nineteen

660 39 46
                                    

Sabah kalktığımda, ki oldukça erken kalkmıştım, kahvaltı hazırlamaya karar verdim.

Aşağıya, mutfağa indiğimde dolabı açtım falat içinde neredeyse hiçbir şey yoktu. Oflayarak askılıkta duran ve Shawn'ın olduğunı tahmin ettiğim en kalın eşofman üzerini ve anahtarı alarak evden çıktım.

Yerdeki taşı tekmeleyerek ilerlerken taş biraz fazla ileriye gittiğinde kafamı kaldırdım. Markete gelmiştim.

Hızlıca içeriye girdiğimdeki içerideki hoş koku ve sıcak hava vücudumu rahatlatmıştı. Bir araba aldığımda içine alacaklarımı doldurdum ve kasaya doğru ilerkerken gözüme takılan çikolatadan da birkaç tane alarak kasaya gittim.

Ücreti ödediğimde poşetleri aldım ve iyi günler dileyerek marketten çıktım.

Sokakta yürürken gözlerim yerdeki gazete kağıdına ilişti. Yürümeye devam ederken gazete kağıdındaki tanıdık yüzler ile duraksadım ve geri dönerek gazete kağıdını aldım.

Birkaç yıl öncesine ait olan kağıdın üzerindeki resimler ve yazılar aşınmaya başlamıştı fakat anlaşılmayacak gibi değillerdi.

Bakışlarımı korkarak aşağıya indirdiğimde gördüğüm isimler ve resimler ile gözlerimi sımsıkı yumdum.

Daha sonra ise yavaşça aralayarak haberi okumaya başladım.

Shawn Mendes ve Angela Manners tekrardan ortaya çıktılar!

Kısa bir süre önce insanları kaçırmaları yüzünden ihbar edilen Mendes ve Manners, kaçmayı başarmış, izlerini kaybettirmişlerdi.

Kasaba oldukça sakinleştiğinde birçok kişi Mendes ve Manners'ı unutmuştu fakat tekrar ortalıklarda gözükmeye başladıklarında halk, tekrardan büyük bir paniğe kapıldı.

Mendes'in dış görünüşü hiçbir şekilde değişmezken Manners kendini sürekli farklı hâllere sokuyor. Eh, bu yüzden de hemen tanımanız mümkün değil.

Eğer Mendes ve Manners'ı görürseniz lütfen en yakın karakola giderek bilgi verin. Kendinizi koruyun.

Victoria Landon, İngiltere Asayiş Şube Müdürlüğü.

Gözlerimden yaşlar süzülürken alttaki resimlere baktım. Shawn, her zamanki gibiydi. Her zamanki gibi yakışıklı. Karen, ya da Angela, resimde siyah saçlıydı. Şu an ise saçlarının geneli sarıydı ve kahkülü vardı.

Gazete kağıdını katlayarak cebime sıkıştırdım ve yürümeye devam ettim. Kapının önüne geldiğimde göz yaşlarımı sildim ve anahtarımı çıkardım.

Brn kapıyı açmadan çoktan açılmıştı ne Shawn'ın elleri omuzlarımı bulurken endişeli sesi kulaklarımı doldurdu. "Tanrım, beni çok korkuttun Tonia. Neden haber vermeden gidiyorsun?"

"Özür dilerim," dedim gülümsemeye çalışarak. "Bir anda aklımdan çıkmış."

Başını onaylarcasına salladıktan sonra beni içeriye aldı. "Üşümüşsün," diye mırıldandı klimanın ayarını sıcağa getirirken.

Kahvaltıyı hazıradığımda bir şey demeden oturdum ve tabağımı bitirdim. Shawn'da bitirdikten sonra tabakları alarak masadan kalkmasına fırsat tanımadan gazete kağıdını çıkartıp masaya bıraktım.

"Bu ne, Shawn?"

Neredeyse on dakika boyunca hiç harelet etmeden ve konuşmadan kağıda baktı. Daha sonra ise bana dönerek sadece şunları söyledi:

"Bunu nereden buldun?"

ehehehehhehehehehheh
bi önceki bolum kisa oldugundan iki bolum atayim dedim.
nasil::))))
yirmi bes final sanirim

sucker | mendesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin