~İnanıyor musun?~

16.2K 1.1K 858
                                    

Genç çocuk irkilerek uyandı, hemen telefonunu eline alıp saate baktı. Saat on olmuştu okul vakti çoktan geçmişti ama umrunda değildi. Geç saatlere kadar uyumamış ve sadece Eymen'nin gelmesini beklemişti.

En sonda farkında olmadan uyuya kalmıştı, telaşla uyumuş olduğu koltuğun üzerinden kalktı. Gece boyunca neredeydi hiçbir haberi yoktu. Gidecek hiçbir yerinin olmadığını da biliyordu. Belki de hiç konuşmamalıydı, en azından evden gitmiş olmazdı diye düşünüyordu.

Her zaman böyle yapıyordu, hemen evden çıkıyor ve kendini aratıyordu. Ve kimse de nerede olduğunu bilemiyordu. Gene onu aramalı mıydı? Gidebilecek yerlere bakmalı mıydı? Bir anda içini korku ve endişe sardı, gene kendine zarar verebilir mi diye düşünmeye başladı. Kalbinin korkudan hızlandığını hissetmeye başlıyordu. Korku bütün bedenini sarmıştı sanki, kasılmış gibiydi. Telefonunu cebine attığı gibi dışarı çıktı.

Nereye bakmalıydı hiçbir fikri yoktu, sadece korkuyordu. Onu hemen bulmak istiyordu. Gene kendine zarar vermesinden aşırı derecede korkuyordu. Etrafta nereye gideceğini bilmeden yürümeye başladı. Acaba bu sefer abisi ona bir şey yapmış olabilir miydi?

Düşünüyor ve onu bulmak umuduyla etrafa bakınıyordu. Bir şey bilmediğini biliyordu ama gene de abisinin yanına gitmeye başladı. Hızlı hızlı yürümeye başladı. Düşünceler beynini istila ediyordu sanki. Yürümeye devam ediyor ve sadece hemen varmak istiyordu.

~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•

Eymen neden buraya geldiği hakkında hiçbir fikri yoktu. Annesinin yanına gitmek onu görmek istiyordu ama eve çok yaklaşamamış ve uzaktan sadece bakıyordu. İçeri girmeyi her ne kadar istese de bunu yapamazdı. Gerçi neden buradaydı ki, neden buraya gelmişti. Neden böyle bir salaklık yapmıştı.

Artık Emir'in yanında kalamam diye düşünüyordu. Düşünceler içinde yürürken kendini burada bulmuştu. Sadece evine uzaktan bakabilecek bir konuma gelmişti. Bir süre sonra gördüğü şey ile yüzü asıldı. Abisini evden çıkarken görüyordu, kendisini fark etmesi de uzun sürmemişti. O iğrenç bakışı suratına yerleştirdikten sonra kardeşine yaklaştı.

Ne annesini görebiliyordu, ne de babasını. Abisi o bakışı ile yanına geldi.

"Hangi yüzle buraya geldin?"

"Bundan sanane."

"Burası benim evimin yakınları yalnız. Neden buradasın?"

Eymen bir şey söylemedi, sadece ona tiksinti ile bakmaya başladı. Aslında abisi ile arası hiçbir zaman mükemmel olmamıştı. Abisi sürekli onu kıskanıyordu, bir şeyi başarsa bile onu küçümsüyordu. Abisine bir süre daha öyle bakmaya devam etti. Daha sonra kapıdan babasının çıkması ile bakışlarını ona çevirdi. Babası elindeki şeye bakıyordu.

"Gökhan bunu unutmu—"

Cümlesinin bitmesine izin vermeyen şey, Eymen ile göz göze gelmeleri oldu. Gökhan bir an telaşla babasına bakmaya başladı. Onlar birbirlerini görmemeliydi. Tek düşündüğü buydu.

"Eymen?"

Yaşlı adam utangaç bir tavırla söylemişti bunu. Gözlerindeki özlem okunuyordu. Çocuğunu görmemesinin özlemiydi bu.

"Baba?"

Eymen yutkundu, babasını gördüğü dakikada gözlerinin dolmasına engel olamamıştı. Ondan nefret edemiyordu. Abisine karşı nefret beslemesine rağmen babasına karşı bunu yapamıyordu.

Gökhan babasının elindeki şeyi sertçe aldıktan sonra kardeşine sinirli bir şekilde bakmaya başladı.

"Tamam hadi git buradan!"

Sinirli Yarim •bxb•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin