sucker | mendes

twenty three

Hâlâ daha olanlara inanamıyordum. Beni sevdiğini söyleyip kandırması, hayatı hakkında yalan söylemesinden daha çok koyuyordu.

Eğer ben de onu sevmeseydim kesinlikle bunu düşünmez, direk yalan söylemesi konusunda sinirlenirdim.

Gerçi ona da sinirliydim.

Ariana beni dürttüğünde ona doğru döndüm. "Anlat hadi," dediğinde omuzlarımı düşünerek Ariana ve Lewis'a döndüm.

"Nereden başlayayım?"

"En baştan." cevabını aldığımda dudaklarımı araladım ve Lewis'a döndüm.

"Seni ilk gördüğüm zaman," diyerek derin bir nefes aldım. "O sokaktan çıktığımda Shawn ve Karen, daha doğrusu Angela ile göz göze gelmiştim." dediğimde Lewis beni, "Angela?" diye sorarak böldü.

"Karen. Yani asıl adı Karen değil Angela'ymış." dediğimde inanmaz bir şekilde güldü. "Onun adı Karen. Kaç yıllık annemin arkadaşını tanımayacak değilim."

Kaşlarımı kaldırdığımda devam ettim. "Sen evimin oraya gelmeden önce bana geldiler. Senin hakkında bir sürü şey sıraladılar. İşte 'o sokağa girenler bir daha sağ kalmadı.', 'senin de sonunun eşim be kızım gibi olmasını istemiyoruz.' gibisinden. Daha sonra ise onalrda kalmamı ve daha güvende olmamı teklif ettiler.

İlk kabul ettiğimde seni gördükten sonra tekrar eve döndüm. Birkaç gün geçtikten sonra Karen gelip senin, benim peşimi bırakmadığın için onlarda kalmamı söyledi ve onlara gittim.

Daha sonra ise annen ve babanın geldiği gün annen 'Lewis'da gelecekti fakat Ari ile buluşacağı için gelmedi.' dediğinde bir şeyler olduğunu anlamıştım.

Beni en çok üzen ise beni sevdiğini söylediğinde ve birlikte olduğumzda beni kandırdığını fark etmememdi."

Anlatmayı bitirdiğimde dolan gözlerimi silip kafamı kaldırdım ve Lewis ile Ariana'ya baktım. Lewis arkasına yaslanarak kaldırdığı kaşlarını indirdi ve ellerini birleşik tutmaya devam etti.

"Vay canına," dedi. "Haberim olmadan neler yapmışım." dediğinde kıkırdayarak ona baktım ve uzun süredir aklıma olan soruyu ona yönelttim.

"Neden bana o gün, o ara sokakta 'sonun benim elimden olur.' dedin?"

Omuz silkti. "Amacım sadece seni korkutmaktı."

"Peki uyuşturucu?"

"Ben kullanmıyorum, sadece aracılık yapıyorum." kafamı sallayarak gelen derin nefes sesleri ile sağ tarafıma döndüm. Ariana çoktan uyumuştu bile.

Ona gülüp ellerimi hafifçe dizlerime vurdum ve ayağa kalktım. "Bana bir gecede bu kadar şok bana yeter de artar bile. İyi geceler." diyerek yukarıya çıktım.

Ariana'nın yatağına yatarken dolaptan kıyafet alıp üzerimi değiştirdim ve yatağın içine girerek gözlerimi yumdum. Camdan gelen serin hava vücudumu rahatlatıyordu.

Tam uykuya dalmak üzereyken bir el ağzımı kapatırken diğer el saçlarımı yüzümden çekti.

Gözlerimi büyüterek çığlık atmaya çalışsam da ağzımdaki eli bunu engelliyor, Lewis'ın beni duyma ihtimali oldukça düşüyordu.

"Şşş," dedi saçlarımı okşayarak. "Cidden, benden kaçabileceğini mi düşündün?"