0.8

3.5K 322 136
                                    

Medya:Alex Aiono & Feder – Lordly

Hakkımızda çıkan tüm haberleri tek tek okurken fazlasıyla kendimi dağıtmıştım.Kendimi,şirketi ayakta tutabilmek için bir şeyler yapmaya çalışıyordum,babamı özlüyordum,işimi özlüyordum.Kısacası yavaş yavaş tükeniyordum.

Şu sıralar durmadan içmeye başlamıştım.Hatta anlamsız bulduğum sigara bile dudaklarımdan eksilmiyordu.Ruhum tükenmişken bedenimin sağlığını koruması haksızlık gibi hissettiriyordu.

Zehir akciğerlerime doğru dolarken arkama yaslandım.Elimin aşağı doğru sallanmasıyla bitmeye yüz tutmuş sigram da yeri boyladı.

Birkaç saatlik uykuyla duruyordum.Gözlerimi açık tutmak benim için fazlasıyla zordu.Elimi içinde ne yazdığını bilmediğim dosyanın üzerinde ki telefonuma attım.Onu arayıp bana yardım etmesini isteyecektim.Tutunacak bir dal arayışındaydım ve son umudumun Park Chanyeol olması kendime acımama sebep oluyordu.

"Numarasını almayı nasıl unutabilirim?"salaklığıma yanarken kayıtlara girip sekreterini aradım.

"Merhaba Park şirketini aradınız.Nasıl yardımcı olabilirim?"Sesi 50'li yaşlarda olduğunu haykırıyor gibiydi.

"Merhaba.Ben Byun Baekhyun.Beni Bay Park'a bağlar mısınız?"(Tabii ip getirin djshkshsjshs neyse devam edin benim kafam güzel.)yaş analizi yapıyorsak şu an sesimin 30'lu yaşlarında yorgun bir adam gibi çıktığına emindim.

"Tabii efendim."bu sefer ona sorma gereği duymamıştı.Hakkımızda çıkan haberler dolayısıyla hemen görüşmem gerektiğini düşünmüş olabilirdi.

"Bay Byun beni bu kadar çabuk özeleyeceğini tahmin etmemiştim."sesinde ki alaycı ton beni dünki konuşmamıza götürmüştü.

"Kes zevzekliği Park Chanyeol.Haberleri gördün mü?"görmemiş olmasının imkanı yoktu.

"Evet baya iyi çıkmışız.Hele o arabada ki fotoğraf çok hoş.Dişlerinin dudağıma bu derece yakışması Tanrının bir lütfu olmalı.Dudaklarımı daha çok emmelisin.Ayrıca o fotoğrafı çerçeveletip duvarıma asmayı düşünüyorum."Anlaşılan haberler adına tek telaşlanan kişi bendim.Adam sülalem rahat moodundaydı.

"İyi bo-Bay Park bu hadiseler daha çok canımızı sıkmadan yalanlayıp kapatalım."boğazını temizlediğinde ciddileşeceğini sanmıştım.

"Ben ortada yalanlanacak hiçbir şey görmüyorum.Orada birkaç samimi pozdan fazlası var.Ne diyeceğim?Ağzında bir şey vardı bende ağzını yokluyordum falan mı?Hadi onu geçtim.Kalçanı sıktığım fotoğraf ne olacak?Ben samimi olduğum kişilerin  kalçalarını sıkarım mı diyeyim?Sanırım üzerinize hatta tüm Byun ailesine yapıştırılan etiket sizi rahatsız ediyor.Lütfen rahatsız olmayın.Ben size fazlaca yakıştığını düşünüyorum."sabahın hıncını alır gibiydi.Canımı yakmak istediği barizdi ama onun sözlerini umursayacak biri değildim.En azından şimdilik.

"Park Chanyeol beni ne olarak gördüğün umrumda değil.Canımı yakmaya çalışmanda gereksiz.Haklısın anlaşma için seninle yattım.Bu sürtüklüğe girer ama bunu teklif eden sendin.Benden bunu yapmamı bir bakıma sen ustedin.Ben sadece kötü durumda olan bir CEO'ydum ve şirketi kurtarmak için en olursa olsun yapacağımı söyledim.Seninle yatarım gibi bir kelime çıkmamıştım ağzımdan.Herneyse zaten herkes fazlasıyla gördü.Daha fazlasının ne hacet?Açıkcası şirketin başında olmasaydım denilenler umrumda olmazdı.Ayrıca Park ailesine yapıştıralan etiket çok mu hoş?"bir süre sessizlikten sonra tekrar konuştu.

"Ne demek istiyorsun?"Kendi ailesi söz konusuyken ciddileşmesi beni güldürmüştü.Ben de biraz onunla alay edecektim.

"Evet biz sürtük olarak anılıyoruz bu doğru lâkin siz de her seferinde bu oltaya düştüğünüzü göstererek salak olarak anılıyorsunuz.Ah! bir de Ailemizin Park ailesinin tek zayıf noktası olarak anılması da hoşuma gitmedi desem yalan olur."

"Ne istiyorsun?"

"Haberleri yalanlayıp ortadan kaldırmama yardım et."

Sesinde tekrardan o alaycı ton belirdi.Ciddi olma süresi 1 dakika bile değildi.Gevşek Piç.

"Dün gece seni çok yordum.1-2 saatlik uykuyla da şirkete gittin.Zaten fazlasıyla yorgunsun.Biraz yat dinlen.Ben 1 saate her şeyi temizleyeceğim.Sen bir de buna yorma kendini."yüzümde ki gülümsemeyi engelleyemedim.Demin dediklerinin aksine fazlaca düşünceliydi.

"Aslında cidden çok yoruldum.Gözlerimi açık tutamıyorum.Tek başına halledebilir misin?"Etkilendiğimi sesime yansıtmamak için üstün bir çaba sarfediyordum.

"Tabiiki de çocuk oyuncağı.Yat ve biraz uyu."

"Pekâlâ teşekkür ederim."

"Hiç önemli değil."ardından telefon kapandığında telefonu hâlâ kulağımdan indirmemiştim.Uzun süredir bir sevgilinin saf sevgisinden mahrumdum.Ufacık bir ilgide dahi içim tuhaf oluyordu ve itaat edesim geliyordu.

Dediğini yaptım.Ceketimi ve ayakkabılarımı çıkartıp koltuğa uzandım.Üzerime ceketimi serip bedenimin direndiği uykuya kendimi teslim ettim.

Uykum Bay Jo'nun telaşla odaya girmesiyle bölünmüştü.Gözlerimi açtığımda ne kadar acıdıklarını farketmiştim.Uykusuzluk beni bitiriyordu.Gözlerime eziyet çektirmemek adına gözlerimi tekrar kapattım.Uyandığımı ve ne söylerse söylesin şu anda onu duyacağımı biliyor olmalıydı ki önce nefesini verdi ardından koltuktan saniyeler içinde doğrulup kıyamadığım  gözlerimi kocaman açmama sebebiyet verecek cümleyi söyledi.

"Park Chanyeol...Haberleri doğrulamış."

Yeni bölüm istiyorsunuz ama genelde hafta sonları zaman bulup bölüm yayınlayabiliyorum.Bu konuda üzgünüm...Kendinize iyi bakın.Sizi seviyorum.💗🌸💗

29 Nisanda da bir mesajınızı alırım.😘

Byun Company And Park CompanyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin