ten

892 52 63
                                    

Kapımın tıklanması ile ofladım. Üç günden beri durmadan bunu yapıyorlardı. "Tonia, çık artık şu odadan!" bıkkınca söylenen ses tonuna karşın bağırdım. "Siktir git, Shawn!"

Kapıya sert bir yumruk, ya da öyle bir şey çünkü büyük bir gürültü çıkmıştı, geçirdikten sonra uzaklaşan adım sesleri duyuldu.

Lewis'ta gelecekti, fakat Ari isminde bir kızla buluşacakmış.

Ve daha sonra Shawn ve Karen'ın yüzünde gördüğüm o değişik ifade.

Kapı tekrar tıklandığında, "Shawn, çıkmaya-"

"Tonia, benim. Ariana." ağlamaklı sesi duyunca hızla oturduğum yerden kalkarak kapıyı açtım. Gözleri kıpkırmızı olmuştu ve kapıyı açmam ile bana sarılması bir olmuştu.

"Aman Tanrım," diyerek saçlarını okşadım. "Bebeğim, ne oldu sana?"

Ağlamasına ve hıçkırıklarına devam ederken onu yatağa oturtturdum. "Lewis," dedi.

"Lewis'ı başka bir kız ile gördüm." dedikten sonra kesilmeyen hıçkırıkları devam etti.

Kapıdan bizi izleyen Shawn'a keskin bir bakış attığımda tekrar Ariana'ya döndüm fakat bu kadar kısa bir süre içerisinde uyuyacağını düşünmemiştim.

Kıkırdatıp burnumu çektikten sonra tekrar Shawn'a döndüm. "Ne var?"

Eliyle gelmemi işaret ettiğinfe peşinden ilerledim. Boş bir odaya girdiğimizde önümde durarak ellerimi avuçlarının arasına aldı. "Bak, hiçbir şey sandığın gibi değil-"

"Nasıl sandığım gibi değil?! Kim bilir kimler ile aynı evde yaşıyorum? Keşke teklifinizi kabul etmeseydim de gelmeseydim. Bir otele gitseydim ya da ailemin yanına gitseydim her şey daha iyi olabilirdi. Ya da, sizi orada görmeseydim."

"Kesinlikle ailenin yanına gitseydin daha iyi olurdu. Lewis'ın sesni hiçbir şekilde bulamayacağını falan mı sanıyorsun? O, senin gittiğin hava alanındaki kayıtları bulup peşinden uçağa bile binerdi. Ya da tüm otellerin kayıtlarına bakabilirdi. Ayrıca tek başına ona nasıl karşı koyabilecektin? En azından butada bizimle birlikte biraz da olsa güvendesin."

"Güvende miyim? Tanrım! Bana ilk geldiğinizde Lewis bu evimizi bilmiyor dediğinizde ciddisiniz sanmıştım! Fakat sonradan öğreniyorum ki neredeyse aile dostusunuz. Nereden bileyim sizin de bana bir şey yapmayacağınızı?"

"Çünkü," dedi ve duraksadı. "Hem, nereden biliyorsun o Lewis'ın ara sokakta gördüğün Lewis olduğunu?"

"Bir, beni buraya ilk getireceğin zaman Lewis ile çok yakın bir arkadaş gibi konuştun. Kız kardeşini ve babanı öldürmesine rağmen. İki, dün Lucy Lewis'ın Ari isminde bir kız ile buluşacağını söyledi. Peki, benim Lewis'ı seven arkadaşımın adı ne?

Ari, Ariana. Üçüncü ise size baktığım zaman bana kaş göz hareketi bile olsa da onun olmadığını anlatabilirdin. Fakat senin ve Karen'ın yaptığı tek şey benden gözlerinizi kaçırmaktı!

Söylesene, size nasıl güvenebilirim? Ve tabii ki bu olaylardan sonra Lucy'nin anlattığı Lewis'ın başka bir Lewis olma ihtimali pek mantıklı gelmiyor."

Sadece gözlerime bakıyordu. Hiçbir mimik bilr yoktu yüzünde, tek yaptığı şey doğrudan gözlerime bakmaktı. "Ayrıca şu an benim arkadaşım içeride o çocuk yüzünden ne hâlde, görmüyor musun?"

Hâlâ daha cevap vermediğinde oflayarak kapıyı açtım ve tam çıkacaktım ki beni bileğimden tutarak durdurdu ve açtığım kapıyı yavaşça geri kapattı. Bana biraz daha yaklaşarak bir kolunu belime sardı ve diğer eli ile de saçlarımı geriye attı.

"Çünkü," dedi deminki konuşmasını devam ettirerek. "Çünkü seni seviyorum." dedikten sonra yavaşça dudaklarımızı birleştirdi.

where were you in the morning remix dinlerken daha sonra don't be a fool calmasi bolumu silip bastan yazma istegi uyandirdi ama kendimi zor tuttum

sucker | mendesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin