6. Bölüm: Filozofçuluk

2.4K 309 81
                                    

Satır arası yorumlar bırakırsanız çok mutlu olurum. ♡
~

6.bölüm

Dedikleri gibi görünümü güzel olan kafeye gelmiştik. Yemeklerini deneyecektik fakat yoğun olmalılardı öğlen paydosunda.

"Nasıl tanıştınız anlatın bakalım." Konuştukça nasıl tipler olduklarını anlıyordum mesela Nayeon'un fazla meraklı olduğunu anlamam hiç de zor olmamıştı.

Yanımda oturan Chimmy ile bakıştık. Ne diyecektik?

"Aslında biz çocukluktan beri beraberiz, yani tam olarak nasıl tanıştığımızı hatırlamıyoruz. Değil mi Yuqi?" Güzel yerden yakalamıştı Chimmy. Bu çocuk hem tatlı hem yakışıklı hem de zeki miydi?

Evet fazla mükemmeldi ve ben bunun farkındaydım..

"Evet evet, biz uzun süredir tanışıyoruz o yüzden hatırlamak biraz zor tabii." Yapmacık gülümsememi sundum.

"Anlıyorum." dedi, tebrikler seni gidi zeki kız. Konuyu değiştirme amaçlı diğer çifte döndürdüm bakışlarımı,

"Siz nasıl tanıştınız?" Umrumda bile değildi muhtemelen bir kaç saniye sonra unutacaktım söyleyeceklerini.
"Klasik ya, sınıfta sohbet muhabbet. Sonra ilerledi." Fazla klasikmiş demek istediysem de diyemedim. Kafamı sallamakla yetindim.

"Nerede kalıyorsun Yuqi? Yurtta mı evde mi?" Moonjung da meraklıydı anladığım kadarıyla. Ama ben hiç kimseyi istemiyordum sadece Chimmy ve ben olayım istiyorum. Ne onu birileriyle tanıştırmak ne de ben birileriyle tanışayım istemiyorum. O bana yetiyor.

"Evde kalıyoruz, beraber." Diyen Chimmy kolunu omzuma attı. Ve huzurlarınızda oyuncakların sahip olduğu özelliklere 'sahiplenme' terimini eklemekten onur duyarım!

Durdum. Ona döndüm, peki ben ona yetiyor muydum? Beni ne kadar seviyordu? Başka insanlarla tanışınca beni görmezse gözleri.. Güzel kızlarda bulanıklaşırsa bana olan bakışları..

O gözleri oyarım!

"Yuqi iyi misin, bana neden öldürecek gibi bakıyorsun?"
Kıyamam ki.. ah delirdim sanırım. Yutkundum.

"Huh?"

"Yemeğini ye, soğutacaksın." Önümdeki tabağa baktım, ne ara gelmişti buraya?

Deliriyordum kesinlikle.

•°•

"Bunları da mı?" Yüzünde oluşan korku ifadesi görülmeye değerdi.

"Evet canım bunları da deneyeceksin." Deyip kucağımdakileri kabinindeki askılıklara asmaya başladım.

Dersten sonra Chimmy ile geldiğimiz giyim mağazalarında ona kıyafetler denettiriyordum ve o denemeye gittikçe yenilerini getiriyordum. Fazla para harcıyordum ama bir şekilde hallederdim. O yüzden fazla önemli değildi.

"Bu çok güzel oldu, bir tık koyu renklisini mi bulsam?"
"Yo, yo bu gayet iyi Yuqi yapma.." elleriyle reddettiğini belirten hareketler yapmaya başladı. Yalvarırcasına çıkan sesi beni gülümsetmişti. Boy aynasından pantolonuna bakıyorduk.

"Evet evet, sen şu ceketi şu gömlekle dene geliyorum ben." Sıkıntıyla ofladığını duydum ama ona her şey çok yakışıyordu ve bunu gördükçe de daha fazlasını almak istiyordum.

•°•

Uzun süren alış veriş maceramızdan sonra bir hamburgerciye geldik. Kollarımıza asılı onca paketle zar zor bir yerlere oturabildikten sonra siparişlerimizi aldık. Sadece bu kadar değildi elbette, bir bu kadar daha kıyafet siparişi verdirtmiştik onlar sonra gelecekti, çünkü uygun beden ve renk bulamadıklarımız olmuştu.

Chimmy ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin