30-Saçlarımdan Bileğine🐞

22.8K 1K 77
                                    


Düğün salonunun önüne gelmelerinin üzerinden on dakika kadar bir süre geçmişti ve hala arabadan inmemişlerdi. Şoför koltuğunda Okan(!), yanında Uğur ve arkada da Emir vardı. Üçü birden önlerindeki düğün salonuna ve etrafında dolanan insanlara bakıyorlardı sessizce. Aralarındaki en dikkatli bakışlara sahip kişi Uğur'du. Gözlerini insanlardan ve salondan çıkan kişilerden bir an olsun ayırmıyordu ve çok sessizdi. Bu sessizliği, ilk olarak muzip bakışlarıyla Okan bozdu. Meraklı bir bir bakış attı Uğur'a doğru ve ardından Emir'e dönerek Emir'in meraklı bakışlarına dudaklarını 'Bilmiyorum, anladım' dercesine bükerken işaret parmağını radyoya doğru uzattı.

Yeni nesil bir rap müziği son seste arabanın içerisini sardığında Uğur ağır bir dönüşle Okan'a baktı. Okan, aynı muzip bakışlarına devam ederek gülümsediğinde ''Ergen arabası...'' sözleri ile Uğur'un kötü bakışlarını Emir'e yöneltmek istemişti ama Uğur dik bakışlarını Okan'ın yüzünde tutmaya devam ederek şarkıyı kapattı.

Okan, Uğur'un öfkeli hallerine alışıktı. Alınganlık yapmayı uzun zaman önce bırakmıştı ve sadece dişlerini göstererek sırıttığı gibi şarkıyı yeniden açtı. Bu defa tuhaf bir hint müziği yükselince ''Oğlum bu ne lan sen ne yaşıyorsun bu arabanın içinde?'' sözleri ile hem sırıtmaya hem de oynamaya başladı.

''Benim kardeşim var da, o salak yüklemiş bunları''
''Heee Emir aynen. Benim de kuzenim var kanki.''
''Kanki mi... Kanki ne ya Allah aşkına?''

Okan, tuhaf şarkıya tuhaf figürleriyle eşlik ederken arabanın önünden geçen üç kızı gördüğü gibi müziğin sesini kıstı. Gözleri fıldır fıldır bir biçimde ''İnelim!'' diye tısladı. Emir inmek istemiyordu. Onur'un son yaptığı şeyden sonra onunla görüşmeme kararı almıştı ve maç dışında hiçbir yerde karşılaşmamaya çalışıyordu. Uğur'un düğün salonuna girmesi riskliydi. Bunu çok iyi biliyordu ve öne doğru yaklaşarak, ''Bence sahile geçelim. Burası çok kalabalık'' dedi.

Fakat Uğur aniden arabanın kapısını açtığı gibi inince Okan ellerini birbirine sertçe çarparak ''İşte benim kardeşim! Ateş ateş!'' sözleri ile peşine takıldı.

Genç kızların birçoğu Okan ve Uğur'a dikkatle bakıyorlardı. Salonun girişine yaklaştıkları her saniye onlara bakan gözlerin sayısı da artıyordu. Her ne kadar istemese de Emir de inmişti arabadan. Arkalarına takıldığında Onur'u arıyordu gözleriyle ve gördüğü an Uğur'un kolundan tutarak durmasını sağladı.

''Ne?''
''Bence gidelim buradan.''
''Niye? Bak hep genç var.''

Uğur'un bakışları etrafta ne kadar genç olduğu ile ilgisiz olduğunu fazlasıyla belli ediyordu ve Emir de bunun farkındaydı. Hızlıca Okan'a durumu belli etmek istedi fakat Okan çoktan Onur'a bakıyordu ve ''Bu sik beyinlinin burada ne işi var lan?'' diye tısladı.

Emir, doğruyu yanlışı ayırt edebilmiş olsa da Onur'un arkasında duran kişi sayısı hala çok fazlaydı. Onu seven ve her hareketini destekleyen arkadaşları hala çoktu. Şimdi her biri Emir'e bakıyorlardı şaşkınlıkla. Düşman diye kodlanmış olan Uğur'un yanında ne aradığını merak ediyorlardı ve içlerinden biri Onur'u dürterek ''Bak, kimler var karşıda'' dedi.

Onur, delicesine korkuyor olsa da kendini güçlü görünmeye zorlayarak birkaç adım öne atıldı. Piste doğru yaklaşırken gözleri bir an için Esila'ya dönmüştü ve henüz her şeyden habersiz oluşuna tebessüm ederek biraz daha kibirle devam ettirdi adımlarını.

Bu sırada sahiden de her şeyden habersiz olan Esila, Nil ile birlikte çektikleri fotoğraflara bakıyorlardı ve bir an için başını kaldıran Nil, "Bu kızlar niye kuduz köpek gibi bakıyorlar be'' sözleri ile bakışların odağında ki ağabeyini gördüğü gibi yerinden zıpladı.

Saçlarımdan Bileğine   Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin