minminji: Merhaba? Jeon Jeongguk ile mi görüşüyorum?
jeonggukjeon: Evet, buyurun?
minminji: Ben Min Yoongi'nin ablası, Min Minji. Hatırlamışsınızdır umarım?
jeonggukjeon: Evet, hatırladım. Bir sorun mu vardı?
minminji: Yok hayır, sadece dünkü derse gelmediniz ben de merak ettim. Vaz mı geçtiniz ders vermekten acaba?
jeonggukjeon: Evet. Derslerimizi sonlandırdık Yoongi ile. Bundan size bahsedeceğini düşünüyordum.
minminji: Yoongi zaten anlamaz matematikten, boşuna zamanınızı harcadınız :) Hayır, Yoongi bizimle bir şey konuşmaz. Ve genel de ağlar tıpkı şimdi ki gibi. Tek yaptığı şey bu.
jeonggukjeon: Bir dakika, ağlıyor mu? Neden?
minminji: Büyük ihtimalle okulda hırpalanmıştır biraz. Ama bir dakika, siz ders vermekten vazgeçtim dediniz daha demin. Sizden kaynaklı da ağlıyor olabilir.
jeonggukjeon: Hah, kendi yaptığından dolayı ağlayacak kadar çocuk. Şaka gibi. Neyse, gerekli bilgiyi size verdiğime göre ben gideyim.
minminji: Bir saniye. Bay Jeon, sonuçta Yoongi'ye ders verdiniz. Bunun ücretini vermeliyiz, sevmeyiz biz borçlu olmayı.
jeonggukjeon: Borcunuz yok, ödemeyi de unutun lütfen. Sadece iki gün ders verdim sonuçta.
minminji: Olsun, sonuçta ders verdiniz mi? Verdiniz. Konu bu kadar basit. Herkes hakkını alabilmeli değil mi? Rica ediyorum yarın bize gelin, kahve içelim ve ödemenizi yapayım.
