Etrafa sıçramış kan izleri. Yerde yatan cansız bedenler. Buz kesmiş tenler ve korku. Hissizdi insanlar. Konuşmuyorlardı. Tek kelime edilmiyordu.
Sehun korkuyla geriledi. Bir insanı öldürmek istememişti. Bunu yapmak istememişti ama mecbur kalmıştı. Yoksa kendisi ölecekti.
"Tanrım ne yaptım ben" ellerini başına koyup etrafına baktı.
"Ben katil olamam lanet olsun!" Bağırdı. Kimse konuşmuyordu. Konuşamıyordu. Duyulan siren sesleriyle sehun daha da paniklemişti.
"Kim çağırdı lan polisleri!" Silahı adamlara doğrulttu.
"Hayır sakin ol biz bişey yapmadık" dedi baekhyun. Chanyeol ise sadece elindeki silahı sehun'a doğrultmuş duruyordu.
"Sakin olur musun sehun lütfen bırak o silahı bak iki korumamı bir hizmetçimi öldürdün. Daha fazla ceza almak istemiyorsan onu elinden bırak sehun" sehun panikle elindekini yere bıraktı. Polisler gelip kelepçeyi takınca chanyeol ve baekhyun derin bir nefes almışlardı
"Geçti bitanem geçti sakin ol" baekhyun'un gözlerindsn akan yaş adamın tişörtünü ıslatıyordu.
"Chanyeol çok korktum ya bir şey yapsaydı ya seni beni vursaydı" chanyeok sakince onu kıcağına oturtup sakinleştirmek için saçlarını okşayıp öpmeye devam etti.
"Sakin ol bir şey olmadı bak ikimizds iyiyiz sakin ol" chanyeol sehun dan kurtulmuş olmalarını iyiye saymıyordu. Daha sehun'un halkı vardı.
"Chanyeol şimdi napıcaz?" Dedi sakince. Düşünüyordu. Daha fazla bir şey olmaması için bir şey yapmalıydı.
"Tamam bebeğim sakin ol geçti. Geçti. Bir açıklama yapmam gerek basın açıklaması. Yoksa halk bize karşı duvar örecek" baekhyun kucağından inip yanına oturdu. Chanyeol telefonundan birisini arayıp birazdan bir basın açıklaması yapacağını duyurdu.
"Hadi bakalım bebeğim gidelim ve şu işimde halledelim" baekhyun'un elinden tutup evden çıktılar. Baekhyun biraz korkuyordu. Üzerinden hala biraz önceki şoku atamıyordu. Korumaların ve hizmetçinin yakınlarınun ağlama sesleri kulaklarında yankılanuyordu.
Basın binasının önüne geliip içeri girdiler. Chanyeol en mamtıklı çözüm onlara her şeyi anlatmak olduğunu düşündü.
"Hazır mı her şey?" Dedi adama. Kapıyı açıp içeriyi gösterdi. Chanyeol baekhyun'un elini tutup içeri çekti.
Basın elemanları oturmuş ikiliyi bekliyorlardı.
"Evet herkese merhaba! Buraya biraz önceki olan olayı anlatmaya ve bif sulh için adım atmaya geldim. Çoğunuz norsim ailesini bilir. Ve bu ailenin veliahtı oh sehun bugün hapse girmiştir. Nedeni ise iki korumamı öldürmesi üzerine de bir hizmetçimi vurması. Sehun yıllardır baekhyun için çabalamış bir insan. Onun körlüğünden faydalanmış bir insandır. Eğer onun gözlerini açtırmasaydım hiç bir şeyin farkında olmayacak vd daha fazla oynanacaktı onunla. Ben norsim halkıyla dünya halkının artık sulh içerisinde yaşamasını istiyorum. Bu düşmanlık son bulsun. Birbirimize zarar vermekten başka bir şey bilmiyoruz. Lütfen biraz daha anlayışlı olalım. Hiç bir şekilde bu tür şeylere gerek yok." Chanyeol konuşmasını yapmış selam vermiş ve yanındaki adamın elini tutmuş dışarı çıktı.
"Sence bu basın konferansıyla bir şeyler anlayacaklar mı?" Dedi baekhyun.
"Eminim anlayacaklardır. İlerdeki kalabalığı chanyeol görünce hızla aralarından ilerleyip arabaya bindiler.
"Tanrım bu basın elemanları daha ne istiyor acaba?" Dedi baekhyun.
"Hala soruları var demekki. Ben her şeyi yerli yerince anlattım dahasına gerek yok" baekhyun aldırmayıp önüne baktı. Huzurlu olmalıydı artık. Chanyeol yanındaydı. En büyük düşmanları da bitmişti. Artık aşk hayatına dair yeni adımlar atmalıydı.
Chanyeol'ü seviyordu. Ona güveniyordu. Bu gece de onun için çabalayacaktı. Onun kafasınun rahatlamasını sağlayacaktı. Hak ediyordu. Yıllarca onun için uğraşmış bir insana artık karşı koymayacak ve onun olacaktı.
Ber şeyiyle.
-poinemi-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
вlínd || chαnвαєk
Romance✎Poi Yapım Sunar Baekhyun yıllar önce sır gibi saklanan bir olaydan sonra gözlerini kaybetmişti. Dünyaya hayata küsmüştü. Kendi halinde yaşayan bir adamdı. Ve chanyeol'e aşıktı... Chanyeol ise ünlü bir şarkıcıydı. Dünyaca ünlü bir adamdı. Baekhyun...