10| En güzel rüyalarımın saklandığı siyah kürelerdi gözleri.

3.3K 427 237
                                    

y/n: yorumlarınızı eksik etmeyin darlings, bölümler gecikti (her hikayede) çünkü hem derslerim yoğun hem de ben bir gerizekalıyım cümlesinin vücut bulmuş hali şahıslarla uğraşıp durduğum birkaç haftaydı. Ama nihayet hayatımdan siktir olup gittiler 🤝 darısı sınavların başına.

+++

Alnına kondurulan öpücükle gözleri aniden açıldı Jungkook'un, gördüğü rüyalar hafızasından kayıp giderken o şaşkın şaşkın Valeria'nın yüzüne bakıyordu. Onunla beraber uyuduğunu asla hatırlamıyordu, neden şimdi Valeria yatakta yanında uzanıyordu?

"Valeria?" dedi sorgulayıcı bir tonda. Bir yandan da yatakta hızlıca doğrulup garip garip ona bakmayı sürdürdü. Ondan izinsiz odasına nişanlısı bile olsa alınmamalıydı, hiç mi özeli olmayacaktı?

"Sabah erkenden babanla birlikte yürüyüşe çıkmıştım, dönüşte yanına uğrayayım dedim. Bu aralar pek sık göremiyorum seni."

Jungkook kaşlarını çatarak önüne döndü ve yatağa geri bıraktı kendini. Ne yapabilirdi ki, Valeria'ya şimdi kızsa bile hiçbir anlamı olmayacaktı yakında evlenecekler ve her gün aynı yatağı paylaşacaklardı zaten. Bu yüzden kuru kuru "İyi yapmışsın." diyebildi sadece.

"Kook, aslında kahvaltıdan sonra seninle bir şey de konuşmak istiyorum."

"Öyle mi, konu ne?" Jungkook'un hâlâ çok uykusu vardı, sabah sabah nereden gelmişti...

"Ayaküstü konuşmak istemiyorum bunu."

"Kötü bir şey mi oldu?"

"Hayır, hayır. Ben gayet iyi bir şey olduğunu düşünüyorum."

Jungkook bir anlığına Jimin ile ilgili olduğunu düşünüp paniklemişti, içine su serpilmiş gibi derim bir oh çekerek yüzünü sıvazladı. Sakalları hafif hafif çıkmaya başladıkları için eline batmışlardı bunu yaparken, traş olmayı kafasına not edip kapanmak için hâlâ direnen göz kapaklarına teslim oldu.

Yanındaki Valeria'yı unutarak kendini tatlı bir uykuya bırakırken bir kez daha nişanlısı uykusunu sabote ederek kollarını ona doladı.

Valeria haddini aşıyordu artık, birbirlerine aşık falan değillerdi neden sanki her şey toz pembeymiş gibi davranıyordu? Jungkook'un evlenmek için gün sayar gibi davranması tamamen dışarıya iyi imaj verme çabasındandı, Moskova'da savaşın bitmesi için olacaktı bu evlilik ; birbirlerine deli gibi aşık oldukları için değil.

"Ben.. Elimi yüzümü yıkayayım." dedi Valeria'nın kolunu üstünden ittirerek. Sesi mesafeli çıkmıştı ama umursamadı, hoşuna gitmiyordu bu kadar yakınlık şu an.

"Uykum var demiştin?"

Genç melez gözlerini bariz bir şekilde devirerek ofladı. Patlamamak için kendini zor tutuyordu , ama bir yandan da bir şey söyleme hakkı olmadığını biliyordu. Valeria ile evlenmeyi o kabul etmişti, mızmızlık yapamazdı bu onun sorumluluğuydu halkına karşı.

"Uykum kaçtı Valeria." Yorganı üstünden ittirip yatakta doğruldu ve ayaklarını aşağı sarkıtıp terliklerini giydi. "Aşağı in sen, ben de geliyorum. Kahvaltı ederiz." Sesini mümkün oldukça yumuşak tutmaya çalışması gerekse de bariz tersleme içeren şekilde söylemeyi tercih etmişti. Sonradan pişman olmuştu gerçi.

"Tamam canım, zaten sana sevdiğin kreplerden hazırlamalarını söyledim."

"Teşekkürler." Diyip gülümsedi. Valeria onu düşünüyordu, ne diye huysuzluk ediyorum ki diye azarladı kendini. Valeria onun nişanlısıydı, evleneceklerdi ve Jungkook yatağında olduğu için ona sinirleniyordu. Çok çocukçaydı bu yaptığı, daha olgun davranmalıydı.

fireonwater°jikook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin