10.bölüm

916 56 0
                                    

Chanyeol sehun'un yanıdan ayrılmıştı. Baekhyun'a her şeyi anlatmalıydı. Soyunun bir krallıktan geldiğini bilmeliydi.

Çalıştığı yere geldikten sonra arabadan indi. Baekhyun'a uzaktan baktı.. söyleyip söylememek arasında kararsızdı. Ya ona bişey olursa. Ya söylediğinde onu tamamen kaybederse. Kulağında hissetiği nefes ve gelen ses ile geriye çıktı.

"Sakın yapma. Eceline susamamışsındır" chanyeol adama bir yumruk atıp bağırdı.

"Sakın bana bir daha bu şekilde yaklaşma! Yaklaşmayın!" Etrafına bakıp bağırdı. Bunun bir rüya olmasını diliyordu.

Norsim krallığı tam 50 yıl önce kurulmuş ve kendine ait bir ailesi vardı. Sadece gösterişli zengin insanlar bulunabilirdi. Ve o aileye ait olanlara özel bir sembol vardı. Her kes sırtına o izi yaptırırdı ki bu onların her yerde üstün görünmesini sağlardı.

50 yıl önce kurulduktan 10 yıl sonra ise yıkılmıştı. Kimse onlara itaat etmemişti. Norsim kralı ise buna dayanamayıp halka zulüm etmişti. Bunun yanı sıra dağılmasının nedeni. Zulüm gören halk kuzey koreye sığınmıştı. Orda güçlenmişlerdi. Ve bu kuzey kore ile güney kore arasında savaşın başlamasını sağlamıştı. O günden bu yana bir çok kişi sırtında hala o izi taşıyordu. Ellerinden zenginlikleri ve güçleri alınmıştı.

"Olmaz ona anlatmamalıyım. Ona da zarar verebilirler" arabaya atlayıp norsim krallığının sarayına gitti. Şimdi müze olarak kullanıyordu. Eski tarihlerini öğrenmeliydi.

"Lanet olsun! Kapalı!" Chanyeol çaresizdi. Elinden bir şey gelmiyordu. Telefonunu çıkarıp menejerinden sehun'un numarasını atmasını bekledi.  Mesaj geldiğinde aradı.

"Sehun! Hemen eski köyün ordaki tarlaya gel! Ve bana her şeyi bir bir anlat!" Arabayı çalıştırıp eski tarlanın oraya sürdü. Komidinde de ki silahı çıkarıp koltuğa koydu. Onu öldürürse emir veren de olmayacaktı.

"Gitme zamanın gelmedi mi sehun?" Dakikalar sonra yerine gelip silahı beline soktu. Karşıdan da araba geldiğini görünce toparlandı.

"Gel bakalım sehun efendi" araba durunca içinde sehun çıktı. Yanına gelip karşısında bekledi

"Neyi anlatmamı istiyorsun? Anlattım ya her şeyi" chanyeol arabanın kabutuna oturup sorularını hazırlamaya başladı.

"Baekhyın nasıl kör oldu" sehun güldü. Bu soruyu bekliyordu. Söyleyip söylememek arasında kararsız kaldı ancak kendi de arabasının kaputuna yaslanıp anlatmaya başladı.

"Kazanın olduğu zamanlar çok küçüktük. İkimizde o arabadaydık ve annesi babasıyla" chanyeol'ün merak ettiği bir nokta daha vardı.

"Neden aynı arabadasınız" sehun adama yan bakış atıp devam etti.

"Çünki ailesiyle ailem akraba" chanyeol şok olmuştu. Akraba olmalarına rağmen baek onu tanımıyordu.

"Devam et" chanyeol emir verircesine konuştukça sehun deliye dönüyordu.

"Her neyse. Kazadan sonra baekhyun ve ben kurtulabildik. Hastanede yattık. Çok zor zamanlar geçirdik. Aslında biraz da ben istedim kör olmasını. Beni kendine sadık kılsın diye. Ona gözüm gibi baktım ama gözlerini aldım. Nedeni ise ben olmadan bir şey yapamasın bensiz adım atamasın ve benimle evlensin istedim" chanyeol sinirleniyordu. Bu yaptıkları hiç normal değildi.

"Daha sonra ise kör kalmasını sağladım. Elbette bir amaliyatı var ancak bana ihtiyaç duysun diye yaptırmıyorum" chanyeol adamın yakasından tutup silahı başına dayadı.

"Sen nasıl bir insansın böyle. Nasıl bir varlıksın! Sen sevmiyorsun onu saplantı yapmışsın kendine! Tanrı belanı versin!" Sehun ellerini havaya kaldırmış gülüyordu.

"Sakin ol şampiyon indir onu" chanyeol geri çekilip adama doğrulttu.

"Seni yemin şart olsun gebertirim! Yerin dibine de girsen seni gebertmek için uğraşacağım!" Sehun adamın yanına gelip yakasını düzeltti.

"Baekhyun hiç bir şey bilmeyecek. Bilirse zaten sen bitersin. Ona göre chanyeol ayağını denk al" chanyeol sinirla arabaya binip yola çıktı.

Yoksa kafayı yiyecekti.

-poinemi-

вlínd || chαnвαєkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin