🌕 13| s a h a k a v g a s ı 🍷*YARI FİNAL * Düzenlendi*

923 82 53
                                    

*YARI FİNAL vermemin nedeni bir yarışmaya katılmış olmam tabii daha başvurum onaylanmadı -onaylandı- ama ben dün yazmaya başladım. Ona Yoğunlaşmak istiyorum. Buraya da yazdıkça atmaya çalışacağım.*

*Birde Aklınızda olan tüm soru işaretlerini buraya yazarsanız

🌈👉👉👉👉👉🌈

bölümleri ona göre şekillendirebilirim,
teşekkürler~🌈*

Taeil'in doğumu yüzünden tören ertelenmişti. Misafirler 1 Hafta boyunca U sürüsünde kalmıştı. Bu bir çok kargaşaya neden olmuştu.

Donghyuck 2 güne ayaklanmıştı. Mark köyde oldukça sinrili bir şekilde geziyordu. Kendi sürüsünden 2 günde bir elçi gönderiliyor gelişmeler aktarılıyordu. Burada olduğu süre zarfında Donghyuck'un her gün belirli bir süre ortadan kaybolması yüzünden de sinirinin kat sayısı artıyordu.

Donghyuck, Johnny'e gidiyordu ona yalvarıyor ve oğlunu görmek istediğini söylüyordu. Gene Johnny'e gittiği NoMin çiftinin düğün gününde. Akıllara pek gelemeyecek bir şey oldu. Johnny, Donghyuck'un onu öpmesi karşılığında oğlunu gösterebileceğini söyledi. Donghyuck artık o kadar çaresiz bir durumdaydı ki. O nedense yapabilecek öz güveni vardı, öpmüştü.

Donghyuck dudaklarını ayırmak üzereydi ki...

Mark, Donghyuck'u kolundan tutup hızla çekti. Donghyuck ise, aniden Johnny'nin, kendi yanağında ki sıcak eli ve dudaklarından ayrılmanın verdiği boşlukla Johnny'nin koluna tutundu. Donghyuck derin nefesler alıyordu. Onları yakalayanın abisi olmaması için içinden dualar ediyordu.

İkisi de Donghyuck'u çekenin kim olduğuna baktığında, Donghyuck Johnny'den hızla uzaklaşmıştı. Abisinden daha kötü karşılayacak birine yakalanmışlardı. Donghyuck ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Şimdi ne söylerse söylesin Alfa hiç bir şekilde inanmayacaktı. Donghyuck ölmüştü...

Johnny, uzun bir süre Alfa'nın yanında kafası eğik dikilen omega'ya baktı. Onu bu duruma ikinciye düşürüyordu. Ve şu an Alfa Mark ikisinide öldürse haklı sayılırdı. Alfa'nın gözleri parlıyordu, Omega'nın da. Gözlerini sıkıca yumup açtıktan sonra Alfa Mark'ın gözleri, Kırmızının en koyu haline bürünmüştü. Donghyuck gerçekten şu an çok fazla korkuyordu. "Beni öldürecek!" diye geçirdi aklından. "Beni uçurumdan atacak! Beni öldürecek!"

Mark'ın ne yapacağını kestirmiyordu. Donghyuck, kolunu Mark'tan çekmeye çalışıyordu. Ama Mark'ın onu sürüklemesi ile tökezleyip duruyordu. En sonunda Tüm kurtların ilk yücesinin heykelinin önüne geldiklerinde Donghyuck kendini geri çekmeye çalıştı.

Ama birden heykelin önüne ittirildiğinde düşmekten onu son anda Johnny'nin kolları kurtarmıştı. "Onu geri alabilirsiniz!" Eğer Donghyuck heykelin önüne düşseydi. Artık bir adak olacaktı. Ama Johnny onu son anda tutmuştu.

Donghyuck, Johnny'e baktı ve sonra Sinirden yüz hatları gerilmiş hızla arkasını dönük giden, Mark'a seslendi. "Mark!" Mark durdu. "Ben yapmadım!"

Donghyuck titreyen gözlerini tekrar Johnny'e çevirdi. Yoksa bu sefer kesinlikle ölecekti. "Alfa Mark!" Johnny'nin seslenmesi ile arkasını döndü. "Evet?"

" Bak, Donghyuck'un bir suçu yok. Hiç bir zaman olmadı. Ben yaptım. Ben öptüm." Mark kaldırdığı tek kaşını ve gerilmiş yüz hatları ile Johnny'nin karşısında dikiliyordu.

"İstediğin oysa onu niye verdin! Onu verdin artık onunla bir ilişkin kalmadı senin!" Johnny sertçe yutkundu. "O omega ile benim her zaman bir ilişkim olacak!" Mark tek kaşını kaldırdı. "Neyden bahsediyorsun sen?"

"Sonuçta abisi benim eşim, ve bu sürüde onun öz ve öz bir yeğeni var." Mark sertçe dudaklarını yaladı. "Onu bir daha kendi sürüme götüreceğimi sanıyorsan yanılıyorsun! Onu köyüme bile sokmam ben!"

Mark Donghyuck'a tüm köydeki insaların baktığı gibi baktı, iğrentiyle
"Omega'yı öylece bırakmazsın!"
Johnny, Donghyuck'a baktı ve sonra Mark'a. Boynunda ki Yücelik sembolü olan mührü hızla çekti ve Mark'a fırlattı. Mark kolyeyi yakaladı ve sonra kendi Mührünü boynundan hızla çekti. "Kabul!" Ve Kolyeyi Johnny'e fırlattı. "Kaybeden Mührünü ve Sürüsünü teslim eder."

Mark kafasını salladı. "Tepede, yarın sabah şafak sökerken saniye bile geç kalan kaybetmiş sayılır."

.


.•°*☆.•°*☆
☆*°•.☆*°•.


.

Mark yatakta titreye titreye ağlayan omega'yı bırakarak evden çıktı. Şafağa daha 13 dakika vardı. Tepeye çıkarken hızlıca çıktı. Ve onu orada karşılayan Johnny'e kafa selamı verdi. Birbirlerinden yeterli bir mesafe uzak olan ikili, güneşin yarınsın yükselmesi ile anında kurt formlarına bürünmüş ve birbirinin üstüne atlatmışlardı.

Alfa mağlup olduğunda diğeri eğildi ve onda bulunan kendi mührünü aldı. Şu an yapacağı tek şey zaferini kutlamak olacaktı. Köye indiğinde Alfa'nın evine doğru adımladı. Kapıyı açan gözleri ve yüzü ağlamaktan kızarmış omegayı gördü. Omega'nın bacakları hâlâ titriyordu.

Donghyuck aniden önüne atılan kolye ile kafasını eğdi. "Sadece boyuta göre yargılamaması gerektiğini o iğrenç adama söyle olur mu?" Donghyuck korkulu gözlerini Mark'a  çevirdi. " Hâlâ Yücen olmaktan mutluluk duyuyorum Lee Donghyuck!" Donghyuck Mark'a sonradan dediği için pişman olacağı o şeyi söyledi. "Senden nefret ediyorum! "

*TADADADAAAAAAAAAAAAAĞM*

Herkes Mark kazansın istiyordu. Mark kazandı işte...

Ama cidden bunu yarı final olarak bırakıp burdan sonrasını yeni bölümler olarak yazmayı düşünüyorum

Ama cidden bunu yarı final olarak bırakıp burdan sonrasını yeni bölümler olarak yazmayı düşünüyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
╰🍂▸ ❝If I Killed Someone For You❞ ♰ MarkhyuckHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin