18 | "Seslerden nasıl uyuyacaksın?"

1.2K 134 40
                                    

3 AY SONRA

Gözlerimi kapatıp düşlediğimde olmak istediğim yer kesinlikle burası değildi. Hayallerimizin peşinden koşmalıydık. Fakat benim yaptığım tek şey liseyi en iyi şekilde bitirmekti. Peki ya bitirdikten sonra ne olacaktı? Aklımda bir meslek yoktu. Üniversite olarak nereye gideceğimi de bilmiyordum. Derin bir boşluktaydım. İşin kötü tarafı danışacak kimsem yoktu. Sınava girmiştim ve yüksek puan alacağımı biliyordum. Ama doktor ya da profosor olmak istemiyordum. Daha basit bir meslek istiyordum.

"Soobin, kahveyi soğuttun. Gelmeyeceksen ben içerim," Taehyun'un sesiyle düşüncelerimden kurtulup hızla elimi yüzümü yıkadım. Kim bilir ne zamandan beri banyodaydım. Yanına gittiğimde o kahvesini çoktan içmişti bile. Benim evimin bahçesinde oturuyorduk. Kahvaltı için erkenden gelmişti. Muhabbet edip duruyorduk. Espriler yapıp güldürmeye çalışsa da yüzümde komik dahi kıpırdamıyordu. Olanlar beni fazlasıyla etkilemişti.

"Ya, üç aydır karşımda dostumu değil de bir robotu görüyorum sanki. Kendine gel, Soobin. Yakında tercih vermen gerekecek," beni düşündüğünü biliyordum ama onun kadar bile kendimi düşünmüyordum. Bütün gün uyumak istiyordum sadece. Başka bir şey değil. Öyle bir düğme yok muydu? Bastığında gözlerini açamadığın? "Biliyorum," omuz silkip zihnimin az da olsa açılması için kahveden yudum aldım. "O zaman niye böylesin?" Derin bir nefes alıp arkama yaslandım. "Taehyun farkında mısın bilemiyorum ama ben kardeşimi kaybettim. Hala kulağımda o lanet makinenin sesleri yankılanıyor. Üç ay bile geçmiş olsa unutabilir miyim sanıyorsun?" Boğazım düğümlenip zorlukla konuştuğumda titrek bir nefes verdim. Kimsenin beni anladığını düşünmüyordum.

"Biliyorum, dostum. Her saniyesinde yanındaydım. Ama artık kendi hayatına bakman gerek. Üç aydır susuyorum ama seni dünyaya döndürmenin vakti geldi," ona umursamayan bir bakış atıp kahveyi içmeye devam ettim. Cidden umurumda değildi. Zaten masraflarımı karşılayan bir ailem vardı. Bu evde bu şekilde çürüyüp gitmeyi hayal ediyordum. "Ne yani?" Kaşlarımı kaldırarak ellerimi açtığımda bana gözlerini kısarak bakmıştı. "Yok bu böyle olmayacak. Üstünü giyin. Dışarıya çıkacağız," birden konuşmasıyla ona anlamayarak bakarken kolumdan tutup kaldırmıştı zorla. Ona oylayarak baktığımda yüzüne pekte güzel olmayan bir gülüş yerleştirmişti.

"Alışveriş merkezine gideceğiz."

***

Yaklaşık bir saattir dolaştığımız alışveriş merkezinde dönük bakışlarla etrafa bakarken Taehyun elini poşetlerle doldurmuştu. Yanında bir obje gibi durmaktan gurur duyuyordum. Kolumdan ittirerek beni yine bir yere sürükleyince neresi olduğuna bile bakmadan sadece onu takip ettim. Beni eğlendirmeye getirmişti ama kendisi eğleniyordu. Eh, fark etmeden mutluluklara sebep olabiliyordum.

"Sence hangi flim?" Gösterdiği posterlere kısa bir bakış atıp rastgele seçmiştim. "Şu korku flimi olsun," bana inanamayarak baktığında uzun bir aradan sonra gülmemle çenemin acıdığını hissetmiştim. "Bunlardan hep korkarım ama senin için gireceğim," şimdiden yüzü bembeyaz olan arkadaşıma gülerek baktığımda biletleri alıp salona girmiştik. Zamanlamamız iyiydi ki hemen girebilmiştik. Üçüncü sıraya geçip yerlerimize oturduğumuzda Taehyun marketten çantasına doldurduğu cips paketlerini usulca çıkarmıştı. Onun bu hareketi ile aklıma dolan anıya gülümsemiştim.

İki yıl önceki doğum günümde pastayı almış ve yine buraya gelmiştik. O sefer komedi flimi izliyor olsakta neyse ki pastayı düşürmeden salonda yemiştik. Sanırım sinemaya pasta sokan tek çılgın bizdik.

Yanıma oturan bedenle yaşlı nenelerden olmaması için dua ederek baktığımda gördüğüm kişi kesinlikle bir nene değildi. Onu görmemle yutkunup fark etmeden koltuğun kenarını sıkarken neden böyle olduğumu bilemiyordum. Neden her defasında denk geliyorduk ki?

"Taehyun?" Beomgyu'nun sesiyle ikisinin birlikte geldiğini anlayarak daha çok şaşırmıştım. Sinema ve Yeonjun? Yan yana koyulduğunda fazlasıyla komik gelmişti. Taehyun cips paketinden başını kaldırıp baktığında sevgilisini görünce şaşırmıştı. İkisi birbirine bakakaldığında olaya el atmam gerektiğini düşünüp yerimden kalktım. Yan yana dört koltuk vardı. Yerimi Beomgyu'ya verip en sonda ki köşeye oturdum. Hah, ne güzel (!) Yeonjun ile bir flim izlemediğim kalmıştı ve o da gerçekleşiyordu.

Beomgyu yerime oturduğunda ikisi sarılmış ve hasret gidermeye başlamışlardı. Onlara göz devirip önüme döndüğümde bir an önce flimin başlamasını istiyordum. Ama lanet olsun ki yarım saat reklam göstereceklerdi. Elimde ki paketi açıp cips yemeye başladığımda bacaklarımı kendime çekmiştim. Taehyun ile her zaman sinema kurallarını bozmaya meyilliydik. Çünkü flim izlerken rahat olamazsam ona sinema demezdim ben.

"Kötü görünüyorsun ama flim izlemeye gelmişsin," onun sesiyle kaşlarımı çatarak ters bir bakış atmıştım. "İyiyim ben. Taehyun'un zoruyla dışarı çıktım zaten meraklısı değilim. Uyumayı planlıyorum," çantamdan boyun yastığımı çıkarıp gösterdiğimde bana hayretle bakmıştı. Omuz silkip cipsi yemeye devam ederken ona ikram etmemiştim.  Zaten mısırdan dolayı pek ihtiyacı yoktu hem de ikisine karşı nefret duyuyordum. Ne olursa olsun kardeşimin ölümünde ikisinin de parmağı vardı. Özellikle de Beomgyu'nun.

"Seslerden nasıl uyuyacaksın?" Yan ağız sırıtarak sorduğunda onun gibi gülüp kulaklıklarımı gösterdim. Daha fazla söz edemeyince memnun bir şekilde önüme dönmüştüm. Bacaklarımı uzatıp rahat bir pozisyon aldığımda yastığımı koymuş kulaklıklarımı takmıştım. Güzel bir uyku beni bekliyordu.

"Soobin-ah, sen ne yapıyorsun ya?" Taehyun sesini daha açmadığım şarkı yüzünden duymuştum. Bıkkın bir şekilde kafamı çıkarıp ona baktığımda ateş püskürüyordu. "Hemen o kulaklığı çıkarıp flimi izliyorsun. Vakit geçireceğimize söz verdin!" Sıkıntılı şekilde nefesimi verdiğimde Beomgyu göstererek ona baktım. "Sence ikimiz vakit geçiriyor gibi mi duruyoruz?" Beomgyu'ya bakıp diyecek bir söz bulamadığında gülümsemiştim. "Ben de böyle düşünmüştüm. Bu yüzden size iyi eğlenceler," kulaklığımı takıp arkama yaslandığımda nasıl hissettiğini umursamamıştım. Her fırsatta sevgilisi ile değerli (!) dakikalar yaşamak zorunda değildi. Meraklısı olduğumdan değil bana söz verdiriyorsa benimle vakit geçirmeliydi.

Gözlerimi kapatıp uyuyacağım sırada elimin üstüne hissettiğim el ile donakalsam da fark etmemiş gibi yapmak için gözlerimi açmamıştım. Hem itiraf etmek gerekirse, böylesi çok daha iyiydi.

Merhaba!
Bu ficinde yavaşça sonuna geliyoruz. Merak etmeyin angst olmayacak.

Vee taegyu fici yayınladım. Umarım ona da bir şans verirsiniz ♡

 Umarım ona da bir şans verirsiniz ♡

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Don't Say No | Yeonbin √Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin