Donghyuck, buraya geldiğinde günden güne hastalanmıştı. 2. Hafta ise çarşamba gününden-sabah uyandığı andan- beri oldukça hastaydı. Yatağından çıkamıyor, ateşten yanıyor ve konuşmak için gücü kendinde bulamıyordu bile. Her insanda ve hayvanda -onlar, insan ve hayvan özellikleri taşıyan canlılardı ve bu yüzden ortak özledikleri daha yoğun yaşıyorlardı.- olduğu gibi bir şey doğal ortamından uzaklaştığında bir alışma süreci yaşar. O sürede bir çok kez hasta da olur. Ve eğer sevmediyse ya da aşılamadıysa bir süre sonra ölür...
Donghyuck şu an bunu yaşıyordu. Yeni sürüsüne ve onların yaşadığı bu yere alışamamıştı. Bura da ona hiç bir şey yuvası gibi hissettiriyordu. Bu 1 ay da yuvasının değerini bir kez daha anlamıştı.
Donghyuck'un başında sürünün şifacısı duruyordu ona yardım etmeye çalışsada, Donghyuck ona pek yardımcı olmuyordu. Kurdu ondan daha hastaydı bu böyle iyileşmezdi. Kurt yavrusunu istiyordu, ona yakın olmak. Bunun için her şeyi ama her şeyi yapmaya hazır. Ama bunu bile söyleyemiyordu. Sadece gözlerini yumuyor hasta olduğu için inildeyip duruyordu.
Mark, sürülerine katılan yeni omega'yı birtek ilk gün görmüştü. Onu hiç ziyarete de gitmemişti. Mark sürünün tüm şifacılarının aynı anda Omega'nın evine koştuklarını görünce aralarından birini tutup durdurdu. "Ne oluyor?" Adam endişeli gözüküyordu. "Yücem çok özür dilerim ama şimdi gerçekten, acilen Omega'nın yanına gitmemiz gerekiyor. " Adam, kolunu çekip yoluna devam ettiğinde Mark'ta peşinden gitti.
Ateşten, esmer teni kızarmış, dudakları çatlamış ve gözlerini bile zor açan omega'yı gördüğünde içini bir endişe kapladı. Ya ölürse? " Nesi var? " İşi biten şifacılardan biri yanına geldi.
"Omega buraya geldiği 2. Haftadan beri çok hasta. Ne yapsak bir etkisi olmadı. Omega'nın üstünde Çam lanetli var."
"Ama bunun için oldukça yaşı küçük?"
"Onu bilemem Yücem, buna layık görülecek bir şey yaptığını var sayıyoruz."
"Ama bu lanet yasaklandı?"
"Evet, evet biliyorum Yücem. "
Mark, şifacıyı kafası ile onaylanmıştı. Sonra ise hızla küçük evden çıktı ve kendi evine doğru yürüdü. Evinden içeri girince, köşede duran kağıtlardan ve kalemlerden bir tane alıp salonun küçük masanın önüne çöktü.
"NCT'U sürüsü Yücesi; Johnny'e,
Benimle gönderdiğiniz Omega çok hasta. Olabildiğince çabuk Buraya intikal etmenizi rica ediyorum.
- Saygılarımla Mark Lee ".
•
•
.•°*☆.•°*☆
☆*°•.☆*°•.
•
•
.Mark, notu ileteli 1 hafta olmuştu. Ama hâlâ bir geri dönüş alamamıştı. Şifacı, Donghyuck'un alnında ki ıslak bezi değiştirdi. Mark bu 3 günde omega hakkında çok şey öğrenmişti, çünkü oldukça sık sayıklıyordu. "Yüce?" "Hayır, lütfen" "Gidin" "Yaklaşma" "Yongbok!" "Özür dilerim." "Ben masumum!" "Affet beni." "Gönderme." "Abi!" Tekrar sayıklaması ile Mark kalkıp küçük omega'nın yanına gitti.
Kapı aniden alacaklı gibi çalmaya başladığında Mark ondan uzaklaşıp kapıyı açtı. Omzuna hızla çarparak geçen Nct'U Yüce'si Johnny'e görünce şaşırdı. Donghyuck o sırada yine sayıklıyordu. "Be...be...ğim" "Jaemin" "Küstah" "A-affetmeyeceğim" Johnny, Donghyuck'un elini daha sıkı tuttu ve öptü. "Hyuck?"
Donghyuck oldukça zor gözlerini açtı ve mırıltıdan da kısık-dudaklarını açmadığı için boğuk-çıkan sesi ile konuştu. "John, felix?" Johnny, Donghyuck'un elini bıraktı. Ve kapıda kucağına felix'le bekleyen Taeil'e git işareti yaptı. Donghyuck oraya döndüğünde kapıdan çıkmış olan sadece sırtı gözüken abisini gördü.
"Abim?"
"Evet o."
"Niye yanıma gelmiyor?"
"Senden her zaman nefret etti bunu biliyorsun Donghyuck. Bu yüzden gelmiyor."
Donghyuck tekrar gözlerini yumdu. "Bundan nefret ediyorum! Senden nefret ediyorum!" Johnny bunun nedenini biliyordu. "Abim... Seninle evlendiğinden beri benden nefret ediyor! Onu sen doldurdun!!"
Mark, gerçekten bu küçük omega'nın yücesine karşı ne kadar küstah olduğunu fark etti. "Lee Donghyuck! Dediğim şeyi hatırlıyor musun? Hani o gün? Yaparım!" Donghyuck aniden suspus kesilmiş Johnny'nin saldığı Alfa feromonları yüzünden küçüldükçe küçülmüştü. "Evet, Yüce alfa."
Johnny'nin yaydığı feromonlar Mark'ı bile rahatsız etmişti. "Yeterince korktu! Kes şunu!" Johnny, Mark'a döndü. "O benim omegam ?"
"Hayır, unuttuysanız hatırlatayım. Onu bana verdiniz hediye(!) olarak? " Johnny suratını buruşturdu. "Bu gün ayın kaçı?" Mark kaşlarını çatmıştı. "ilk dördün?"
"Hilale üç-dört gün kalmış."
"Yani?"
"Omega'nın, yani Donghyuck'un kızşma zamanı."
"Eee,yani?"
"Hiç mi omega tanımadın sen?"
"Evet, sadece 1-2 tane?"
Johnny derin bir nefes aldı. Bunu söylemek onun için zordu. Önce o görmüştü. Sonra erkek kardeşi ile evlenendirmişti. Ve aniden hayatının içine sıçmış, altüst etmiş şimdi de başkası ile evlenmesi gerektiğini söyleyecekti. Elini saçlarına attı ve göz ucuyla, en sevdiği omega ya baktı. "Bu Omega'nın bir eşe ihtiyacı var."
🍒Bölüm kısa oldu çünkü John girince tıkandım.
🍒Johnny hakkında bazı şeyler var belki anlayan çıkar.
🍒 Johnny bu kitapta aslında en saf olan kişi şimdiden uyarımı yapayım.
🍒 Asıl kötü karakter taş altında saklanıyor...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
╰🍂▸ ❝If I Killed Someone For You❞ ♰ Markhyuck
Fanfiction*TAMAMLANDI* ❝Basit hatalar, yalanlar ve günahsızlar.❞ 05.11.19/12.33 ××××××××××××× * Nct, Omegaverse au!! * lee donghyuck×mark lee *story, text, °°°°°°°°°°°°°°°°°°° !not! Kitap; mepreg içeriklidir. Rahatsız olacaklar okumasın! mikaaveraa| Nct