Defter alışverişine gidip yeniden Okan'ın evine geldiğimizde yaşadığım stresten olacak ki gözlerimi açık tutmakta zorlanmıştım ve çok kısa bir süre içerisinde uykuya dalmıştım. Ne kadar süre boyunca uyuduğumu bilemiyorum ama birinin saçlarımı okşadığını hissettiğim şu anlarda gözlerimi açmamış olsam da uyanıktım.
Usul usul okşuyordu saçlarımı. Hiç ses duymuyordum fakat odanın içerisinde loş bir ışık olduğunun farkındaydım. Bu her kimse uzandığım koltuğun baş ucuna çökmüş, yüzüme baka baka okşuyordu saçlarımı muhtemelen. Kalbim yine en ayarsız atışlarına ulaşırken gözlerimi kapalı tutmakta zorlanıyordum.
Kımıldamamak için müthiş bir çaba sarf ederken saçımı bulunduğum bu evde okşayabilecek tek kişi, Uğur'u düşünüyordum ve kalbim yerinden fırlayacak gibiydi artık! Neden okşuyordu? Bana acıdığı içindir. Yok, yok kapılmayacağım... Ben bir kez daha kendimi aşk denen illete bulaştırmayacağım yok! Okşuyor yahu... Bildiğin okşuyor!
Güya yeni uyanıyormuş gibi gözlerimi araladığımda asla beklemediğim bir yüz vardı karşımda. Annem, yanakları ıslak, gözleri iyice kızarmış biçimde baş ucumda duruyordu ve gözlerimi araladığımı fark etmesi ile sol gözümün üzerine kocaman bir öpücük kondurdu.
"Annem..." sıkıca sarılırken hıçkırıklara boğulmam uzun sürmedi. O da kollarını bedenime sardığında hıçkırıklara boğulmuş durumdaydı ve "Kızmadım sana..." dedi, adeta yangın yerine dönmüş yüreğimi hissetmişçesine söylemişti bunu ve yanaklarıma dokunurken bir kez daha öpüp "Sana hiç kızmadım" diye ekledi.
"Söyleyemedim anne... Kıyamadım sana."
"Biliyorum bebeğim. Biliyorum bir tanem."
"Babamdan korkumdan gelemedim anne..."
"Biliyorum güzelliğim, mavim... Ama korkmak yok artık. Evimiz bizi bekliyor."Salya sümük halimle annemi öptükten sonra kapıya baktım. Uğur kapıya yaslanmış bize doğru değil de karanlık yöne doğru bakarak bekliyordu orada. Annem elimi tutarak kalkmamı sağladığında Uğur bize dönüp masanın üzerinden anahtarı aldı hızlıca ve "Bırakayım." Dedi.
"Teşekkür ederim. Gerçekten çok teşekkür ederim oğlum"
Anneme attığı mahçup, masum ve içten bakışını ısırmak isterken daha çok gözyaşı fırlamıştı yanaklarıma. Başımı hafiften sağa doğru eğerken sağ elimi dudağıma doğru kaldırmıştım ve şimdi göz göze geldiğimizde buruk bir tebessümle yalnızca gözlerimi sıkıca kapatıp açtım. O da göz kırpmıştı aynı güzel bakışıyla ve yeniden anneme bakıp dış kapıyı açtı.
Annemle birlikte arabanın arkasına geçtik. Annemin göğsüne süzülüp ağlamaya devam ederken dikiz aynasında ki kara gözleri süzüyordum istemsizce. Annem saçlarımı okşamaya devam ederken, "Kitaplar, defterler alınmış" dedi hüznü boğmak isteyen neşeli sesiyle.
"Okuyacak." Uğur bunu söylerken alaycıydı. Annem de daha çok gülümsemişti şimdi ve yüzünü bana doğru eğerek, "Okusun tabii" deyip saçlarıma kocaman bir öpücük bıraktı.
Kısa bir süre sonra evin önündeydik. Arabadan inip evimin bahçesine bakarken o yöne ilerlemek isteyen tek bir yanım bile yoktu fakat annem için, yeniden mutlu günlerle dolu anılar biriktirebilmek için o eve girmeliydim. Bu sırada annem Uğur'un yanındaydı. Arada bir bana bakarken, ciddi ifadesiyle Uğur'a bir şeyler söylüyordu. Şimdi yanıma geldiğinde yeniden baktı Uğur'a doğru ve araba uzaklaşırken "O mu aradı seni?" Dedim.
"Geldi aldı. Ne güzel çocuk bu Esila... Maşallah."
"Öyle..."Eve girdiğimizde babama ait hiçbir şeyin ortalıkta olmayışına şaşırarak koltuğa oturdum. Annem de karşıma oturduğunda onu bu kadar diri görmeyi beklemiyordum ve merakla bakıyordum yüzüne.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saçlarımdan Bileğine
Fiksi Umumİhtimaller diyarı halime gülerken, sen o bileğine ne güzel yakıştırdın düşlerimi...