Eymen'i uyandıran şey yüzüne vuran güneş ışığı oldu, gözlerini zar zor açtıktan sonra nerede olduğunu sorgulamaya başladı. Başının ağrıdığını hissediyordu, zorlansa da ayağa kalkıp kendine gelmeye çalıştı. Nasıl burada olabilirdi, kim onu buraya getirmişti.
Eliyle kafasını tutarak yürümeye başladı, oturma odasına doğru geldiğinde kendisine değişik bir ifade ile bakan Emir'i gördü. Daha çok canavar görmüş gibi bakıyordu. Neden böyle bir ifade ile baktığını anlamıyordu.
"Ne oluyor hayalet falan mı gördün?"
"Yooo bir şey olmadı neden olsun?"
"Buraya beni sen mi getirdin? Bir dakika beni nasıl buldun?"
"Hatırlamıyor musun?"
"Dün en son yürüdüğümüz hatırlıyorum."
"Siktir ya!"
"Ne oldu?"
"Hiçbir şey mi hatırlamıyorsun?"
"Evet ne oldu ki?"
"O zaman sana o kızın beni öptüğünü ve daha sonra onu kovduğumu söylediğimi de hatırlamıyorsundur."
"Açıklama yapmak zorunda değilsin. Dün çok saçmaladım mı? Ne dedim?"
"Saçma şeyler değildi. Sadece...
Eymen ne diyeceğini merakla bekliyordu. Emir kafasını aşağı eğerek konuştu. Şu an ondan aşırı derece de utanıyordu.
bana olan aşkından falan bahsettin."
Eymen neler demiş olabileceğini düşünüyordu. Aşkı hakkında ne söylemiş olabilirdi?
"Başka bir şey konuştuk mu?"
"Hayır."
"Başka hiçbir şey olmadı değil mi?"
Saçma bir şey yapmış olabilirim diye düşünerek sürekli soruyordu.
"H-hayır niye bir şey olsun?"
"Hayır sadece saçmalamış olmaktan korkuyorum. O kızla arada bir şey olmadı yani öyle mi?"
"Hayır olmadı."
"İyimiş."
Zar zor yürüyerek bir yere oturdu. Gözlerini kapatıp kendine gelmeye çalıştı. Başı ağrıyordu ve bu baya kötü bir ağrıydı. Kendi kendine masaj yapmaya çalışıyordu.
"Benim yapmamı ister misin?"
"Gerek yok teşekkür ederim."
"Yok yapayım dur."
Emir çok değişiyordu. Az önce birine masaj yapmak ayağa kalkmış ve yanına mı gitmişti. Eymen'nin oturduğu koltuğa oda oturdu. Ve Eymen'nin kafasını kucağına yatırdı. Eymen kalbinin hızlandığını hissediyordu. Şu an pekte baş ağrısını umursamıyordu.
Genç çocuk parçalarını ile Eymen'e masaj yapmaya başladı. Eymen gözlerini kapatmıştı. Emir ise masaj yapıyordu ama dikkati başka yerdeydi. Sadece Eymen'nin suratına odaklanmıştı. Kirpiklerine, dudaklarına ve herşeyine bakıyordu. Bu karnının kasılmasına ve kalbine bir sıcaklık gitmesine sebep olmuştu.
Dün neden karşılık verdiğini bilmeden öptüğü dudakları gene öpmek istiyordu. Bir an yutkundu ve kucağından onu kafasını kaldıktan sonra hızla ayağa kalktı. Daha sonra yerde duran çantasını aldı. Dışarı çıkmadan seslendi.
"Sana sandviç yaptım yersin. Okula geç kalma."
Dedikten sonra kaçarcasına evden çıktı. Eymen arkasından anlamsız bir şekilde bakmaya başladı.
•• •• •• •• ••
Emir açlığını gidermek amacıyla aşağıya indi, daha sonra kendine yiyecek bir şeyler aldıktan sonra masaya oturdu. Tam yemeğinden bir lokma alacaktı ki karşısındaki kişilerin gülüşü dikkatini çekti. Bakışlarını kaldırıp onlara baktığında, geçen Eymen'e destek olan genç ve bir kaç kişi daha vardı.
O gencin amacı sadece yardımcı olmaktı, zaten kızlardan hoşlanıyordu ama homofobik bir insan değildi. Bu yüzden onu korumuştu ve şu an da onu arkadaşlarının arasına almıştı. Eymen'in böylece ona destek olan arkadaşları olmaya başlıyordu. O gülen kişilerin içinde Eymen vardı ve gülüyordu.
Gülüyordu, cidden gülüyordu. Işık saçar gibi gülüyordu. Emir kalbinde hissettiği şeye anlam veremedi. Onun başka insanlara gülmesi biraz sinirini bozmuştu. Dün gece resmen onunla öpülmüştü ve neredeyse daha ileri bile gidebilirdi.
Şu an sinirliydi, çünkü Eymen'nin başka insanlar ile gülmesi onu sinirlendiriyordu. Ama sinirin yanında başka bir şey daha vardı. Kalbinde hissettiği bir şey vardı. Düşündüğü şey sadece beni sevmeyi bırakır mı?
Onu sevmesini bırakmasını istemiyordu. Neden bilmiyor ama istemiyordu. Ama bu gidişle bırakacaktı.
Şu an sinirliydi ve kimsenin Eymen ile samimi olmasını istemiyordu. Sertçe masasından kalktı. Yüzünde donuk bir ifade vardı. Sertçe o gencin üzerine gelmeye başladı. Ona yaklaştığında üzerindeki okul formasının yakasının arkasından tuttu ve yere attı.
Eymen ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Daha yeni yeni arkadaş edinmeye başlıyordu ama Emir her şeyin içine sıçıyordu.
"Ne oluyor?"
Emir yerdeki çocuğa bakmaya başladı. Onu dövmek için hiç bir sebebi yoktu. Sadece onu dövmek istiyordu. Eymen korkusuz bir şekilde bakışlarını Emir'e dikti. Bütün herkes onlara bakıyordu.
"Sen neden benim hayatıma bu kadar karışıyorsun ki?!"
Emir bir şey demedi. Eymen onu tanımıyormuş gibi konuşmaya devam etti.
"Homofobik misin her ne boksan benim etrafımdaki insanlara karışmayı bırak! Bu insanlar sadece bana destek olmak istiyorlar.
Sesi birden yükseldi.
Bundan sanane!"
Emir'e yaklaştı ve sessizce konuştu.
"Birbirimizi tanımıyoruz unuttun mu? Okuldayken benim arkadaş olmaya çalıştıklarıma karışma. Bunu sen istedin ve şu çatı altında hiçiz."
Emir, Eymen'in gözlerine öyle bakıyordu ki. Her zamankinden farklı. Sanki kırılmış gibi. Sanki incinmiş gibi. Sanki ağlamak ister gibi. Bakışlarını yere indirdi. Bulunduğu yeri bir anda terk etmek için yürümeye başladı. Arkasındaki insanlara, hala arkası dönük bir şekilde bağırdı.
"Sizden nefret ediyorum!"
Dedikten sonra daha sakin bir yere geçti ve daha sonra temizlik eşyalarının bulduğu odaya geldi. Burada kimse yoktu. Etraftaki şeylere tekme atmaya başladı. Kendi kendine sinirli bir şekilde mırıldandı.
"Seni gerizekalı ne yapıyorsun bana? Kalbime ne yaptın böyle? Neden bu kadar acıtıyor?"
Yere çöktü ve bacaklarını kendine çekti.
"Bunlar neden bu kadar kalbimi acıtıyor? Neden sıçtığımın bu şeylerini neden bu kadar kafaya takıyorum."
Bir süre boyunca orada durdu ve sadece söylendi.
Yazar.
Kısa olduğunu biliyorum ama merak etmeyin diğer bölüm uzun olacak.
Sizi seviyorum. Oy verirsiniz beni çok mutlu edersiniz. 💕
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sinirli Yarim •bxb•
Teen Fiction"Hemen sinirlenip insanlara saldırmaya başlayan ben, ona vuramıyordum."