sucker | mendes

eighteen

Bavulumu elime alıp odada unuttuğum bir şey var mı diye son kez kontrol ettim. Miami'den dönüyorduk.

Havaalanına geldiğimizde kontrollerden geçip uçağa bindik. Konusu dikkatimi çeken bir filmi açtığımda onu izleyerek kafamı boşaltmayı düşünüyordum.

Ama o gün hiçbir şekilde aklımdan çıkmıyordu.

Kafamı iki yana sallayarak dilmi izlemeye devam ettim. Adamın, dolabın içerisindeki çocuğu nasıl fark ettiğini çözmeye çalışırken yanımıza gelen hostes ile filmi durdurdum.

Servisleri önümüze koyduğunda teşekkür ettim ve sandviçimi paketinden çıkartıp yemeye başladım. Shawn güldüğünde ağzımdaki lokma ile ona döndüm. "Ne?"

"Yok bir şey," dediğinde gülümsedi ve bana bakmaya başladı. Ellerimi gözlerinin önünde salladığımda istifini bozmadan bakmaya devam etti. "Hey, ben deniz değilim."

Kaşlarını çatarak bana baktığında anlamaya çalıştığını biliyordum. Dudaklarını birkaç kez aralayıp durdu ve en sonunda "İğrençti Tonia." dedi.

Gülümseyerek "Teşekkür ederim," dediğimde göz devirerek önüne döndü. Önümde oturan Lewis'ı rahatsız etmeye başladığımda Shawn bacaklarımın hareket etmesini engelledi.

"Yolculuklarda rahat duramıyor musun sen?" omuz silkerek "Hayır," dedim ve filmi tekrardan başlattım. Kızı dövdüğü için öğretmene çok sinir olmuştum. Kız da az değildi gerçi.

Kız, oğlana makyaj yapmaya başladığında Shawn'a döndüm. "Ben de sana makyaj yapabilir miyim?"

Oldukça net bir şekilde "Hayır." dediğinde oflayarak önüme döndüm. Kız çocuğa elbise giydirmişti ve çocuk cidden çok güzel olmuştu.

Bir süre daha olduğum yerde pineklerken uçağın ineceğine dair anons yapıldı ve kemerlerimizi bağladık.

Kısa bir süre içerisinde indiğimizde etrafıma bakındım. "Miami güzeldi," diye mırıldanan Ariana'yı onayladım.

Hepimiz Shawn'ın arabasına bindiğimizde bir an kendimi Miami'de gibi hissederek camı sonuna kadar açmıştım. Fakat içeri giren soğuk rüzgar yüzüme vurarak tüm gerçekleri hatırlatmıştı.

Acele ile camı kapattığımda ellerime üfleyerek ısıtmaya çalıştım. "Salak," diyerek gülen Lewis'a orta parmağımı gösterdikten sonra arabanın durması ile geldiğimizi anlamıştım.

Eve girdiğimizde odama çıkarak bavulumu bıraktım ve üzerime polar pijama üstümü giydim. Altım kendi bavuluma sığmadığı için Shawn'ınkine koymuştum. Saçlarımı topuz yaparak aşağıya indiğimde Shawn'ın bavuluna bakındım.

"Shawn'ın bavulu nerede?" diye sorduğumda Lewis "Odasına çıkardı." diyerek mırıldandı ve başını tekrardan yastığa gömdü.

Merdivenleri yavaşça tırmanırken bir yandan da şarkı mırıldanıyordum. Odasına girdiğimde Shawn'ın duşta olduğuna dair sesler gelirken bavulunu açtım ve pijamamı içinden aldım.

Pantolonumu çıkartıp pijamamı giyerken Shawn'ın telefonuna mesaj gelmişti. Merakıma yenik düşüp pantolonumu katladıktan sonra telefonuna doğru ilerledim.

Elime alıp kilidini açtıktan sonra mesaj kısmına girdim ve açmadan okumaya başladım.

Kız kardeşime ne yaptığınızı öğreneceğim, Mendes.