Donghyuck bu bölümde de ağlıyor ve acı çekiyor... Ben de çok memnun değilim ama bu kitabın derbederi de Donghyuck yani...
Ve bu bölümde kitabın adı geçiyor bulana süpriz YOK ne yapabilirim ki?
Donghyuck, yatak başlığına kelepçelenmiş ellerini çekiştiriyor çığlıklar atıyordu. "Bunu başaramayacağım !" Karnına giren şiddetli sancı ile ellerini bir kere daha kendine çekti. "Bunu yapamayacağım!!"Donghyuck bebeğini dünyaya getirmeye çalışıyordu. Ellerini çekiştiridi ve belini kaldırıp Johnny'e, yüce'sine bağırdı. "Sen! Siktir gitsene!!" Zordu, çektiği acı zordu. Katlanılmazdı özelikle hiç hayatında böyle bir acı çekmemiş biri için. Ama bu acı çektiği şiddetli karın ağrılarına çok çok yakındı,belki sadece 0,6 acı farkı vardı.
Çıplak bacağında ona destek vermek istercesine duran Jeno'nun eli titriyordu. Jeno...
O'nun da Donghyuck'la aynı acıyı paylaştığını söyleyebiliriz. Kendi isteği ile değil, içinde ki kurdun sahipleniciliği yüzünden şu an Donghyuck'un yanındaydı zaten. Eşini yalnız bırakmak istemiyordu. Johnny elini saçlarından geçirdi ve ayağa kalkıp Jeno'nun omuzlu pat patladı ve odadan çıktı.
Donghyuck, Johnny ondan uzaklaşırken nefes alabildiğini hisseti. Derin bir nefes aldı ve yüksek sesle ıkındı. Jeno, Donghyuck'un göz yaşlarını sildi ve alnını öptü. "Sakin ol... Sakin ol küçüğüm...."
Donghyuck ellerini, acıdan aldığı güçle bu kez çok daha sert bir şekilde çekti kırılan kelpçe sesi ve minik bebeğinin sesi aynı anda duyuldu.
.
•
•
.•°*☆.•°*☆
☆*°•.☆*°•.
•
•
.Donghyuck, minik oğlan bebeğinin yanağını okşadı. Ağlarken etrafa saldığı Alfa feromonları Donghyuck'u gülümsetiyordu. Bir oğlu olmuştu üstüne ise o 3'lü pramidin en güçlüklerinden di bunu hissediyordu.
Donghyuck, uzandığı yatağın boş tarafına yavaşça bebeğini bıraktı ve elini sargılı omzuna götürdü. Çok az ağrı ve sızlama yapıyordu ama onlar o kadar da mühim hissettirmiyordu ona. Mührü kazınmıştı... "Senin adın ne olsun bebeğim?"
Bebek her bebeğin çıkardığı o sesleri çıkardı. "Yongbok?" Çıkan keyifli sesle Donghyuck gülümsedi. "Nasıl beğendin mi?" Parmağı ile bebeğin karnını okşadı ve yanağına minik bir öpücük kondurdurdu. Bebeğinin çillerini öptü ve gülümsedi. "Adını beğendin mi? Yongbok olsun mu adın?"
Evin kapısı açıldı ve Johnny'i gördüğünde gözlerini yumdu, derin nefesler aldı ve kendini gelecek olan acıya ve ağrılara hazırladı ama hiç bir şey olmadı. Gözlerini yavaşça açtı ve yatağın diğer tarafında işaret parmağını bebeğin yanağına sürterek oğluna bakan Johnny'i gördü.
"Bir oğlan ha?" Donghyuck kafasını eğdi... Konuşmak istemiyordu, kasıkları ne kadar ağrısada umursamadı ve bacaklarını kendine çekip topladı. Çenesini dizlerine yerleştip kollarını bacaklarına sardı. "Bir Alfa mı?" Sakince kafa salladı ve çenesini tekrar dizlerine yaslayıp düm düz karşıya baktı. "Onu şimdi mi alacaksın?"
Johnny kafasını kaldırdı, gözleri ve teni parlayan Donghyuck'a baktı. Aslında Omega oldukça güzeldi, çok güzeldi sürüde hiç kimsede olmayan bir ten rengine sahipti. Bu onu erotik ve egzotik gösteriyordu. "Hayır onunla vakit geçirebilirsin-"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
╰🍂▸ ❝If I Killed Someone For You❞ ♰ Markhyuck
Fanfiction*TAMAMLANDI* ❝Basit hatalar, yalanlar ve günahsızlar.❞ 05.11.19/12.33 ××××××××××××× * Nct, Omegaverse au!! * lee donghyuck×mark lee *story, text, °°°°°°°°°°°°°°°°°°° !not! Kitap; mepreg içeriklidir. Rahatsız olacaklar okumasın! mikaaveraa| Nct