fifteen

754 42 22
                                    

Uçaktan indiğimizde resmen ayaklarımı hissetmiyordum. Uçaktayken oturduğum pozisyondan oldukça sıkılmış ve ayakkabılarımı çıkartıp dizlerimin üzerine oturmuştum. Eh, şimdi de sonuca katlanmak zorundaydım.

Sendelediğim zaman Shawn'ın koluna tutundum ve en azından biraz da olsa uyuşukluğun gitmesi için bekledim. Elini elimin üzerine koyup ani ve endişeli bir şekilde bana dönen Shawn'a baktım. "İyi misin?"

Başımı sallayıp onay verdiğimde yürüneye devam ettik. Taksiye bindikten sonra Lewis her ne kadar Shawn'a 'Sen öne otur.' desede Shawn kabul etmemiş, yanıma oturmuştu.

Lewis ile aynadan göz göze geldiğimde ofladım ve sıkıldığım için de oflamaya devam etmiştim. Taksi şoförü bana ara ara aynadan ters ters bakarken Shawn beni hafifçe dürterek kulağıma eğildi. "Eğer biraz daha devam edersen taksici bizi şu yol kenarında bırakıp gidecek."

Derin bir nefes vererek aynadan  ana bakan adama hafifçe tebessüm ederek yanımda uyuyan Ariana'ya döndüm. Yüzünün her bir kısmına dağılmış saçlarını geri aldığımda hafif kıpırdansa da uyumaya devam etti. 

"Daha ne kadar yolumuz var?" diye fısıldayarak Shawn'a eğildiğimde bana aynı şekilde cevap verdi. "Neredeyse yarım saat."

Ellerimi şakaklarıma bastırarak ovuşturdum. Tanrım, burası bu kadar sıcak olmak zorunda mıydı?

Başımı Shawn'ın omzuna yaslayarak gözlerimi kapattım.

×

"Yaa," dedim üzgün bir şekilde. "Siyah bikinimi almayı unutmuşum."

"Tüh, ne kadar üzüldüm şu an anlatamam." diye dalga geçen Shawn'a homurdanarak lavaboya ilerledim. "Çıktığımda hazırlanmış ol."

Evet, neymiş, Ariana ve Lewis beraber kalacaklarmış o yüzden bizim de Shawn ile beraber kalmamız lazımmış. İçim asla Ariana ve Lewis'ın aynı odada olmasına el vermiyor, ama en azından karşımızdaki odada oldukları için biraz da olsa rahatım.

Lavabodan çıktıktan sonra şortumu düzelttim ve elimdeki kıyafetlerimi dolaba yerleştirdim. Arkamı döndüğümde Shawn üzerindeki tişörtü çıkartmış, sadece bir şort ile duruyordu.

Tanrım...

Beni fark edince saçlarını karıştırarak kafasını telefonundan kaldırdı ve, "Hazır mısın?" diye sordu (sen sor her zaman diyesim geldi de neys shwbhqbxjwbjd).

Başımı onaylar bir şekilde sallayıp çantamı alıp omzuma taktım ve telefonumu elime alarak odadan çıktık.

Lewis ve Ariana'da geldiğinde kasılarak yürürken Shawn'ın elini belime koyması ile daha da kasılmıştım. "Kendini sıkmana gerek yok,"

Eğer böyle yapmaya devam ederse zaten bayıldığım için kendimi sıkmama gerek kalmayacaktı.

Lewis ve Ariana'ya döndüğümde gülüşerek bir şeyler konuşuyorlardı. Karen bizi tehlikede olmamamız için yanına çağırmıştı fakat asıl tehlike ile daha da yakınlaşmıştık şu an.

Asansörden indiğimizde tam kapıdan çıkacaktık ki gelen kız sesi ile Shawn bana dönerek alt dudağını dişleri arasına aldı. "Hey, sen!"

hadi bakalim arkadaslar hayirli ramazanlar
ezan okunmasina 4 dakika kala kalkmisim hâlâ icim aciyo wjwmdjwmdjq

sucker | mendesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin