Satır arası yorumlar bırakırsanız çok mutlu olurum. ♡
~
Bazı şeyler vardır. Bir olay gibi. Unutmak istersiniz, hafızanızdan kazımak ve en ufak bir kırıntısını dahi hatırlamamak, nereye baksanız görmemek istersiniz. Ve o olaya sebep olan insanları. Onları da görmek istemezsiniz, ne sesini duymak ne de varlığından haberdar olmak katiyen istemezsiniz.
Basit intikam olayları gibi nefretle bakıp bulduğu an tepesine inmek gibi bir şey değil bu. Hissettiğim şey nefret değildi. Hayal kırıklığı. Yüz üstü bırakılmışlık. Hatta tabiri caizse aldatılmışlık.
Her ne kadar en yakınım dediğim arkadaşım tarafından bunlara maruz kalsam da, aldatılmış gibi hissetmiştim.
Dahasında onu ne görmek ne duymak ne de haberini almak.. İstememiştim.
Son bir kaç senede bunu başarmış da olsam, şu an işler hiç de öyle görünmüyordu. Tam karşımda oluşu hiç tahmin bile edemediğim bir şeydi.
Ve tüm o süreç boyunca her şeyi anlattığım, haliyle her şeyden haberdar olan oyuncağımın vücut bulmuş halinin beni en kötü halimde görmesi, yani bu olaya sebep olan(lar)a karşı dopdolu oluşu hiç bir şeyi kolaylaştırmıyordu. Kim bilir o süreçte ben ağlayarak ona sarılırken neler hissetmişti..
"Yuqi? Bu ne güzel sürpriz, uzun zaman oldu." Yüzündeki gülümsemenin samimi olduğunu düşünse de bana göre oldukça soğuktu. Ağzımı açmak cevap dahi vermek istemiyordum.
"Ne işin var senin burada, Yuqi'yi takip mi ediyordun?" Sinirle soluyan Jimin'in gömleğinin kolundan tuttum yavaşça. Kıstığı bakışlarını Jimin'e yönlendirdi.
"Tanışmadık seninle, erkek arkadaşı olmalısın." Gülerek ve sakinlikle verdiği cevaplar sinirlerimizle oynuyordu. Tuttuğum gömleği çekiştirmeye başlamıştım. O da sakin olmalıydı.
"Tanışmak istemiyorum, ondan uzak durmanı istiyorum." Daha bir saat önce gülümseyen gözlerini özlemiştim ben.
Bir kez daha 'Jimin ile kendimi eve kapatma' kararımda ne kadar haklı olduğumu haykırdım. Ama içimden.
"Aynı yerde çalıştığımıza göre bu pek mümkün olmayacak."
"Aynı yerde çalışıyor oluşumuz Yuqi ile ilgilenmeni gerektirmiyor."
"Sakin ol adamım, selam verdik sadece. Gidiyorum. Tamam. Sakin." Kelime kelime konuşurken geriye doğru adımlıyordu. Gülerek iki elini havaya kaldırdı. "Gittim."
Girdiğim kolunu tekrar çekiştirirken diğer yöne doğru ilerledik ve masaya oturmaya başlayanları gördüğümüzde biz de kendimize yer bulduk.
Anlamıyordum nereden çıkmıştı karşıma, unutmuştum ne güzel. Ama tekrardan karşıma çıkması.. İçimdeki kara bulutları dağıtması amaçlı görüş alanıma Jimin'i soktum. Ne kadar moralim bozuk da olsa onu gördüğüm an soyutlanıyordum sanki her şeyden.
Bu lokantadan, bu şehirden, bu dünyadan.."Jimin Bey." Arkamızdan gelen sese döndüğümüzde takım elbiseli ve ortamdakilere göre yaşça büyük biriyle karşılaştık. Adamın uzattığı eli sıkmak için Jimin de ayaklandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Chimmy ✔
Fanfic[TAMAMLANDI] 'Hiçbir şeyim yoktu, sen geldin her şeyim oldun..' Üniversite öğrencisi Yuqi, peluş oyuncağı Chimmy ile çok kuvvetli bir bağ kurmuştur arasına. Öyle ki, yılbaşı gecesi dileğinin gerçekleşme ihtimalini bile düşünmezken.. bambaşka şeyler...