3.bölüm

1.7K 97 4
                                    

Baekhyun yatağından dönüp duruyordu. Ne uyuyabiliyordu ne de kalknak istiyordu. Aklı chanyeol'deydi. Aramalı mıydı? Belkide görebilmesi için ona güvenmeliydi.

Sehun ise adamı şaşkın bakışlarla süzüyordu. Baekhyun gitmesini söyleyince gitmişti. Dün gece işk defa birisiyle birlikte olmuştu. Evet hayatının hatasını yapmıştı ama bir şey de diyemiyordu.

"Tanrım yardım et sen bana" telefonuna uzandı. Arayacaktı geri vazgeçti. Biraz daha kendine düşünmek için zaman verebilirdi. Aceleye gerek yoktu.

"Sakin ol baekhyun sakin ol acele etme ve zamanı geldiğinde ara" tekrar bırakıp yataktan kalktı. Acıkmıştı

"Sehun burda mısın?" Seslendiğinde koltukta bir hareketlenme hissetti.

"Burdayım baekhyun çıkmanı bekledim. Geldin direk odaya attın kendini korktum bişi mi oldu?" Sehun konuşunca mutfakta ne olup olmadığına baktı.

"Ah evet sehun yorulmuşum biraz kusura bakma" gülümseyince sehunun içi rahatlamıştı. Ona bir şey olmasından çok korkuyordu.

"Şey baekhyun konuşalım mı bi?" Baekhyun adamın neden konuşmak istediğini anlamamıştı.

"Elbette dinliyorum" sehun ikisininde koltuğa geçmesi için baekhyuna yardım etti.

"Şey baekhyun biliyorsun uzun zamandır senin yanındayım ve ben kendimi daha fazla tutamayacağım" baekhyun kaşlarını çatmıştı.

"Ne oldu sehun?" Endişeyle konuştu.

"Bak baekhyun ben seni ilk gördüğümde hiç bir şey görmemiştim sende ama sonradan sonraya sana aşık oldum ben. Gözlerimin göremeyeği kulaklarımın sağır oşacağı kadar aşık oldum. Gel bu sevgiyi sevgili et. Gönlünde taht kurayım" baekhyun şok olmuş bir ifadeyle adamı dinliyordu. Şimdi ne yapacaktı. Ne karar verecekti.

"Sana saygı duyuyorum sehun ama ben seni arkadaşım dostum olarak gördüm hep ben nasıl yaparım" sehun adamın elini tutup okşadı.

"Olabilir sende beni seversin işte. Alışırız bi şekilde ha ne dersin?" Baekhyun elini çekip adamın bu itirafını reddetti.

"Üzgünüm sehun arkadaşım olarak gördüğüm bir insana ben bu şekilde yaklaşamam. Dokunduğum değneğin zatwn bir yanı kor. Diğer yanınıda sen kor etme" ayağa kalkıp etrafa bakınarak odasına gitti.

Sehun böyle bir cevap beklemiyordu. Gözleri dolmuş yaşlar bir bir akıyordu. Baekhyun ise kahrolmuştu. Sehun onu sevmese yanında durmaz ona bakmazdı. Her şey aşkından dolayıymış.

Kalbinin bir yanı kor alev gibi yanarken. Diğer yani buz gibi soğuktu. Sehun kendinden soğutmuştu. Ama alev alev yanan yerin chanyeol için olmasından da korkuyordu. Evet aşıktı fakat onun için yanacak kadar da aşık olamazdı. Bu onun sonu olabilirdi ve ya hut cennetin kapılarıda olabilirdi.

Değneğini alıp üzerine montunu geçirdi.

"Sehun ben biraz dolaşacağım" kapıyı açıp çıktı. Hafif esen rüzgar yüzüne çarpıyordu. Kaldırımdan karşı parka geçip bir banka oturdu. Temiz hava gerçekten rahatlatmıştı onu.

"Ah tanrım bu havayı hiç bir şeye değişemem" ilerden gelen çocuk sesleri. Kadınların topuklu sesleri satıcılık yapan küçük tezgahtarlar. Mutluluğun sesleriydi bunlar.

"Bana da mı değişmezsin" yanında işittiği sesle korkmuştu. Chanyeol'ün sesiydi bu.

"Ah korkuttun" kendini toparlayıp kenara çekildi.

"Korkma korkma ne yapıyorsun burda bakalım?" Gülerek konuşunca baekhyun rahatlama hissiyle kendini bıraktı.

"Hava almaya çıkmıştım sıkıldım öyle de sen burda ne geziyorsun?" Soruyla chanyeol adamın yüzüne  baktı.

"Seni görmek istedim desem" eliyle oynamaya başlamıştı. Chanyeol gözlerini bir an olsun ayormıyordu.

"İnancırıcı gelmiyor desem bende" ikili sessiz gülüşler yolluyorlardı birbirlerine.

"Yanımda mutlusun bak" baekhyun durgunlaşmıştı.

"Evet neşem yerine geliyor" gülümseyen dudaklarına baktı chanyeol. Yukarı doğru kıvrılışını izledi.

"Çok güzelsin biliyor musun?" Utanmıştı.

"Teşekkür ederim" chanyeol ayağa kalkıp adamın elini tuttu.

"Götüreyimmi seni buralardan uzak diyarlara ne dersin?"

-pohibohi-

вlínd || chαnвαєkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin