127 geliyormuş duydunuz mu?
WayV değil miydi gelen?
Hayır 127 gelecek
Dream de gelecekmiş
Hayır onlar geçen birleşti ya?
Evet bunun çok büyük bir an olduğunu söylediler sürüler birleşiyormuş
Hayır birleşmiyecekler. Birleşiyorlar tamam ama karma olacakmışız.
Donghyuck 127 ile gidecekmiş Yüce ve Efendi konuşurken duydum
Donghyuck, uyumak için yattığı cam kenarında ki yatağındayken duydukları ile dikeldi. Ama geri yatmak zorunda kaldı. Aniden giren karın ağrısı çok şiddetliydi. "Jeno!" acıyla inildiyor içindeki kurdun kendi vücudunu parçalamaması için talimatlar gönderiyordu.
Vücudunun bunu bilerek yapmadığını biliyordu bu sağlıkla alakalı bir sorun da değildi. Jeno'nun mührü hâlâ boynundaydı ve o başkasından hamileydi. Bu ağrısının sebebi buydu. Bir kere daha onun ismi ile inildedi. "Jeno!" Kapının sanki menteşelerinden sökülür gibi açılması ile kafasını yastığına gömdü ve çığlık attı.
Canı çok yanıyordu. Öyle çok canı acıyordu ki bu işkencenin sona ermesi için kendini öldürmeyi bile bir çok kez düşünmüştü. Ama bunu yapamazdı. Doğuma az kalmıştı ve Donghyuck'un içinde ki kurt, Jeno'nun ona 100 metreden uzak olduğunu, Johnny'nin ondan 100 metreden yakın olduğunu hissettiğinde çok yüksek bir acıdan kıvranıyordu. Özelikle Johnny'nin bir eşi ve bağı olması Donghyuck'un ağrılarını hat safhaya çıkarıyordu.
Yatağında bir çöküntü hisseti ama ağlamayı kesemediği için bakamadı. "Haechan! Kendine gel. Derin nefesler al. Yanındayım. Ben yanındayım." Donghyuck acıyla bir çığlık daha attı. "Çok kötü! Bu-bu hepsinden daha kötü!" Jeno, Haechan'ın elini tuttu. "iyisin, iyisin, iyi olacaksın!"
Donghyuck'un her zamankinden farklı koktuğunu o sırada fark etti. "Neyin var?" Donghyuck terk edilmişliğini hâlâ sindirememişti. Kullanılmışlık hissini üzerinden atamamıştı. İhanetinin bedeli altında ezilmişti. "Jeno dokunma, git! Ya da yalvarırım bana yardım et." Jeno, ellerini hızla çekti ve ayağa kalktı. "Sana yardım edemem bunu biliyorsun?"
Donghyuck gözlerini yumdu. Daha sıkı bir cenin pozisyonuna geçti. "Jeno bu acı beni öldürecek! Eşinim ben senin! Bana yardım etmek zorundasın!" Jeno tekrar eğildi ve sol elini Donghyuck'un sağ yanağına koydu. "Teknik olarak eski Donghyuck. Eski eşinim. Seni terk ettim." Donghyuck'un ağzından acılı bir hıçkırık çıktı. "Hakkettiğin için" Donghyuck ne zaman çıkardığını bilmediği kurt pençelerini çoktan kendi karnına batırmıştı. "Ha-ha-akkettiğim için!"
" Bu-bu yüzden değil! Zo-zorunda bı-bırakıldın! Ba-baskı altındasın!"
Pençeleri ile ağır ağır derisini deliyor ve onları tamamen karnının sol tarafına görüyordu. Karnına batırdığı tırnaklarını kıvırınca tüm köyü inletecek bir çığlık attı. Jeno, mavi pijamanın üstünden, sızan ince ince kanı fark ettiğinde Donghyuck'un ellerini yavaşça karnından çekmişti.
"Ne-ne yapıyorsun sen? Karnını mı parçalamak istiyorsun? Bebeği öldürürsen seni öldürürler!" Donghyuck boynundaki ki mührüne, Jeno'nun diş izlerinin olduğu yere ellini koydu ve üstüne baskı uyguladı. "Zaten öldürmeyecekler mi onu? "
Jeno, açık kapıdan içeri giren abisini gördüğünde kafası ile ona selam verdi. Donghyuck bu sefer bir omegadan çıktığına şaşırılacak biçimde acıyla uludu. Johnny'nin onun evinde olması, ona yakın olması hissettiği acıyı körüklemişti. " Nesi var? "
"Genel şeyler Hyung, benim uzak olamam senin yakın olman doğumun yakalamış olması üzerinde benim mührüm varken başkasından hamile olması...Kurdu bu bebeği istemiyor. Bu yüzden de acı çekiyor, çok fazla acı çekiyor..."
" Ne kadar var ki hilale?"
"6 gün Hyung. 6 gün var, oldukça yakın."
Donghyuck yan bir şekilde yatağına gömüldü. Eliyle yorganı sıkıyor ve yastığını ısırıyordu, bir çığlık daha atttı. "Be-ben Heyetiye haber vereyim."
Johnny odadan çıktığında, Donghyuck acıdan neredeyse bayılmak üzereydi. Hareketleri ve nefes alış verişi yavaşlamıştı. "Senden eşin olarak geçireceğim bu 6 günü gö-göz önünde bulundurarak son bir iyilik istiyorum?" Jeno ona anlamayan bakışlar atmıştı. "Jaemin'i al." Jeno kaşlarını çattı anladığı şey olup olamadığını kavramaya çalışıyordu. "Benden sonra onu eşin olarak al, ondan başka kimseye yüreğimi ferah tutamam." Jeno yutkundu.
"Niye o?" Donghyuck şu an yaşadığı sancılardan o kadar yorulmuştu ki, inilti ve mırıltı karışık bir şekilde konuştu. "O seni seviyor Jeno, hep sevdi..." Jeno elini hızla duvara vurdu oluşan göçükten elini çekti ve Donghyuck'a bağırdı! "Bunu şimdi mi söylüyorsun! En yakın arkadaşının sevdiği kişi ile, benimle evlenirken aklın neredeydi???" Donghyuck korkuyla titredi. Ve bebeğin rahatsızlıkla kıpırdanıp durduğunu hissetti. "Seni seviyordum..."
Jeno, Donghyuck'un bu son 3 ayda değişen kokusunun ne olduğunu, o sırada fark etti. Kurtlarda bu öyle bir lanetti ki, ihaneti gibi kokuyordu. - 6 ay olmuştu. Jeno avdan, eşinin kızışma dönemini yanlış hesaplayıp 3 hafta sonra döneli ve eşinin yaptığı şeyi, Abisiyle birlikte olduğunu öğreneli!-
Aynı kanından canından olan abisi, Yüce Alfa Johnny gibi. O sırada kafasında büyük bir kırmızı ışık yanıp sönmeye başladı.
Abisinin eşi de hamileydi...
Bu Donghyuck'tan sonra gerçekleşmişti...
Abisinin ilk çocuğu...
Bebek erkek olursa öldürülmeyecekti ve Donghyuck'tan alınacaktı...
Ama ya bir kız olursa...
Abisi ilk çocuğunu kendi elleri ile öldürecekti...
Yaaaa,ilk defa omegavers yazıyorum lütfen nasıl olduğunu söyleyin çok diken üstündeyim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
╰🍂▸ ❝If I Killed Someone For You❞ ♰ Markhyuck
Fiksi Penggemar*TAMAMLANDI* ❝Basit hatalar, yalanlar ve günahsızlar.❞ 05.11.19/12.33 ××××××××××××× * Nct, Omegaverse au!! * lee donghyuck×mark lee *story, text, °°°°°°°°°°°°°°°°°°° !not! Kitap; mepreg içeriklidir. Rahatsız olacaklar okumasın! mikaaveraa| Nct