Emir anne ile babasının evinden çıkmış kendi evine doğru ilerliyordu, kulaklığını takmış ve sevdiği şarkıları dinlemeye başlamıştı.
Ailesi ile biraz vakit geçirmişti ve daha sonra kendi evine gitmek istemişti. Ailesi ile anlaşan bir çocuktu ama gene de ayrı eve çıkmak istemiş, ailesi de kabul etmişti.
Dikkatini dinlediği müziğe vermişti, tam bu sırada görmeyi beklemediği birşey gördü. Bir kaç serseri, birini sıkıştırmışlardı. Kim olduğunu görmüyordu ama zor durumda olduğu kesindi. Serseri tipli insanlar sıkıştırdıkları kişiye küfür etmeye ve vurmaya başladılar.
Emir kendini daha fazla tutamadı. Biliyordu genelde bu tipler para için herşeyi yapıyorlardı. Şuan da o kişiye bu yüzden bunu yapıyorlardır diye düşünüyordu. Bunun alçakça ve iğrenç birşey olduğunun da farkındaydı.
O kişiye yardım etmek istedi, zaten hemen sinirlenen bir insandı ve şuan da o serserilerin yaptıklarını görünce daha da hızlı sinirlenmeye başladı.
Kişiye defalarca tekme atıyorlardı, Emir daha fazla duramayıp, direk serserilerin üzerine daldı. Kaç kişi oldukları önemli değildi, dövemediği insanların sinirini de çıkarıyordu. Kas yapmış ve aynı zamanda zaten de güçlü bir insandı, işin içine sinir de girince yenilmez birşey oluyordu.
Serseriler onunla baş edemeyeceklerini anlayınca hemen uzaklaştılar, onlarında artistliği buraya kadarmış. Emir az önce serseriler tarafından dövülen kişinin yanına doğru ilerlemeye başladı.
Sırtını duvara yaslanmış ve dizlerinide önüne çekmişti. Kafasını da dizlerinin üzerine koymuştu. Hiçbir şey ile ilgilenmiyordu.
"Hey!"
Kafasını kaldırdığında, Emir gördüğü surat ile şok olmuş gibiydi. Hatta aklına en son gelecek kişiydi.
"Eymen?"
"Emir."
Eymen yorgun bir şekilde bakıyordu, yaşadığı onca şeyi artık kaldıramıyordu. Birde bunlar olunca gözlerinin dolmasına engel olamıyordu. Ona sığınır gibi baktı Eymen Emir'e.
"E-emir, E-emir."
Devamını getiremedi çünkü göz yaşları buna müsaade etmedi. Hıçkırarak ağlamaya başladı, Emir hiç beklemiyordu.
Eymen'i görmeyi beklemiyordu ve onun yanında ağlamasını hiç beklemiyordu. Emir ağlayan insan pek görmemişti, kimse onun yanında ağlamazdı. Onunla dertleşmezlerdi çünkü.
Bir an ne yapacağını bilmiyordu, bir insan nasıl teselli edilirdi ki? Şuan ne yapması gerekiyordu?
"Hey, sakin ol lütfen. Seni evine götürmemi ister misin?"
Emir en iyi şeyin bu olduğunu düşündüğü için söylemişti ama hiçbir şeyden haberi yoktu.
Eymen'in ağlaması daha da çoğaldı, o kadar çok dolmuştu ki herşeyi anlatmak açmak istiyordu. Bu kişi aşık olduğu kişi dahi olsa herşeyi anlatmak istedi.
"B-benim evim falan y-yok artık."
Emir şaşkın şaşkın bakıyordu, dövmek istediği çocuk bu hallerde olacağını hiç düşünmezdi.
"Nasıl yani?"
"Kovdular beni evden, neden biliyor musun? Erkeklerden hoşlanıyorum diye.
Eymen Emir'e sarılmak ondan destek almak istiyordu. Sarılmak için harekette bulunduysa sonradan vazgeçti.
"Gidecek bir yerin yok mu?"
"Y-yok, bunları kimseye söyleme tamam mı? Zaten yeterince benimle dalga geçiyorlar. Lütfen..."
"Hadi kalk ayağa. Merak etme söylemem kimseye."
"Neden ayağa kalkayım ki, ben burda ölmek istiyorum."
"Saçma sapan konuşma. Kalk hadi! Sinirlendirme istersen beni."
Eymen birşey demeden ayağa kalktı. Göz yaşlarını silmeye çalıştı. Onun yanında yeterince kendini ezik göstermişti zaten.
"Neyse teşekkür ederim, sen gidebilirsin ben başımın çaresine bakarım."
Dedikten sonra yürümeye yeltendiğinde, acı ile inledi.
Emir neden böyle birşey yapıyordu bilmiyor ama hemen Eymen'in kolunu omzuna koydu.
"Yürü!"
Eymen yavaş yavaş adımlarla yürüyordu, yürümekte zorlanmasının sebebi aldığı darbeler değildi, uzaktan olarak aşık olduğu gencin ona bu kadar yakın olmasıydı.
Onu hiç bu kadar yakınlıktan görememişti. Ve şuan ona istediği gibi bakabiliyordu.
"O bakışlarını suratım dan çek yoksa bütün kemiklerini kırarım!"
Eymen hemen bakışlarını aşağı indirdi.
"Nereye götürüyorsun beni?"
"Evime"
Eymen yutkundu, onun evine mi gidecekti yani. Onun evine, o aşık olduğu adamın evine. Eymen'in kalbi o kadar hızlı atıyordu ki ona yakın duran bir insan rahatlıkla fark edebilirdi.
"Kalp krizi falan geçirmiyorsun değil mi?"
"Y-yoo"
Biraz daha yürüdüklerinde Emir'in evine varmışlardı. Eymen hala rüya görüyor gibi hissediyordu. Ona dokunmak ile onun için rüya gibiydi. Emir evinin kapısını anahtar ile açıp içeri girdi, Eymen de etrafa bakar bir şekilde içeri girdi.
Ayakkabılarını çıkardılar ve oturma odasına doğru ilerlediler. Eymen bu kadar derli toplu bir ev beklemiyordu. Tam tersi evin heryeri yıkık olur diye düşünüyordu.
Eymen bir eve bir Emir'e bakışlar atıyordu.
"Kes şunu!"
Her ne kadar ona yardım etmiş olsa da, ona karşı hala sinirliydi. Ona başta dövmemişti evet ama dövmek istemiyor anlamına gelmiyordu. Hala bir erkeğin ona aşık olabilmesine alışmış değildi.
Emir kendi odasına gidip birkaç kıyafet ve pansuman yapmak için eşyalar aldı. Geri Eymen'in yanına geldi.
"Al!"
"Sağol."
"Üzerini falan değiştir sonra herşeyi anlatacaksın!"
Eymen tamam anlamında kafasını salladıktan sonra giyinmek için banyoya geçti. Emir'in kıyafetlerine giyeceğine hala inanamıyordu.
Kısa bir süre sonra artık daha iyi bir durumda Eymen geldi Emir'in yanına. Tebessüm etmeye çalışsa da, başaramadı. Gülümsemeye dair birşey yapması bile yoktu. Eymen Emir'in karşına oturdu.
"Kaç gündür sokaklardasın?"
Yazar,
Beğeniyor musunuz acaba? Konular çok hızlı mı gelişti bilmiyorum ama ben bu hikayeyi çok uzun tutmak istemiyorum zaten.
Bölüm nasıldı?
Hikâye nasıl ve sizce nasıl gidiyor?
Eymen ile Emir'i beğendiniz mi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sinirli Yarim •bxb•
Teen Fiction"Hemen sinirlenip insanlara saldırmaya başlayan ben, ona vuramıyordum."