Medya:Fifth Harmony - Work From Home (feat. Ty Dolla $ign)
Duyduklarımı algılamakta güçlük çekiyordum.Ya da bir ihtimal böyle bir şeyi kabul etmemek için safa yatıyordum.
"Anlamadım?"gözlerinde ki korkuyu görmem bir şeylerin yalan olmadığını kanıtlıyordu.Oysa ki yalan olması için içimden Tanrıya dua ediyordum.
"Park Chanyeol haberleri doğrulamış."habire haraket halinde olduğum için deri koltuk saçma sapan hıştılar çıkarıyordu.Bu sesi daha fazla duymamak adına ayağa kalktım ki bir anda gözümün önü karardı.Bay Joy koluma girip beni demin kalktığım koltuğa geri oturttu.Gözlerimde ki perde indiğinde elinden tutup yanıma oturttum sıkıca sarıldım.Buna ihtiyacım vardı.
Demin kurtulduğum siyah perde bu sefer beyaza bürünmüş bir şekilde karşılamıştı beni.
"Yine mahvettim değil mi?"eli sırtımda geziniyordu.Beni yatıştırmaya çalışıyordu.
"Hayır en doğrusunu yaptın.Üstesinden geleceğiz.Ben senin yanındayım."Elbette ki yanımdaydı.Babalar çocuklarını yalnız bırakmazlar ki.Her ne kadar öz olmasa bile.
Bir süre öyle kaldıktan sonra yavaşça ondan ayrıldım göz yaşlarımı sildim.Sitem etmek istiyordum.Bağırmak istiyordum ama bir o kadar da yorgundum.Bedenim değil ruhum yoruluyordu.Yine de sesimi duyurabildiğim kadarıyla sitem edecektim.
"Ne diye ondan yardım istedim ki?!açıkcası bir şeyleri düzeltebilirim sandım.Daha çok batırabileceğimi düşünmedim.Zaten en dipteyim bundan daha kötüsü olmaz dedim.En kötüsünü gördüm ne yaparsam yapayım her daim bundan 1 kademe üstte olur dedim ama olmadı.Daha da kötüsü varmış.Belki de yanlış kişiyi seçtim.O bunaklardan birinin peşine takılıp kendimi sevdirmek için kırk takla atabilirdim.Dayanak olarak Park Chanyeol'ü seçmem büyük hataydı.Demin her şeyi halledeceğini söylediğinde ona inandım.Ne aptalım!"Ani çıkışlarım benim kadar onun da dengesini bozmuştu.Tepkilerini ya geç veriyor ya da hiç vermiyordu.
Yerimden kalktığım gibi kapıya ilerliyordum ki Bay Jo bana seslendi.
"Nereye gidiyorsun?"katil olmaya diyemedim.
"O gerizekalıya haddini bildireceğim."Kesin konuşsam da şu anda küçük bir çocuk gibi durmuş izin vermesini bekliyordum.Tek bir onayıyla dünyayı yerinden oynatacaktım.Ya da direkt hapisi boylayacaktım.
"Gel buraya.Basına yeterince malzeme verdiniz zaten.Oraya gidip ne yapacağını biliyorum.Hâl böyle olunca o doğrulamanın yalan olduğu ortaya çıkacak.Bu da yapılacak projeyi daha çok batırır.Adımlarınızı doğru atmanız gerek.Bundan sonra bir süre gündemde olacaksınız.Çok dikkatli olmalısınız.Ani çıkışlarla daha çok dedikoduya sebep olmayın."Sikeyim neden bu kadar mantıklı konuşuyorsun ki?!
Oflaya oflaya geri döndüm.Masamın üzerinde ki telefonumu elime aldığımda 124 tane cevapsız aramayla karşılaştım.Millet yememiş içmemiş çıldırmışcasına beni aramıştı.Tek dertleri dedikodularının aslının olup olmadığını öğrenmekti.Gerçi artık dedikodu bile değildi.Tam cevapsızlara girecektim ki annem aradı.Bela geliyorum demiyordu.Hele de bugün.
"Sövmeye başlayabilirsiniz Sultanım."ağzımdan çıkan birkaç 'Ne?Hm?'gibi anlamsız kelimelerden sonra asıl amacını yerine getirdi.İngiliz Kraliçesi bugün tekrar ağzını bozacaktı.
"Senin yüzünden sinir hastası olacağım.Yattığın yetmiyormuş gibi bir de sevgili olduğunuzu doğrulamışsın!Her şeyi bok ettin.Alt tarafı iflas etmemeye çalışıp insanlarla anlaşmalar yapacaksın!Ortalığın içine ettiğin yetmedi mi?!herkes sizi konuşuyor.Saçma sapan iğneleyici tebrik mesajları alıyorum.Bana bunu yaşatmaya hakkın yok Byun Baekhyun!Şirketin devamlılığı için tek seçeneğimin sen olması ne acınası!Baban eğer bunu görseydi..."elimde ki telefonu duvara fırlattığımda deli gibi gülümsüyordum.Babam hakkında konuşmasını istemiyordum.Zira dedikleri doğru değildi.
"Sonunda sustu."Bay Jo önce telefonu attığım duvara sonra parçalanmış telefonuma ve ardında bana baktı.Endişe ve korku yüzünde açıkca ortaya serilmişti.
Yüzümden gülümseme eksik olmuyordu.Açıkcası ağlamayı öyle çok beceremiyordum ve sürekli ağlayamıyordum.Onun yerine gülecektim.Ağlayamadığım her saniye gülecektim.Zaten herkes deli olduğumu düşünüyordu.E hakları da vardı tabii.
"Şey...sanırım seni tamamen kaybettik."ses tonunda ki belirsizlik beni güldürmüştü.
"Sanırım?"gereksiz kelime kullanmıştı.
"Baekhyun sinirlenmeni anlıyorum ama bir de iyi yönünden bak."bunu dedikten sonra iyi bir yön bulamaya çalışması fazla ironikti.Sandalyeme oturana kadar düşünmesine izin verdim.Ortaya koyacağı iyi yönü merakla bekliyordum.
"Sürtük olarak anılmayacaksın.Kimse sevgilisiyle yattığı için veya sarmaş dolaş görüntülendiği için sürtük muamelesi görmez.Yani babanın kaderi gibi olmayacak."alay dolu bir gülümsemeyle karşılık verdim.
"O babamın kaderi değildi.Babam onu kendisi seçmişti ve sizin hastalıklı düşüncelerinizin aksine o bundan utanç duymuyordu.Bir erkek olarak sürtük diye anılması da ona koymamıştı.Denilenlere kulak asmazdı bunu en iyi sen biliyorsun.Ben de onun gibi olabilirdim!"evet olurdum.Şahsıma söylenilen sözler beni yaralamazdı.İnsanların ne dediğini umursayacak kadar düşmemiştim.
"Eminim ki olabilirdin ama illa aynı hayatı yaşayacaksınız diye bir kaide yok.Daha iyisini yapabilirsin Byun.Sinirlerini kontrol etmen gerek.Sadece ayak uydur.Elbet Park Chanyeol'de keyfine doğrulamamıştır.Herkesin geçerli sebebi vardır Baekhyun.Birbirlerinden nefret eden 2 insan bile kendilerini etki eden bir durumda ona göre davranırlar.Sana mantıklı bir açıklama yapacağına eminim.O zamana kadar sakin kal."iyi güzel konuşuyorsun da sen beni yumuşattıktan sonra odaya bağırarak giren sığıra karşı nasıl sakin kalayım?
"Sevgilim ben geldim~"
"THEY THINK I'M INSANE.THAT'S TRUE,I'M INSANE."
Bence oy verseniz yorum yapsanız falan çok hoş olur.Okunma ve oy arasında bir uçurum oluyor.Bu beni üzüyor.Zor değil ki alt tarafı 1 tanecik yıldız dolduracaksınız kuzularım.Sizi seviyorum~💜💗💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Byun Company And Park Company
Fiksi Penggemar"Baekhyun sana kıçını kaldırıp şirketi kurtar dedim.Git Park Chanyeol'ün altına yat demedim!" "Ama zamanında şirketi kurtarabilmek için babamda Bay Park'ın altına yatmış!"