jeonggukjeon: Taehyung, Yoongi'nin arkadaşı olansın değil mi?
kimtaehyung: Soru sormuştum oysa. Ama evet, oyum.
jeonggukjeon: Benim nasıl olduğum önemli değil. Rica ediyorum bana Yoongi'nin nasıl olduğunu söyle.
kimtaehyung: Bay Jeon, ben de tam olarak bu yüzden mesaj attım. Bu arada haberi olmasın Yoongi'nin bizim konuştuğumuzdan.
jeonggukjeon: Tamam olmaz dert etme. Ama rica ediyorum artık Yoongi hakkında bana bilgi ver.
kimtaehyung: Bay Jeon, onun fiziksel acıları canını yakmıyor. Olayı anlatmamanız, ona inanmamanız onu üzdü. Çünkü bakın, sizin öyle davranmanız onu mahvetti. Diğer insanlar ona direkt ya ön yargı ile yaklaşıyordu ya da ben, Namjoon ve Jimin gibi onu seviyorlardı tanımadan bile. Ama siz onu sevdiniz, değer verdiniz ardından dedikleriniz... Tanrım, onları bana deseydiniz koymazdı ama ona demeniz sizi öldürme isteğimi arttırıyor. Neyse, kısacası durum bu. Umarım anlamışsınızdır.
jeonggukjeon: Ben sana haksızsın demiyorum zaten Taehyung, sen haklısın. Ama ne bileyim, of... Kafam çok karışık tamam mı, ona değer veriyorum gerçekten. Küçük bir çocuk o daha, bedeni on sekiz yaşında olsa bile. Onu koruyup kollamak istiyorum, onun hassas halleri beni de hassaslaştırıyor. Abilik iç güdüsü olsa gerek, ona karşı ciddi bir sorumluluk hissediyorum. Hele ki bazı şeyleri öğrendikten sonra daha çok hissediyorum bunu.
kimtaehyung: Bay Jeon kusura bakmayın ama bir şey sormak istiyorum. Yoongi ile tanışalı daha anca bir ay oldu. Ne ara ona bu kadar değer verdiniz?
jeonggukjeon: Sen demedin mi daha demin, onu tanımadan bile seviyorlardı direkt olarak bizim gibi diye? Onun benimle konuşması bile çok nazikti, ben hayatımda ilk defa böyle birisiyle karşılaşmıştım ve bu doğal olarak ben de bir sempati uyandırdı. Bir de haberin var mı bilmiyorum, ilk karşı karşıya gelişimiz de gelmememden korkmuştu ve bana sarılmıştı. Yani bundan korktuğunu hiç söylememişti ama ben öyle hissetmiştim. Sonra bundan utandı. Minji'nin benimle flört ettiğini anlamıştım ama sırf o üzülmesin diye çaktırmamıştım bile. Bunun için bile benden özür dilemişti, düşünebiliyor musun? İşte, o an anladım savunmasız birisi olduğunu. Yalnız olduğunu anladığım an ise, çizimlerini gördüğüm andı. Her ne kadar yanında olsanız da, o çocuğun yalnız olduğunu anlamıştım çünkü her insanın içinde bir nokta vardır, orayı kimseye anlatamaz. Anlatsa da anlaşılmaz zaten. Yoongi'nin de mantığı buydu. Velhasıl kelam, durum bundan ibaret. Ama benimle öyle konuştuktan sonra, oynuyor sanmıştım. Çünkü daha tam net tanımıyordum, onun hakkında yanıldığımı sanmıştım. Bunu Minji'nin yapabileceğini düşünmemiştim bile.
kimtaehyung: Voah, Bay Jeon. Bir destan kadar uzun bir mesaj yazmışsınız, ne diyebilirim ki? Bunları bana değil de, Yoongi'ye söylemeye ne dersiniz?
jeonggukjeon: Onun aklını da karıştırmak istemiyorum, çünkü şu an çok hassas zaten. Ona biraz zaman tanımak istiyorum, aynı zaman da kendime de. Çünkü Yoongi düzgün zamanlardan geçmiyor, ama en kısa zamanda onunla konuşacağım zaten bunu. Uzadıkça tadı kaçar.
kimtaehyung: Sanırım ikinci defa size hak vereceğim. Yoongi fiziksel olarak iyi, ama sizinle olanlar yüzünden üzgün. Minji ile öpüşmeniz de sıkıntı oldu tabii, bana bu konuda dediği tam olarak şuydu; "Hyung, bunu biliyordum zaten. Olacaklardı ama Minji kötü birisi, Jeongguk hyungu hak etmiyor ki." Size küs olmasına rağmen, hala daha sizi düşünüyor. Ve size ne kadar Bay Jeon diye hitap etse de, aslında hyung diyor. Baksanıza, aslında o sizi affetmiş. Bence sadece çabalamanızı görmek istiyor, herkes kırıldığı kişinin çabalamasını ister. Ama bu benim düşüncem. Size akıl vermek gibi olmasın da hani.
jeonggukjeon: Haklı, ben de olsam beklerdim. Sağ ol Taehyung, bu arada bana hyung diyebilirsiniz hepiniz. Ayrıca Minji ile olan bir şey yok Taehyung, bunu sana söylediğim gibi ona da söyleyeceğim. Benim zaten bir sevgilim var.
kimtaehyung: Pekala hyung. O zaman ben Yoongi'nin yanına dönüyorum? İyi geceler sana.
jeonggukjeon: Size de iyi geceler.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
