🌕 16|E n d i ş e🍷

872 81 48
                                    


🍒🍒🍒🍒🍒🍒🍒🍒🍒🍒🍒🍒🍒🍒BEBEĞE NE İSİM VEREYİM. İDOL 🍒🍒🍒ÖNERİN GENÇLER🍒🍒🍒
🍒🍒🍒🍒🍒🍒🍒🍒🍒🍒🍒🍒🍒🍒


Jeno o gün, hızla Donghyuck'u Şifacı konağına yetiştirmişti. Üç dört beta sürüsü ormana gönderilmiş Mark'ı bulmaları istenmişti. Mark geldiğinde ise oğlu çoktan doğmuştu bile.

Mark, Donghyuck'un yanından, minik bebeklerinin bakımında yardıma ihtiyacı olacağı gereği ile bir dakika bile ayrılmıyordu. Donghyuck'ta bebeğin başından ayrılmıyordu. Donghyuck'un bebeği bir an bile kucağından ayırmamasını artık garip karşılamaya başlamıştı. Donghyuck bebek odasında uyuyor,hatta ha çoğunlukla uyumuyordu bile.

Her bebeği ilk emekli Yücenin görmesi gerekirdi bu bir gelenekti. Ama Donghyuck Johnny'nin onu görmesini bırakın, bebek doğduğundan beri evin etrafına bile yaklaştırmıyordu. Donghyuck kimseyi bebeğe yaklaştırmıyordu. Mark bebek odasının kapısı tıklattı. "Hyuck?" Donghyuck gene aynıydı. Sallanan koltukta ve kucağına oğlu ile oturuyordu. "Evet Alfa'm?"

Mark gülümsedi ve Donghyuck'a yaklaşıp alnına dudaklarını bastırdı. "Donghyuck? Neden böyle yapıyorsun güzelim?" Uyuyan bebeği yavaşça Donghyuck'un kucağından alıp beşiğine yatırdı. "Ama-MARK!"

Mark eğilip Donghyuck'a sarıldı. "Neyden korkuyorsun? O burada güvende. Ben buradayım. Sen buradasın. Kapıda senin seçip güvendiğin betalar duruyorken hemde. "

Donghyuck sustu bir süre. "Kuruntu yapıyorum değil mi? Kimse ona zarar veremez" Mark, Donghyuck'un elini tuttu. "Kimse ona zarar veremez..." Donghyuck, minik karnı ortaya çıkmış arkadaşı odadan içeri girdiğinde ayağa kalktı. "Junnie~ gel ve otur. Yoruldun değil mi? Üzgünüm keşke seni seçmeseydim.."

Renjun gülümsedi. "Hayır, bu 2. ya ilkinden alışığım ben artık." Donghyuck arkadaşını otturdu. Mark Donghyuck'un yanağını öptü. "Ben işe gidiyorum tatlım." Donghyuck, Mark'ı kafasını ile onaylayınca Mark odadan çıkıp kapıyı kapattı.

"Bence bu sefer bir oğlun olacak." Renjun gülümsedi. "Bir oğlan ha? 2. Seviye bir omega için zor bir şey bu. Tabii sen 3. Seviye olduğun için 2. Oğlunu da kucağına aldın." Renjun sonra söylediği şeyi fark edince Donghyuck'a özür diler gibi baktı.

"Özür dilerim..." Donghyuck omuz silkti. "Önemli değil Junnie~ Sen bana Felix'ten neredeyse her gün haber getiriyorsun. Sana bunun için minnettarım~" Renjun elini karnının üstüne koydu. "Daha 20 yaşıma yeni bastım ve 2. Çocuğum. Hyuckie~ Bu daha 30'a kadar gidecek. Bu yıl daha 3. yılımız evleneli!" Donghyuck kıkırdadı. "Kim dedi sana git 17 yaşında evlen diye? Mızmızlanmayı bırak hadi."

Renjun bakışlarını bebek beşiğine çevirdi, Donghyuck'ta oraya baktı. "Hissediyorsun değil mi?" Donghyuck kafasını salladı. "2000 yıldır hiç bir sürü böylesine bir şey görmedi. Bunun artık eskide kaldığını artık o türün yok olduğunu biliyorsun. Bu imkansız." Renjun kafasını iki yana salladı. "Donghyuck ben kendi gözlerimle gördüm. Ben gördüm diyorum. Doğduğunda kucağıma aldığım an gördüm." Donghyuck yutkundu. "Bende gördüm, dün gece..."

"Ya Felix'te-"

"Felix bir Alfa olacak, Renjun. O bir Alfa olacak."

"Belli olmaz Donghyuck. Sen Felix'in hiç göz rengini gördün mü?"

"Görmedim."

"Tanıtılış Töreninde her şey belli olur Donghyuck. O zamana kadar bekle. "

.


.•°*☆.•°*☆
☆*°•.☆*°•.


.

"Bu eve girmeyeceksin Seo Johnny!"
Johnny, Donghyuck'un onu itlemesi ile bir kaç adım geriledi. "Çekil Şuradan Donghyuck içeri gireceğim! Ve bebeği göreceğim!"
Donghyuck, Johnny'i biraz daha güçlü itledi. Evin bahçesinde bekleyen Beta'lar ne olduğunu anlamaya çalışıyor gibiydi. Her an hararet etmeye hazır görünüyorlardı. Yukhei çoktan otarafa doğru yürüdü. " Onu da benden alamazsın anladın mı beni? Ona yaklaşamazsın! O benim oğlum!"

Johnny, Donghyuck korkusunu sesinden anlayabiliyordu. Yukhei Kucağında Felix'le oraya vardığında Johnny kısk bir sesle konuştu. "Onu senden almayacağım Donghyuck. O senin- bir dakika ne dedin sen?" Donghyuck gözlerini kocaman açtı. "O-oğlan?"

Johnny, şaşkınlıkla Donghyuck'u iteleyip içeriye girdi. Donghyuck kapının önünde Yukhei'nin kucağında ki Felix'e bakıyordu. Yukhei onu Donghyuck'un kucağına verdi. "Johnny Hyung bunu yapmamı istemişti." Donghyuck ağır ağır kafa salladı. "Donghyuck, bunu ne zaman Mark'a söyleyeceksin?" Donghyuck gözlerini kaçırdı. "Eğer Felix benimle kalacaksa bu gün anlatacağım!"

Yukhei, Renjun'in ona seslenmesi ile küçük bir baş selamı ile Renjun'in yanına gitmişti. Donghyuck ise içeriye girdi. Felix'i koltuğa bıraktı. "Sen burada bekle tamam mı küçüğüm?"  Felix kafa salladı. "Babam?" Donghyuck, Felix'in saçlarını karıştırırdı. "Bebek odasında, bende şimdi onun yanına gideceğim sonra babanla evine döneceksin?"

Felix kıkırdadı."Hayır, babamla buraya gelirken bana artık burada kalacağımı söyledi." 2 yaşında ki bir kurda göre düzgün konuşuyordu. Donghyuck daha fazla bir şey demeden Felix'i orada bıraktı ve Johnny'nin yanına gitti. Bebek odasına hızla daldı ve beşiğin başında dikilen Johnny'e yaklaştı. İçeriye girdiğinde Johnny fısıldadı. "Sen! 3 . seviye bir omega mısın?"

Donghyuck, Johnny'nin bunu bilmiyor ve fark etmemiş olmasına şaşırmıştı. Johnny'nin istemsiz yaydığı feromonlar Donghyuck'u geri adım atmaya zorlamıştı ama bebeğinin hâlâ mışıl mışıl uyuyor olması düşüncelerini biraz daha doğrulamıştı.

Johnny'i bebeğe bakmak için eğildi. Ama tam o sırada dışarıdan çok yüksek bir ses duyuldu. "JOHNNY! !!" Biraz sonra ses daha yakından gelmeye başladı. Donghyuck'un evi tam köyün girişinde ormanın ağzındaydı. "SEO JOHNNY!"
Johnny, Donghyuck'un omzuna çarpıp geçerken mırıldandı. "Jaehyun..."

🍒AY AY AY KİMLER GELDİ🍒
🍒
JOHNNY, JAEHYUN'U NEREDEN TANIYOR?
🍒
RENJUN, BEBEK KONUSUNDA NİYE BU KADAR ENDİŞELİ?
🍒
🍒🍒🍒🍒🍒🍒🍒🍒🍒🍒🍒🍒🍒🍒 DEVAMI REKLAMLARDAN SONRA🍒🍒🍒🍒🍒🍒🍒🍒🍒🍒🍒🍒🍒🍒

Yeni versiyon hakkında ne düşünüyorsunuz?

╰🍂▸ ❝If I Killed Someone For You❞ ♰ MarkhyuckHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin