Kamp alanına geri geldiğimizde herkes yakılan ateşin etrafında minderlere oturmuş muhabbet ediyorlardı. Sanırım bizden haberleri vardı. Gülerek edilen sohbeti merak etmiştim. Minderlerden bir tane alıp çemberin düzenini bozmadan Taehyun'un yanına oturdum. Bakışlar bana döndüğünde Yeonjun da torbayı köşeye bırakmış Beomgyu'nun yanına geçmişti. Oturana kadar ona baksam oturur oturmaz bana bakınca başımı çevirmiştim.
"Bizi endişelendirdiniz. Şimdi iyisin değil mi, Soobin?" Sorumlu öğretmenimiz Bayan Min sorduğunda başımı sallamıştım. Endişelendirip onları telaşa düşürdüğüm için kendimi sorunlu gibi hissetmiştim. Sonunda hepimiz buraya kafa dağıtmaya gelmiştik. "İyiyim, sorun yok. Endişelendirdiğim için kusura bakmayın," Bayan Min gülümseyerek başını iki yana salladığında sorun değil diyerek konuyu kapatmıştı. Fakat yanımda oturan Taehyun'un bakışları üzerimdeyken konu benim için kapanmamıştı.
"Şu sohbet faslı bitsin alacağım ifadeni. Bekle sen," yalancı bir kızgınlıkla ile konuştuğunda gülümseyip başımı salladım. Sözde birlikte eğlenecektik ama onu ekmiş gibi olmuştum. Her şeyi birbirine bulaştırmam git gide sinir bozucu oluyordu benim için.
"Çok önceden büyük bir olay olmuştu okulumuzda..."
Bayan Min ciddi bir konuya girdiğini belli ederek ses tonunu ayarlamak için yalandan öksürdü. Aklıma Yeonjun ve Minho'nun kavgası geldiğinde merakım artmıştı. Anlatacağı olay bu olabilir miydi? Ama iki öğrencisi de burdayken bunu anlatacağını sanmıyordum. Bu olay hakkında herkes farklı şeyler söylüyordu. O yüzden olayın ne olduğunu bilmiyordum.Minho'ya baktığımda düz bakışlar ile Yeonjun'a baktığını görmüştüm. Ben bile aralarında ki etkileşimden titrediğimi hissetmiştim. Diğerlerini saymazsak elli kişiydik. Diğerleri ya uyuyor ya da kafalarına göre takılıyorlardı çadırlarında. Kişilere göre ortam sessizdi. Güzel bir ortamdı.
"Eşcinsel bir çift vardı okulumuzda," tepkimizi ölçmek istercesine hepimize dikkatlice baktıktan sonra birkaç kötü bakışları umursamadan devam etti. "Kim olduklarını söylemeden devam edeceğim. Onlar gibi birçok çiftte gözlemliyorum. Fakat sanki bir katilmişcesine korkarak hareketlerini sürdürüyorlar. Biliyorsunuz bizim okulumuz LGBTQ+ ile çok işbirliği yaptı. Hala da devam ediyoruz. Büyük bir yürüyüş düzenlecek. Katılmak isteyenler bana gelip isimlerini verebilirler. Bunu da söyleyeyim sizlere," doğruydu. Okulumuz bunun için çok proje ilerletmişti. Hala da devam ediyordu.
"Ya, bizde katılalım. Lütfen hayır deme," Taehyun kulağıma yaklaşıp söylediğinde ne ifade vereceğimi bilememiştim. Her zaman bununla ilgili bir şeye katılmak istediğini söylemişti ama bir türlü katılamamıştı. "Hayalin değil mi?" Düz bir şekilde sorduğumda heyecanla başını sallamıştı. Başka bir şey demeyip onu onayladım. Benim için sorun değildi.
"Bizde katılacağız Bayan Min," Taehyun mutlulukla söylediğinde Bayan Min'den bir gülümseme kazanmıştı. "Soobin ve Taehyun ilk katılımcılar o zaman," öğretmen gülerek söylediğinde katılmak isteyenlerin sayısı artmıştı. Yeonjun elini kaldırdığında herkesin şaşkın bakışları ona dönmüştü. Yutkunup ona baktığımda bakışlarını bana odaklamıştı.
"Ben de katılacağım Bayan Min," bakışlarını yüzümden çekmezken dudaklarımı birbirine bastırdım. Ne yapıyordu bu çocuk? Yıllardır sakladığı gerçeği ortaya mı çıkaracaktı? Bana bakmaya devam ederken bu sefer gözlerimi geri çekmedim. O baktıkça ben de bakmaya devam ettim. Bayan Min şaşırsa da onu da listeye almıştı.
"Hadi herkes uyumaya. Yarın büyük bir doğa yürüyüşü yapacağız. Dinç olmamız lazım," herkes dağılmaya başladığında bakışlarımı daha yeni geri çekmiştim. Onun gözlerini üzerimde hissedebiliyordum. Taehyun anlamış gibi bana bakarken ona şu anlık açıklama yapmaktan nasıl kurtulabilirim onun planını yapıyordum. Beomgyu yanımıza geldiğinde duamın bu kadar kabul edilmesiyle sevinç dansı yapmamak için kendimi tutuyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Don't Say No | Yeonbin √
Fanfiction"Tesadüfen olduğunu düşünüyorsun ama başından beri vardın." *** Kapak tasarım; @beyzablnt