Chanyeol onu şuracıkta öldürmek istiyordu ama ne söyleyeceğini duymak için bıraktı.  Baekhyun yere düştüğü an öksürüklerini zar zor engelledi, bu yüzden yüzü kızarmıştı biraz. Hemencik toparlanarak tekrar kafasını duvara dayadı ve kollarını önüne kavuşturdu. "Ne bu sinir yahu, ne yaptım ben sana?"

Chanyeol ne söyleyeceğini duymaktan vazgeçerek onu öldürme isteğini tatmin etmeye karar vermişti ki Seulgi elini göğsüne koyarak onu durdurdu.

"Soruya cevap ver." dedi soğuk bir şekilde.

Baekhyun kısa bir süre Seulgi'nin yüzüne mimiksiz bir şekilde baksa da aralarında başlayan göz kırpmama yarışını kaybedince gülerek teslim oluyorum anlamında ellerini havaya kaldırdı. "Tamam,tamam.. Siz rica ediyorsunuz diye konuşacağım leydim." dedi Seulgi'ye gülümseyerek.

"Size yardım edeceğim, karşılığında bebeği alıp gideceksiniz." Parmaklarını önüne birleştirip anlattığının gayet basit olduğunu ima eden bir ses tonuyla, "Moskova'nın dışına."

Seulgi zaten artık Moskova'da kalmak istemiyordu, Chanyeol'un da aynı şeyi düşündüğünü biliyordu. Yeğenleri için daha güvenli, her kötülükten uzak olacağı bir yerde büyümesini istiyorlardı. "Neden böyle bir şey yapalım?"

"Sizin yararınıza inanın bana, gördükleriniz kadar değil mesele. Üstüne üstlük buraya sizi öldürmek için gönderildim, eğer iş birliği yaparsanız buna gerek kalmayacak."

Chanyeol gözlerini devirdi , "Bizi zaten öldüremezsin Baekhyun."

"Evet öldürebilirim."

"Seni tutan ne o zaman?"