27-Uyurum..

20.7K 1.1K 132
                                    

Yere düşecek gibi olurken hızlıca toparladı kendini Onur. Tişörtünün üzerine giydiği gömleği çıkartmıştı bir hışımla ve yere savurdu. Esila, "Hayır sakın!" Bağırışları ile aralarına girmek istemişti ama "Geri çekil!" Diye bağırdı Uğur. Korkusundan doğru düzgün nefes bile alamıyordu. İçi el vermiyordu geri çekilmeye fakat çaresizdi. Etrafına bakındı umutla. Bir kişi görebilmek ve bu kavgaya engel olabilmek için çırpınıyordu fakat sokak hiç olmadığı kadar ıssızdı.

Elini alnına bastırarak derin bir nefes aldı. Onur'un kibirli ve öfkeli bakışlarını gördükçe daha çok sıkışıyordu kalbi ve bir kez daha şansını deneyerek "Lütfen... Lütfen yapmayın." Diye mırıldandı.

Onur'un gardını almasıyla, Uğur sanki bir kapıyı tekmelermişçesine göğsüne doğru savurdu darbesini. Esila, az evvel ki vuruşun şokuyla yere çömelmişti ve kendinden geçmek üzere olan Onur'a baktı. Uğur, Onur'un yakasına yapışarak dik durmasını sağladı bir hışımla. Gözleri öfkeyle Onur'un gözlerine kısa bir bakışla yükselirken bu defa da burnuna doğru indirmişti kafasını.

Beklemiyordu. Sert yumruklarını az evvel kafa attığı noktaya doğru ardı ardına indirirken Onur ellerini sağa sola yayarak gözlerini kapattı.

"Yeter öldüreceksin!" Nidasıyla ayağa kalktı Esila. Uğur'u kolundan çekmeye çalışıyordu fakat Uğur hala ardı ardına yumruklarını savurmaya devam ediyordu. Kan içinde kalan sağ eli bir kez daha havaya yükseldiğinde bekledi. Onur'un dağılmış yüzüne bakarken elini Onur'un dudağına bastırmaya başlamıştı ve "Ne yapacaktın lan az önce?! Ne yapacaktın orospu çocuğu söyle!" Sözleriyle dudağını ezmek istercesine elini sertçe bastırmaya devam etti.

"Yeter!"

Esila'nın titreyen sesi yükseldiğinde Onur'un üzerinden kalktı Uğur ve öfkeyle ellerini yüzüne bastırarak bir şeyler mırıldanmaya başladı. Anlamıyordu Esila. Dudağından dökülen hiçbir kelimeyi tam olarak duyamıyordu ve delicesine titreyen elleriyle sırtına dokundu.

Sırtına değen elleri hissettiğinde başını eğdi Uğur. Dişlerini var gücüyle sıkarken Onur'a bakmıştı ve öfkeli gözlerini Esila'ya çevirdi. Her yanı titreyen Esila'ya bakarken "Çok üzüldüysen kaldır hastaneye götür?" Dedi.

"Uğur... Sakinleşir misin, lütfen."
"Ne yapacaktı o dingil anlamadın mı?!"
"Anladım!"
"Bağırma! Bağırma bana! Bu orospu çocuğuna üzülme asabımı bozma benim!"
"Korktum!"

Az evvel ki yeter çığlığıyla eş oranda yükselmişti korktum çığlığı. Bedeninin titreyişi sesine de bulaşmıştı ve hıçkırıklara boğulurken yere çömeldi. Gözleri korkuyla yerde hareketsizce yatan Onur'a dönmüştü ve "Burada mı bırakacağız böyle?" Diye mırıldandı.

"Al eve götür. Pansuman yaparsın." Küfredercesine söylediği sözlerin ardından evin tersi yönünde ilerlemeye başladı Uğur. Esila anında peşine takılıp kolundan tuttu fakat bir şey söylemedi. Öyle fena bir şekilde bakıyordu ki gözlerine, cesaret edemedi bir şey söylemeye ve yanağına dökülen yaşlarını silerek başını eğdi.

"Niye ağlıyorsun?"
"Korktum Uğur korktum..."
"Senin şu noktada korkacağın şey ne biliyor musun? Ağzına yapışma ihtimali. O herif seni öpecekti!"
"Öpmedi ama!"
"Nasıl hayatlarınız var lan sizin? Böyle her hararetli tartışmanın ardından birbirinizin dudaklarına mı yapışıyorsunuz?!"
"Ne?"
"Ne ne? Sağır mısın?!"

Kalbi ilk kırgınlık tanesine merhaba derken müthiş bir hüzünle baktı Uğur'un gözlerine. Kendisine ne ima ettiğini anlamıştı ve düşündükçe kalbine yerleşen kırgınlık tanesinin sancısı ağırlaşıyordu.

Saçlarımdan Bileğine   Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin