2

939 91 69
                                    

minmin: Öğretmenim...
Ablam adına özür dilerim...
Bir de kendi adıma...

jeonggukjeon: Ablan adına neden özür diliyorsun ki?
Ya da kendi adına?

minmin: Öğretmenim, ablam...
Biraz flörtöz birisidir, sizinle flört etmiş gibi hissettim.
Bunun için özür diliyordum.
Ve bir de kendi adıma özür dilememin sebebi, birden boynunuza atlamamdı.
Yapmamalıydım!
Tanrım bu çok utanç verici!
Çokçokçok özür dilerim öğretmenim!
Bir de sürekli anlamadım şurayı falan dedim ya öğretmenim...
Cidden aptalım ben.
Aptal Yoongi, aptal Yoongi!
Sizi yorduğum için özür dilerim öğretmenim!
Çok üzgünüm :(

jeonggukjeon: Hey hey bir dakika minmin.
Birincisi, ablanın öyle bir niyeti varsa bile anlamadım, sen yanlış anlamış olabilirsin belki de.
Bunun için özür dilemene gerek yok.
İkincisi, sarılman da sorun değil ufaklık.
Sadece beklemediğim bir tepkiydi, yani sonuçta bir gündür tanışıyoruz şunun şurasında.
Ama rahatsız olmadım.
Üçüncüsü, bir şeyi anlamadığında bana söylemen gerekli ki o konuyu anlaman için daha sıkı çalışalım.
Herkes matematikten anlayacak diye bir şey yok, senin de çizimlerin çok güzel.
Herkesin yeteneği farklıdır, minmin.
Matematik senin sadece üniversite ve okul sınavın için önemli.
Anladığım kadarıyla güzel sanatlar okumak istiyorsun çünkü, gerçi bu da pek önemli değil.
Anladın mı ne demek istediğimi?

minmin: Ama ama...
Öğretmenim çok teşekkür ederim!
Mükemmelsiniz, mükemmel derecede anlayışlısınız!
Siz... Siz...
Ah tanrım, kelimelerim tükendi resmen!
Ve üzülerek söylüyorum ki, bir yanlışınız var öğretmenim.
Ben mimarlık istiyorum.
Yani daha doğrusu ailem istiyor.
Bu da doğal olarak benim isteğime dönüşüyor...

jeonggukjeon: Bir dakika, ne?
Ailen seni zorluyor mu ufaklık?
Mimar olman için?

minmin: Yaniii öğretmenim, şimdi şöyle ki...
Benim ailem ne isterse o olur.
Zaten onların istediği bir karaktere ve yönelime sahip olmadığım için yeterince kızgınlar bana.
Ben de bu isteklerini yerine getirmeye çalışıyorum işte.

jeonggukjeon: Nasıl yani Yoongi?
Hayalini kurduğun hiç mi bir şey yok?
İstediğin?
Anlayamıyorum, karakterinde ne varmış ki?
Ve yönelimim derken?

minmin: Öğretmenim, bir şeyin hayalini kursam da gerçekleştiremem ki onu.
Üzülmek istemiyorum bunun için, isteklerin ve hayallerin benim hayatımda yeri yok.
Karakterim de, işte biraz...
Biraz çocuksu ya, yani öyleymişim.
Ezikmişim, çocukmuşum, saf salakmışım falan.
Yönelimim ise...
Şey, ben hemcinslerimden hoşlanıyorum öğretmenim.
Bunlardan kaynaklı.

jeonggukjeon: Yoongi...
Bak ufaklık, insanlar hayalleri ile istekleri gerçekleştirebilmek için umuda ihtiyaçları olur ve anlaşılan bu sen de yok.
Bunu sana aşılamamalarına mı kızsam yoksa üzerinde baskı kurmalarına mı bilemedim.
Evet, sen saf bir çocuksun Yoongi.
Ama kalbinin güzelliğinin dışarı yansımasından kaynaklı bir şey bu.
Sen güzel bir çocuksun ufaklık.
Ve hemcinslerinden hoşlanıyorsan ne olmuş?
Aşkın cinsiyeti olmaz ki Yoongi, ailen ve çevrendekiler bunu anlamıyorlarsa bu onların sorunu.
Tamam mı?

minmin: Öğrwtmenim
Çok twşekkür edrrim
Tsnrım
Gwrçektn
Çokçok twşekkürlrr

jeonggukjeon: Yoongi ne oldu?
Ağlıyor musun sen?

minmin: Yoo...
Bwlki birszcık mutly olmuş olsbilirm
Ve bwlki biraxcık da gözyme toz ksçmış olsbilir öğrwtmenm

jeonggukjeon: Tanrım...
Berbat bir yalancısın Min Yoongi.
Ama bu sevimli|
Ama bu|
Ama|
Ağlama Yoongi, ağlanacak hiçbir şey yok.
Ben sadece yanındayım tamam mı?
Bundan sonra benim küçük kardeşimsin ve ben sana abilik edeceğim.
Ne yaşarsan gelip bana anlatabilirsin, ne hissediyorsan.
Ve öğretmenim deme bana daha da, hyung demen yeterli olacaktır.
Altı üstü aramızda dört yaş var ufaklık.

minmin: Hyung mu?
Hyung mu dememi istersiniz?
Pekala, hyung diyeceğim size!
Ve çokçokçok teşekkür ederim öğretmenim!
Ay, pardon hyung?
Evet evet, hyung!
Yanımda olduğunuz için çok teşekkür ederim!

jeonggukjeon: Bir de şu sizli bizli konuşmayı bırakmalısın Yoongi.
Hyung demene izin verdim sonuçta değil mi?

minmin: Ama ama!
Bu bir anda olmaz ki öğretmenim!
Hemencecik olmaz, yapamam ki!
Ay öğretmenim dedim yine, hyung olacaktı o!
Bakın daha hyung demeye alışamadım.

jeonggukjeon: Tanrım, kafayı yiyeceğim.
Pekala pekala, ama en yakın zaman da öyle konuşmayı bırak minmin.
Tamam mı?

minmin: Tamam hyung!
Deneyeceğim, söz veriyorum!

jeonggukjeon: Tamam, şimdi git ve uyu.
Gece geç saat oldu ve senin yarın erkenden okulun var ufaklık.

minmin: Yoongi hyungunun sözünü dinleyip uyuyacak!
Ama önce çilekli sütümü içmem lazım, sonra uyuyacağım!
Ama sizi kızdırdım mı ben öğretmenim?
Ay, hyung! 😺

jeonggukjeon: Kedi?
Ve hayır, o öylesine söylenmiş bir şeydi ufaklık.
Kesinlikle tatlılığın ile alakası yok konunun asla yani|
Kesinlikle tatlılığın ile alakası|
Kesinlikle tatlılığın
Kesinlikle||

minmin: Şey, kediye benzediğimi söyler arkadaşlarım.
Bu benim hep attığım bir emojiydi, üzgünüm bir an çok kaptırdım kendimi hyung.

jeonggukjeon: Hayır hayır, sadece şaşırdım.
Daha bir gün oldu ve beni her defasında şaşırtmaktan çekinmiyorsun, minmin.
Neyse, iyi uykular minik kedi.

minmin: Oh, iyi uykular hyung! 😺



minmin: Oh, iyi uykular hyung! 😺

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
cafuné • yoonggukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin